Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Avcıoğlu için aslında her şey 9 Mart'tan da önce bitmişti. İstediği gibi gitmiyordu gelişmeler. 9 Mart'ın satılması ise tam bir hayal kırıklığı oldu Avcıoğlu için. Hâlâ umudunu koruyanlar olsa da onun için artık her şey bitmişti. Somut olarak iktidarı talep etmiş, alamamıştı. Yenilmişti. Yıllar önce eşine söylediği ‘Ya başbakan olurum ya da asılırım’ sözü bir yerde gerçek olmuştu. Nitekim başbakan olamamış ama asılmasa da hapislere atılıp yargılanmıştı"
Sayfa 177 - Muzaffer Ayhan KaraKitabı okudu
Suikast olayının meydana çıkması ve memlekete duyurulması ile beraber Gazi millete ilk beyannamesini yayınladı. Ona göre bu suikast, kendi şahsından ziyade, Cumhuriyete ve onun dayandığı yüksek prensiplere kar­şıdır. Beyanname şu sözlerle biter: “Benim nâçiz vücudum, bir gün elbette toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır ve Türk milleti, emniyet ve saadetini zâmin (garanti eden) prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürüyecektir.” Kendisini ziyaret eden İzmirlilere karşı da sözleri açıktır: “Ben ölürsem milletimizin, beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim. Bununla müsterihim. Hasımlarımızın mezbuhâne hareketleri, bizim İnkılâp ateşimizi söndüremez...”
Sayfa 258
Reklam
"Ekselans, bin defa abartıyorsunuz."
Kendisinden soma Türkiye'nin öndersiz kalabileceği düşüncesine asla yer vermek istememiştir. Yıllarca önce, bu konuda ileri sürülen görüşleri yabancı basından okuyunca, yabancı diplomatları kabul ettiği sırada buna değinerek, "Ölürsem yerimi doldurabilecek binlerce Türk bulunur" demişti. Bunun üzerine büyükelçilerden biri hafiften kelimelerin üzerine basarak şu cevabı vermişti: "Ekselans, bin defa abartıyorsunuz."
Lütfi Banat, başlangıçta süvari birlikleri için tımar fırçası üretiyordu. Bu birlikler kaldırılınca ve Türkiye'de diş fırçası üretimi yapılmadığını görerek 1947'de Banat'ı kurdu. Banat, küçük atölyesinde ürettiği ilk diş fırçalarının pazarlamasını elinde bavul, kapı kapı dolaşarak kendi yapıyordu. Fakat bir süre sonra sağlık sorunları çıktı. Kalp ameliyatı olmak için Almanya'ya gitmesi gerekiyordu. Bu sıralarda Lütfi Banat ile Zühtü Şenyuva'nın aralarında 'yürüyüş arkadaşı' olarak başlayan güzel bir dostlukları vardı. 1975'de Şişli'deki Beytem Plaza'yı yaparken Banat'ın sahibi Lütfi Banat'la tanışmıştı. Lütfi Banat, arkadaşı Zühtü Şenyuva'dan fabrikasını almasını rica etti. "Ölürsem fabrikam sahipsiz kalır. Sen al" diyen Lütfi Banat'a Şenyuva, "Sen sağlığına kavuşursan başında olmak şartıyla alırım" dedi. 1976'da Şenyuva'nın devraldığı Banat, 30 yıllık bir süre içinde toplam 500 metrekarelik bir üretim merkezinden, modern bir fabrikaya dönüştü. Daha sonra fabrika daha da büyüyerek üretime devam ettirdi. Banal'ın bugün, ağız bakımı, kişisel bakım, ev bakımı ve endüstriyel temizlik konularında 400 civarında ürün çeşitliliği bulunuyor.
Sayfa 38 - Business DergisiKitabı okudu
TÜRKİYEM ANAYURDUM SEBEBİM ÇAREM
Bir kristal vazodur yorgun yüreğim Dokunulsa bir ney gibi bakarım inler derinden Her kem söze birdenbire bindir yerinden Kırılan ben olurum. Ve bütün yetimlerin yüreği bende sızlar Ağlar içimde her akşam isimsiz anasızlar. Oyuncaksız, salıncaksız, kucaksız çocuklara Sarılan ben olurum. Kalkmaz karanlıklar üzerimizden Ölüm kol gezer her yerde. Ve kurşunlar sıkılır uzak köylerde... Vurulan ben olurum. Ezanlar yükselir sonra minarelerden Bütün câmilerde sabır, el-pençe dîvan durur Secdeye varır alınlar, Kûr'ân okunur Durulan ben olurum.
Sayfa 44 - Yakın Plan YayınlarıKitabı okudu
Düğünüm, derneğim, halayım, barım, Toprağım, ekmeğim, namusum, arım, Kilimlerde çizgi çizgi efkârım, Heybelerin nakışına ölürüm.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Sevdalıyım, yangın yeri bu sinem Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem. Pınarlardan su doldurur Eminem Mavi boncuk takışına ölürüm.
Sayfa 151Kitabı okudu
Deli sular, salkım-saçak söğütler, Kışlada kumandan, asker öğütler, Yaylalarda ata biner yiğitler, Bozkurt gibi bakışına ölürüm.
Sayfa 151Kitabı okudu
Baş koymuşum Türkiye'min yoluna Düzlüğüne, yokuşuna ölürüm, Asırlardır kır atımı suladım. Irmağının akışına ölürüm.
Sayfa 151Kitabı okudu
''Eğer bu memleketi kurtaracaksa mutlu olurum. Ölürsem; vazifemi yapmış kabul ederim kendimi. Allah'a dua ediyorum; eğer projem Türkiye'ye mutluluk getirmezse , beni öldürmesi için dua ediyorum . Allah sizi korusun. Ata binmem lazım , beni bekliyorlar.''
Sayfa 258
Reklam
Özlem
Çamların ve çobanların Kurtları dağdan bıraktığı gün Ben de bu dünyadan çıkmış olurum
Mustafa Kemal İzmir'de suikastı kınama heyetine hitaben de şunları söylemiştir: "...Ben ölürsem, yüce milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla müsterihim! Düşmanlarımız, düşünebildikleri iğrenç çarelere istedikleri kadar girişsinler. Onların mezbuhane hareketleri bizim inkılâp ateşimizi söndüremez!.."
''Başından beri iyiliğin ve kötülüğün mücadelesi bu, değil mi?Senin içinde ki kötülüğün benim içimde ki iyiliği yok etme arzusu.Öyle değil mi Körebe?'' Dedi Eyaz. ''İyilik sende mi?'' Dedi Körebe. ''İyilik benim içimde.'' Dedi Eyaz. ''Kurtarılamayacak kadar yaralı, veriyor
203 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.