İçim durgun; bir çalkantı, bir korku ya da bir sevgi yok, hiçbir duygu kıpırtısı yok, kocaman bir boşluk içim, o boşluğu da küskünlük, kırgınlık ve hüzün dolduruyor ancak, zaman zaman çok fazla yaşamayacakmışım gibi bir duyguya kapılıyorum, benim gibi sağlıklı bir insanın kendini neden ölüme bu kadar yakın hissettiğini anlayamıyorum, belki de gizliden gizliye ölümü özlüyorum, ölüm korkularım da yok artık, ölümden de korkmuyorum, bütün duygularım gibi korkularım da yoruldu, onlar da beni terk etti.
Yalnızlığın Özel Tarihi, Ahmet Altan