Travmalar, negatif süreçlerin yanında yeni bir başlangıç, bir kırılma ve gelişme noktası, kişiler arası ilişkilerde iyileşme, hayata karşı bakışın olumlu yönde değişmesi ve bazı insanlar için parlamanın başlangıcı da olabilir. Uzm. Psk. Dan. Erkan Yağız Koç - Undra Psikoloji Dergisi/ Travma sayısı/ "Kırılmak ve Sonra Parlamak" başlıklı yazıdan alıntı
Kediler ve insanlar Yeni kitap. Okuru bol olsun. Kediler. Onlar yaşamımıza giren sonsuz özgürlüğe sahip gerçek dostlarımız, evlerimizin neşe kaynakları ve bir tüy yumağı halindeki mutluluk sermayelerimiz. Onların olmadığı bir hayat mutlaka biraz eksik olurdu. Kedilerin ve insanların birlikteliği binlerce yıldan beri devam ediyor. Kedi sever insanlar için ise onlar vazgeçilmez dostlardır. Bende onlardanım elbette. Hayatım boyunca kedileri hep sevdim, besledim, sahiplendim. Hep yakınımda oldular, her zaman dostluklarını hissettim. Bir kedi hayatınıza girdiğinde mutlaka olumlu anlamda bir şeyler gelişir. Bir insanın hatta ailenin hayatını olumlu anlamda değiştirebilir. Sizlere yeni bir yaşama sevinci kazandırabilir, dünya üzerindeki yegâne dostunuz olabilir. Eminim öykülerimde ve anılarımda anlattığım olayların benzerlerini sizlerde yaşadınız. Haydi! O zaman bu güzel, gizemli, insan canlısı ve sevgi dolu canlıların farklı dünyasında hep beraber bir yolculuğa çıkalım. Keyifli okumalar dilerim Not: Bu kitabın geliri yazarı tarafından sokak hayvanlarına bağışlanmıştır.
Reklam
Algı ve Etkileri
Bir insanın bir yönü ile ilgili algımıza dayanarak oluşan izlenimi, gözlemlenmiş olan başka yönlerine aktarmaya psikolojide etki denir. Yargılarımızı yönlendiren ilk yargı da denebilir. Kişilerin bir tek olumlu veya olumsuz özelliklerinden yola çıkarak o kişi hakkında haksız bir kanıya varma hatası olarak da tarif etmekte yanlış olmaz. Algı ile
Kadının yerinin (özellikle Türk toplumu için konuşuyorum) başta ataerkilliği öven İslam inancı ile değiştiğini eleştirdiğim zaman 'sen de İslam'a sövmek için yer arıyorsun' tepkisi ile karşılaşıyorum. İslam zaten ataerkillik üzerine inşa edilmiş bir inanç. Meselenin diğer tarafını göremeyen kadın/erkek inanan insanlar ise bunu İslam kadına değer veriyor, yüceltiyor şeklinde yorumluyor. Arap kültüründeki kadınlar için konuşuyorsak, evet haklısınız en azından Arap kültüründe yaşayan kadınlar için küçük de olsa olumlu bir gelişme olabilir. Ancak yine de bu düşüncenize tam katıldığımı söyleyemem. Kendi kültürünü bırakıp Arap kültürünü ve düşünce yapısını benimsemeye çalışmadan İslamiyet öncesi Türk kültürünü biraz anlamanızı isterdim ama kendisini Arap olarak hissedenler için yapacak bir şey yok 🙃
K

K

@K_Krzm
·
15 Nisan 17:21
“Ailenin reisi baba savaşa veya ava gittiğinde erkek ve kız çocuğunu anne eğitirdi. Bu eğitimler sadece davranış disiplinleri değildi. Bu duruma Zemarkhos (Bizans), Wang Yen-te (Çin) ve İbn Fadlan (Arap) seyahatnamelerinde de rastlamak mümkündür. Kadınlar at binme ve ok atmayı bildikleri için çocuklarına bu eğitimleri de verirlerdi. İslamiyet öncesi Türk topluluklarında kız ve erkek çocukları arasında cinsiyet ayrımı gözetilmezdi, aynı tür harp ve davranış eğitimi bütün çocuklara verilirdi. Misalken Tirmurlu devlet geleneğinde hanedana bağlı tüm kız çocuklarının eğitimleri ve yetiştirilmeleri tıpkı erkek çocuklarının eğitimi gibi önemsenirdi. Bu nedenle erkek çocuklarının eğitimi için "atabeg", kız çocuklarınınki için ise "ateke" tayin edilirdi. Böylelikle hanedan içinde iyi eğitilmiş Timurlu kadınlar, gerektiğinde hanedan için veliaht yetiştirebilecek ya da devletin yönetimini ele alabileceklerdi...”
