"Cennet ehli cennete yerleşince arkadaşlarını ziyaret etmek ister. Bunun üzerine birinin tahtı diğerinin tahtının yanına varır. Bir araya gelirler, konuşurlar. Dünyada aralarında yaşadıklarından anlatırlar. Biri diğerine "Ey kardeşim, hatırlar mısın, falan gün, filan mecliste Allah Teâlâ'ya (Celle Celâlehu) bizi bağışlaması için yalvarmıştık? O da bizi bağışladı" der. (Tirmizi, İbn Mace)
“Senin hakkın için yemin ederim ki,
bakmadım Sen’den başkasına, sevgiyle dönmedim onlara
Görüyorum ki göz ucunla azâbetmektesin bana.
Bahçenden gül kokan yanağınla koşuyorum Sana.”
Sayfa 136 - Çelik Yayınevi- İstanbul, 2020Kitabı okudu
Rasûlullah (sav) şöyle duada bulunurlardı:“Allah’ım! Âhiret hayatının hayrını ve iyiliğini önleyen Dünyadan sana sığınırım. Allah’ım! Ölümün hayrına engel olan hayattan da Sana sığınırım. Amelin en hayırlısına engel olan uzak emelden de Sana sığınırım.”
‘ … senin basit sandığın, ancak Allah katında oldukça büyük olan bir suç ve günah karşına çıkacak olursa, bu yüzden Yüce Allah sana buğzedecek olursa, halin nice olur, bunu düşündün mü? ‘
Ebû Hüreyre'nin rivâyetine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmaktadır: "Mü'min can çekiştiği zaman, melekler kendisine içinde misk ile reyhan çiçeğinden demetler bulunan ipekten bir sepetle gelirler. Adetâ yağdan kıl çeker gibi, mü'min kişinin rûhu çekilir ve kendisine: 'Ey güvenceye kavuşmuş, huzur bulmuş rûh! Hoşnut olmuş ve hoşnut edilmiş olarak çık, Allah'ın rûhuna, ikrâmına gel!' Mü'minin rûhu çıkınca, hemen rûhu bu misk ve reyhanın üzerine konur. Üzerlerine de o ipek sarılır. Böylece en üst makam olan İlliyyîn'e gönderilir. Kâfir'e gelince; bu da can çekiştiği sırada yanına, beraberinde içinde ateş bulunan bir sepetle melekler gelirler. Rûhunu öylesine şiddetli bir şekilde almaya çalışırlar ki, bu arada şöyle denir: 'Ey iğrenç nefs, gazaplanmış biri olarak, Allah'ın rahmetinden uzak bir şekilde çık ve ayrıl da, Allah'ın azabına ve cezalandırmasına gel!' Rûhu bedeninden ayrılınca, hemen Cehennem ateşinden getirilen o kor ateşinin üzerine konur ve bu ateş üzerinde yandığı halde, getirilen o paçavraya sarılarak alınıp, Cehennemin 'Siccîn' adı verilen yerine götürülür