Madalyonun İçi, bu ara çok popüler bir kitap, hatta aynı popülerlikte bu kitaptan uyarlanmış diziler var televizyon ekranlarında.
İşte bu yüzden, normal şartlarda kolay kolay elime alıp okuyacağım bir kitap değildi çünkü hiçbir şeyi popülerken yapmayı sevmediğim gibi bir kitabı da popülerken okumayı sevmiyorum. Fakat bir kitap kritiğine katıldım ve okumam geren kitap Madalyonun İçi'ydi. Her ne kadar başlarken popülerliğinden dolayı ön yargılı yaklaşmış olsam da sayfalar ilerledikçe beni içine çektiğini, okumaktan zevk aldığımı ve bir sonraki sayfayı merakla beklediğimi fark ettim. Çünkü içinde kendimden izler buldum. (Özellikle "Ölümle Dans" ve "Panik" kısımları tam da benim yaşadıklarımı anlatıyordu.) Zaten okuyan herkes bir şekilde kendinden izler bulabilir çünkü hepimiz insanız ve kitapta her birimizin hissettiği duygular var, bu da kitabı kendinize yakın hissetmenizi sağlıyor ve nasıl sonuna geldiğinizi anlamıyorsunuz.
Kitabı merak ediyorsanız ve okumakta tereddüt ediyorsanız hiç tereddüt etmeden okumanızı tavsiye ederim. Elinize ilk aldığınızda kitabın kalın olması sizi korkutmasın, eğer benim gibi dizi izlemeyi sevmiyorsanız ve psikolojiye meraklıysanız kısa sürede bitireceğinize ve keyifle okuyacağınıza inanıyorum.