434 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Güneş de sanıyor ki bir tek o yanıyor.-
"Aşk, bir bedende iki kişi." “Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi Şapkandan bir kumru havalansın Bana öyle büyük ki bu kalp, Gelsin yüreğime yuvalansın” Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018499 okunma
434 syf.
10/10 puan verdi
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum. -Sevgi, Kilidi olmayan tek hazinedir.- -Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Düşünmek Yaşamın Pasını Silmektir
Düşünmek Yaşamın Pasını SilmektirTahsin Özmen · Karina Yayınevi · 2018499 okunma
Reklam
Eylem Okur'dan
Ölüye yatar gibi ölüme yazmak.. Merhaba; nasılsın rüyalarıma barış getiren adam. Hayal perdesi aralandıktan sonra yüzünü çeviren adam. Şimdi hangi gerçeklik acıtır bu yüreği. Rüyalardaki sen mi? Gören gözün Sen/siz/liği mi?. Yan yana geçen bir ömür de hiçliğe esir olan iki insan varken nasıl aynaya bakabilir bu beden. Söyle şimdi hangi anıları yaktın yüreğinde. Anka diye bahsettiğin kuş var oldu mu kendiliğinden. Yoksa küllerini bana mı bıraktın yalnızlık iyice dem vursun diye şu bahtsız benliğime.. Ağlamaklı oldun bak yine gözyaşların bulaşmadan o takım elbisene ..kurudun bir dalın en iğneli yerinde. Sana dokunamaz bu eller kanatırsın her seferinde. Bir de bağlaman vardı ya hani sen vurdukça tellerinden ağıt koparan işte onları da biriktirdim ben senin altını çizdiğin her bir sesinde. Neyse canım ölümlü dünya ne de olsa ne gerek var bunca acılı sözlere. Dur ben bi çay dökeyim sana. Birlikte yanalım karşılıklı şu fırtınanın eşiğinde .. Hoşçakal hoşça vakit geçirdiğim huysuz adam... İncilerin dağıldı tanelerini toplama artık...
Eylem Okur
Eylem Okur
Ölüye yatar gibi ölüme yazmak..
Merhaba; nasılsın rüyalarıma barış getiren adam. Hayal perdesi aralandıktan sonra yüzünü çeviren adam. Şimdi hangi gerçeklik acıtır bu yüreği. Rüyalardaki sen mi? Gören gözün Sen/siz/liği mi?. Yan yana geçen bir ömür de hiçliğe esir olan iki insan varken nasıl aynaya bakabilir bu beden. Söyle şimdi hangi anıları yaktın yüreğinde. Anka diye bahsettiğin kuş var oldu mu kendiliğinden. Yoksa küllerini bana mı bıraktın yalnızlık iyice dem vursun diye şu bahtsız benliğime.. Ağlamaklı oldun bak yine gözyaşların bulaşmadan o takım elbisene ..kurudun bir dalın en iğneli yerinde. Sana dokunamaz bu eller kanatırsın her seferinde. Bir de bağlaman vardı ya hani sen vurdukça tellerinden ağıt koparan işte onları da biriktirdim ben senin altını çizdiğin her bir sesinde. Neyse canım ölümlü dünya ne de olsa ne gerek var bunca acılı sözlere. Dur ben bi çay dökeyim sana. Birlikte yanalım karşılıklı şu fırtınanın eşiğinde .. Hoşçakal hoşça vakit geçirdiğim huysuz adam... İncilerin dağıldı tanelerini toplama artık... Eylem Okur..