Ben yazarım tabi ki kitlem olmadığı için yayınevi tarafından reddedilirim :) Ben yazarım tabi ki çevremdeki insanlar "Aman boş ver kitap yazıp ne olacaksın para kazandırmıyor" diyecek :) Ben yazarım tabi ki ne yazarsan yaz beğenilmeyecek eleştirmek için bahaneler bulunacak :) Ben yazarım tabi ki yayınevine dosyanı gönderdikten sonra olumlu veya olumsuz cevap alamayacağım :)
Hayatta ne kadar olumsuzluklar yaşansa da olumlu şeylerde yaşamışsındır.. Dün ‘ü dünde bırak yarının yolculuğuna devam et , senin için yarınlar daha önemli;yarın ki sen olman için dünü yaşadın, dünü unutma ama takıntılıda kalma…İçindeki gücün farkına var. Nefes aldıkça her şeyin değişebileceğini unutma!
Reklam
TÜRKÇE BİLMEYEN TÜRKLER!..
- "Şimdi arkadaşlar, Türk insanı kitap okumuyor diye hayıflanıyoruz ama Türk insanı kitap okuyacak kadar Türkçe bilmiyor maalesef. Bir kitabı eline aldığı zaman, başka bir dilde yazılmış gibi, anlatılanların dışında kalıyor. Bunun suçlusu da özellikle bu siyasî-ictimaî düzendir. Harf inkılâbıyla halkı bir gecede cehaletten kurtarmakla
Bu ölümlü dünya da neden her şeyi dert edinir ki insan. Neden mutlu edemez ki kendini. Belki de hayatında bir daha göremeyeceği insanlar için neden hırpalar ki kendini??
Manipülasyon Çeşitleri: 🗣️Sözlü İfade Manipülasyonu: Bazı manipülatif insanlar, kelimeleri ve cümle yapılarını ustaca kullanarak insanları etkileyebilirler. Örneğin, olumsuz bir durumu bile olumlu gibi gösterebilirler veya gerçeği çarpıtarak başkalarını yönlendirebilirler. 🎞️Görsel Manipülasyon: Fotoğrafların veya videoların düzenlenmesiyle, gerçekliği değiştirmek veya bir hikayeyi yanıltıcı bir şekilde anlatmak mümkündür. Bu, medya, reklamcılık ve siyaset gibi alanlarda sıkça kullanılan bir yöntemdir. 💔Duygusal Manipülasyon: İnsanların duygularını kullanarak onları yönlendirmek de yaygın bir manipülasyon şeklidir. Bu, suistimalcilerin kurbanlarını kontrol etmek için sıklıkla kullandığı bir taktiktir. 🤳🏼Sosyal Medya Manipülasyonu: Sosyal medya platformları, kullanıcıların davranışlarını etkilemek için sıkça kullanılan bir araç haline gelmiştir. Sahte hesaplar, botlar ve yanıltıcı içerikler aracılığıyla insanların düşüncelerini ve davranışlarını yönlendirebilirler. t.me/FelsefeEgitimFikir #BirDemetBilgi
Birtakım duygu ve düşünceler
Bazen bazı insanlara fazla iyi niyetli, fazla empatik yaklaşıyorum. Bunun ne kadar yanlış olduğunu ara ara fark ediyorum. İnsanlar hakkında daha baştan olumlu bir ön kabul içerisinde olmamak gerekiyor. Hassas ve kırılgan olmamak için bu şart. Ön kabuller güveni ve konforu beraberinde getirebiliyor fakat temkinli olmakta fayda var. Zira güven genellikle kaygan bir zeminde hareket eder. Konfor ise çoğu zaman bir illizyondur. Gökyüzünden düşerken uçtuğunu sanabilirsin fakat belki sonun geliyordur ve farkında değilsindir.
Reklam
Son zamanlarda en çok muhatap olduğumuz sorulardan biri de evlilikte denklik meselesi. Özellikle kadınların top yekûn tahsil ve meslek sahibi olmaları bu anlamda farklı bir durum ortaya çıkardı. Şöyle ki; öğretmen, avukat vs. olup da evliliği erteleyen birçok kardeşimiz, hali hazırda kendilerine gelen taliplerinin dini ve ahlaki durumunu olumlu
Resim