Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum, demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...
Sayfa 349
Bazen düşünüyorum ve kendi kendime konuşuyorum tüm insanlık eşit şartlarda adalet terazisinde yaşayamaz mı herkes sade bir hayat süremez mi zenginlik diye bir şey olmayabilir hayattaki tüm koşuşturmaca maddi anlamda olmayabilir mesela insanlar istediği yerleri gezip dolaşması hayattaki amaçlar uğruna kimsenin kendisini yıpratmadığı bir hayat olabilir belki, ülke sınırlarının olmaması gerekir isteyen istediği yerde insan gibi yaşamak koşulu ile hayatını sürdürebilmesi herkes kendi sevdiği mesleği işi yapmak ister illaki bu işten para kazanmasına gerek yoktur. Çünkü eşit şartlar sağlanmıştır ölüm diye bir ilahi mesajın olduğunu unutmamak için illa belli bir kesimin ölmesi savaşların yıkımların olmasına gerek yoktur düşmanlar biriktirmek gibi bir şeyin olmaması gerekir insanlık olarak ölümün olduğunu biliyoruz ama ölüm bize geldiğinde sanki sona erecekmiş gibi bir avuntu aldatmaca içinde sürüklenip gitmekteyiz ölümün her daim insana yaşamdaki canlılığın sona ereceğini hatırlatıyor olmasına rağmen bazı durumlar zamanın tükenmez bir şeymiş gibi bizi aldatmasına izin vermek büyük bir ahmaklıktan başka bir şey değildir
Reklam
Hayat, ölüm, aşk, merhamet ve özlem. Müzikle duyulabilir.
... dünyadaki nimetler, ölümün akla ve hatıra gelmesiyle hep bulanır, insanda bir burukluk meydana getirir, dünyanın tadını ve lezzetini kaçırır. İnsanın rahatsız olmasına neden olan, huzurunu bozacak durumda bulunan ve nimetleri bulandıran, iç burukluğu çektiren bir durum da sonuçta insanın tehlikeli olan bâdirelerden kurtulmasına sebep olur.
"Allah'ım! Sen de bilirsin ki, benim için fakirlik ve yoksulluk eğer benim için zenginlikten daha iyi ise, hastalık benim için sağlıktan daha güzelse ve yaşamak yerine benim için ölüm daha hayırlıysa, ölümü benim için kolaylaştır ki sana kavuşayım."
Arifler: Böyle kimseler her an ölümü düşünüp dururlar. Çünkü ölüm, onlar için sevgiliyle buluşma ve kavuşma ânıdır. Seven aslâ sevgilisine verdiği buluşma saatini, vaktini unutmaz. O kişi randevusunda her an hazır bulunur. Hatta ârif olan kimse, genelde vaktin çok geç geldiğini düşünür ve "ne zaman sevgiliyle kavuşacağım?" diyerek, o ânı sabırsızlıkla bekler. İster ki randevusuna bir an önce gitsin de, şu âsiler dünyasından kurtulsun. Bu nedenle de ölümü adeta dört gözle bekler gibidir. O kişi, "ölüm" denen olayla âsîler beldesinden kurtulup âlemlerin Rabbi Allah'a komşu olmanın derdindedir.
Reklam
Ben hayata değil, ama ölüme inandım. "Hayat yok ama ölüm var!"dedim kendime. Ve boşalmanın, seks ne kadar uzun sürerse o kadar zevkli olduğunu düşünerek, hayat ne kadar sürerse ölümün de o kadar muhteşem olacağına inandım. Ve elimden geldiğince hayatla sevişmemi uzatmaya çalışıyorum. Tek kurtuluşum bu.
Ölümden korkan herkesin ölüm dilediği birgünü vardır..
Hayat, iki kelime sadece: Yaşam ve ölüm. Ve nasıl yaşanılırsa öyle de ölüm... Nasıl da ölünürse öylece haşrolunmak... Ve insan, üstadın deyimiyle: Üç beş damla kan, üç beş damla su.
"Acını dindireceğim," diyor, "ama ölmek, öldürmek çare değil... Ölüm yok oluştur, her şeyin yok oluşu. Yok olmak ne zaman çare olmuş ki? Ama hayat biliyorum ki en kirli, en umutsuz hayat bile çare olabilir. Çünkü umut vardır onda, umut ışığı, umut tohumu vardır içinde, her zaman ve her şart altında..."
Sayfa 170 - İthaki yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kendini tümüyle dünyaya adamış olanlar:
Eğer ölüm hatırlarına gelirse, dünyaya olan sevgileri sebebiyle, dünyadan ayrılacakları için üzüntüye kapılırlar ve ölümü durmadan yererler.
Cum'a, 62/8.
"De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak ki sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilem Allah'a döndürüleceksiniz de, O size yaptıklarınızı haber verecektir."
Hayat Fiziğine Giriş: Her doğum, en az iki ölüm eder. Biri yaşamak, diğeri yaşatmak isteğine bağlı, iki ölüm. Ancak hayata gelenin, hayatta kalması için, o ölümler sayesinde nefes aldığından habersiz olarak yaşaması gerekir. Aksi taktirde, söz konusu kişi bir savaştan ibaret olur ve her gün içinden ölü çıkar.
Son
Kuşkulanmaktan korkmayana bıkıp usanmadan ve ölüm tehlikesine aldırmadan nedenleri arayana Hayat verme ya da bunun geri çevirme bilmecesini kendi kendine sorana bu kitap bir kadın tarafından tüm kadınlara adanmıştır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.