Bu yüzden ne duygularımın derinliğiyle ne de insanın yüreğine dair engin bilgimle övünebiliyordum. Çünkü ne zaman aşka dair, ölüme dair alışılmış şeyleri alışılmış yerlerde hissedecek olsam, bu sinir bozucu yaratık sanki asıl önemli nokta biraz daha ilerideymiş gibi çekiştiriyordu beni.