"... senden önce ölürsem eğer, dedin bana, bayatlamış sözcüklerden ve gecikmiş buluşmalardan esirge beni . Uyuduğum topraktan al götür beni, zira belki de bir sap yeşillik, ölümün bir başka dikim olduğunu gösterecektir sana..."
Yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!
Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar...
Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?
Ruhlarımız buluşur elbet Tanrıdağında...
“ ...senden önce ölürsem eğer, dedin bana, bayatlamış sözcüklerden ve gecikmiş buluşmalardan esirge beni. Uyuduğum topraktan al götür beni, zira belki de bir sap yeşillik, ölümün bir başka dikim olduğunu gösterecektir sana... ”
Mahmud Derviş
Üşümemem lazımdı. Üşürsem yine boğmaca olurdum. Boğmaca olursam mosmor olurdum. Belki biraz ölürdüm. Ölürsem babam ağlardı. Babalar ağlayınca zaten hep kış gelir.
Yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!
Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar…
Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar
Ruhlarımız buluşur elbet “Tanrıdağı”nda…
"...senden önce ölürsem eğer, dedin bana, bayatlamış sözcüklerden ve gecikmiş buluşmalardan esirge beni. Uyuduğum topraktan al götür beni, zira belki de bir sap yeşillik, ölümün bir başka dikim olduğunu gösterecektir sana..."
"Yatağında ölmeyi hatırından sök çıkar,
Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar,
Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar
Ruhlarımız buluşur elbet " Tanrı Dağı"nda..
“ ... senden önce ölürsem eğer, dedin bana,
bayatlamış sözcüklerden ve gecikmiş buluşmalardan
esirge beni. Uyuduğum topraktan al götür beni,
zira belki de bir sap yeşillik, ölümün bir başka
dikim olduğunu gösterecektir sana..."
"Ölmek! Ah! Hayır ; " diye haykırdı, "bunca yaşanmışlıktan, bunca acıdan sonra ölmeye değer mi? Ölmek, eskiden, yıllar önce bir karara vardığımda güzeldi ama şimdi gerçekten sefil yazgıma yardımcı olmak anlamına geliyor.
Hayır yaşamak, sonuna kadar mücadele etmek, elimden alınan mutluluğa yeniden kavuşmak istiyorum! Ölmeden önce cezalandıracağım cellatlarım ve belki de kimbilir ödüllendireceğim dostlarım olduğunu unutuyordum. Ama ölürsem beni burada unutacaklar ve zindanımdan sadece Faria gibi çıkabileceğim."
... senden önce ölürsem eğer, dedin bana, bayatlamış sözcüklerden ve gecikmiş buluşmalardan esirge beni.
Uyuduğum topraktan al götür beni,
zira belki de bir sap yeşillik, ölümün bir başka
dikim olduğunu gösterecektir sana... ”
"Ölmek! Ah! Hayır," diye haykırdı, "bunca yaşanmışlıktan, bunca acıdan sonra ölmeye değer mi? Ölmek, eskiden, yıllar önce bir karara vardığımda güzeldi ama şimdi gerçekten sefil yazgıma yardımcı olmak anlamına geliyor. Hayır yaşamak, sonuna kadar mücadele etmek, elimden alınan mutluluğa yeniden kavuşmak istiyorum! Ölmeden önce cezalandıracağım cellatlarım ve belki de kim bilir ödüllendireceğim dostlarım olduğunu unutuyorum. Ama ölürsem beni burada unutacaklar ve zindanımdan sadece onun gibi çıkabileceğim."