Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı film listesi:
Admission (2013, Paul Weitz) *
3 İdiots (2009, Rajkumar Hirani) - Eğitim Sistemi, Bilime Bakış *
Klass(Ilmar Raag) Eğitim Felsefesi, Çocuk Hakları, Çocuk İstismarı*
Another Earth Alternatif Evren, Mağara
İçine şeytan kaçmış bir kadının nefretinin sınırları var mıdır?
Arkadaşın için neleri göze almazsın?
Bir kadının bir saniyelik kaçamak bir bakışı koskoca iki devleti birbirine düşürebilir mi?
Bir adam, sırf sevdiği kadın için ülkesini ve milyonlarca masum insanı savaşa sürükleyebilir mi?
Peki ya bir çocuk, sevdiği kadın için ölümle dans eder
* Bir insanı tamamıyla tanımak için bazen asırlar bile yetişmez; kâfi derecede tanımak için bazen bir an bile yetişir.
Cumhuriyetiyet dönemi Türk edebiyatı yazarlarından olan Peyami Safa yı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Madmazel Notaya nın Koltuğu ve Yalnızız romanlarında tanıyoruz daha çok..
Gazeteci kimliğinin yanı sıra yaşamı ve fikrî
(Bu oldukça uzun bir hikayedir.. Pardon, incelemedir. Hazır mısınız? :)
Durun!! Durun!!
Kalkmış olamaz tren…
Anlatacağım neden geç kaldığımı..
Yıldızlı gözlerimde neden bunca isin, yorgunluğun düştüğünü.. Bu pespaye halimi, bu yaralarımı, bırakın şu trenin kolunu tutacak mecali, tüm o yolları aşıp nasıl geldiğimi..
...
Trene bindim, Ülkeme
Kitabı anlatmadan önce biraz yazardan bahsetmek isterim:
Neval El Seddavi Mısırlı feminist yazar, aktivist ve psikiyatrist. Ülkesinde kadın sünnetini engellemek amacıyla eylemlerde bulunmuş, kadınların yanında işçi sınıfının da sorunlarını çekinmeden dile getirdiği için siyasi kesim tarafından tepki alarak işinden uzaklaştırılmış, hapse girmiş ve
Dans Vebası, 16.yüzyılda Fransa’nın Strazburg kasabasında gerçekten yaşanmış bir olay. Açlık ve sefalet içinde kendini kaybeden halk bir anda toplu şekilde dans etmeye başlıyor. Açıklaması oldukça zor olan bu dans histerisi yaklaşık üç ay sürüyor ve o dönemde birçok ölümle sonuçlanıyor. Jean Teulé, Dansa Davet kitabında tarihin bu akılalmaz olayını kurgulayarak aktarmış bizlere. Ruhban sınıfın umursamazlığı, doymazlığı ve çaresiz kalan toplumun kolektif bir biçimde bilincini yitirmesini okuyoruz. Oldukça etkileyiciydi. Okumanızı tavsiye ederim..
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,400 okunma
Dengesizim ben.
Bir bakmışsın sokaklarda şarkı söyleyip dans ediyorum.
Beş dakika sonra ise cenazeye gider gibi yürüyorum sokaklarda.
Beni sevmek yorar adamı.
Gecenin bir saati kaldırıp derdimi anlatırım sana.
Pişmanlıklarımı dökerim ortaya.
Bir bakmışsın ilgiye aç bir çocuk gibi mızmızlanıyorum etrafında
Bir de bakmışsın ki samimiyeti gereksiz buluyorum.
Bir gün siyaha aşıkken
Bir gün beyaza taparım
Dengesizim ben.
Yaşam doluyken
birden yaşamdan nefret ederim.
Yanan sobanın yanında oturup
Saçlarımı keserken, umut ekerim kalbime
Sonra sulamayı unuturum ve çürür.
Ben yorarım adamı, sesim yorar, düşüncelerim yorar, sevgim fazla gelir yorar...
Dengesizim ben.
Hiç olmayacak dünyalar inşaa edip ölümle süslerim bahçelerini...
~E. K.
Farkıma varmaksızın çıkıp giderken her zamanki gibi benim onu gözlediğimi bilmiyordu. Eskiden onu böyle gözlerimi kırpmadan izleyişimi görmesini ne çok isterdim. İsterdim ve isterken de geçmişimiz gelirdi aklıma, birlikte kitap okuyuşumuz, dans edişimiz, film izleyişimiz…Ben pek beceremezdim okumayı onun gibi. O, öyle güzel okurdu ki dinlemeye
Kitabın karakteri hakkında konuşalım istiyorum, bu yüzden incelemem onun üzerinden olacak sadece.
Yozo'nun hayatında, ona eşlik ettiğim, utançlarına dahil olduğum noktalar çok oldu, ama ondan uzaklaştığım zamanlar da oluyordu. Kitabı gel-gitlerle okudum bir nevi. Tam bağ kuracakken bir sis bulutu girmeden edemiyordu aramıza sanki.
Yine de
KENDİ KALEMİMDEN.
Ben fil. Milyonlarca filden sadece biri. Atalarımız olan Mamutlardan sonra bizler kaldık dünyada. Düşünün neredeyse arşa değecek belki başımız. Adımlarımla ve ağırlığımla gurur duymuyorum ama bu güç içimde fırtınalar koparıyor, dinginleşiyorum. Güzel bir gün bugün. Timur'dan beri ağaçlarla aramız iyi. 1402 yılından beri
Gerçekte bizim istediğimiz yarattıklarını asla yok etmeyen bir Tanrı. Ya da acı ve ölüm ille olacaksa, bunların dağılımını elinde tutan Tanrı en azından kötüleri cezalandırsın, iyileri sonsuz mutlulukla ödüllendirsin, haktanır olsun isteriz. Oysa gerçek yaşamda iyiler incilir, temiz, yürekliler acı çeker. Öyleyse Tanrı sevecen olmalı, acıları dindirmeli. Oysa Nataraca yalnız dans eder. Ölümle yaşam, tüm kötülüklerle tüm iyilikler arasında ayırım yapmadan oynar durur.
Elini omzumun altından bel oyuntuma kadar indirip beni iyice kendine bastırınca nefesimi tuttum.
"Ölümle yaşam arasında bir çekim bu. Cennetle cehennem arasında bir çığlık. Dans et, Aşeka."