Yaşam ve ölüm, kelimelerle tanımlayacağınızdan öte, çok uzun zamandır birbirlerine aşıktır. Yaşam, ölüme sayısız hediyeler gönderir... Ve ölüm onları sonsuza dek saklar.
Tüm acılar korkaktır ve kendisinden çok daha güçlü olan yaşam isteği karşısında geri çekilirler. Zira bedenimizin en ufak hücresine kadar işleyen bu yaşam arzusu, ruhumuzdaki ölüm isteğinden çok daha kuvvetlidir.
Kilit Taşı
396 syf.
Nil...Berfin....Zekiye hanım....
Nil başarılı, güçlü, azimli, gururlu, Teyzesinin desteği ile okumuş ve ailesinin ölümüyle kendisiyle iç hesaplaşması olan bir avukat.
Zekiye hanım Mardin'de törenin içinde kızı Berfin'in kaderinin kendisine benzememesi için ölümü göze almış, tüm engelleri aşmak için uğraşan, törenin
Üç temel varoluşsal ikilemden bahsedilebilir. İlk ve en temel ikilem, yaşam ile ölüm arasındakidir. İnsan nasıl kendi iradesi dışında doğduysa kendi iradesi dışında ölecektir.
Hayat, iki kelime sadece: Yaşam ve ölüm. Ve nasıl yaşanılırsa öyle de ölüm... Nasıl da ölünürse öylece haşrolunmak... Ve insan, üstadın deyimiyle: Üç beş damla kan, üç beş damla su.
Ahkam yani hüküm ayetlerinin olduğu, fetvaların olduğu 2 ciltlik bir eserdir.İstaze’nin hükmü ile başlar ve insana sınırlarını, neyi nerede nasıl yapılacağını, delilleri ile verilen hükmün sağlamlığını, mevlanın o hükmü neden insana öyle derin ve vurgulayarak emrettiğini anlatır.Üslübu çok çok akıcı, 7 yaş üstü için okumaya kesinlikle uygundur.Kütüphanede yer açılması gereken kitaplar arasında yer alır.
Mesela;
İstiaze (Euzu) çekmek şeytandan Allah’a sığınmaktır.
Besmele ise Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla bir mühürdür.Şeytan insana vesvese verir , duygular arasında gezer, onu kuşatır.İstiaze ile mevlasına sarılan şeytandan korunur.Zirâ bütün varışlar Allah’a , dualar Allah’a, ölüm ve yaşam Allah’adır.
Rahip olduğum yıllarda, bana şu cümleyle her gelişlerinde şaşakalıyordum: "Doktordan geliyorum, bana fazla bir ömrüm kalmadığını söyledi."
Onlara, "Ne? Yoksa bunu bilmiyor muydun?" diye bağırasım geliyordu. "Bunu bilmek için doktora para vermen mi gerekiyordu? Hem de bu yaşta? Anaoku lunda çocuklara bir kap, pamuk ve tohum verildiği zamanlarda nerelerdeydin? Bir bitki hayat bulmuştu, unuttun mu? Bir bitki büyümüş ve kök salmıştı. Bir mucize. Birkaç gün sonraysa ölmüştü. ÖLMÜŞTÜ!
Hayat çok kısa. O dersler boyunca hasta mıydın yoksa uyuyor muydun? Bunları hiçbir zaman söylemedim, sadece aklımdan geçirdim. Ve hepsi gerçek. Asıl amaç, bütün resmi daha en başındayken görmemizdi. Yaşam ve ölüm. Ölüm kalım. Tek bir kısa olay. Unutmayın" (Gulgham; 1990 / 2014:16).
Şimdi her yerde, sokakta, kahvede her bireyi ölecek tür, kaçınılmaz son olarak, yani tam olarak ölümlü tür diye görüyorum. -Ve yine hiç kuşku yok ki onları bu durumdan habersizmiş gibi görüyorum.