Arkadaşların ricası üzerine bir inceleme yapmaya çalışacağız...
Jack London'u gerek bu site gerekse dışardan sadece ismini duymuştum. Burada ise daha yakından tanımama ve 'Okuyacağım' adlı bölüme eklememin sebebi ise;
Maral 'ın alıntılarını okuyarak oldu. Övgü dolu bir şekilde karşıladım alıntıları. Ve bu şekilde okuma
Yol isimli bir kitap buldum. Öncelikle akıl almaz derecede inanılmaz bir kitap olduğunu söyleyeyim..
Konusu şöyle: Dünyada kıyamet kopuyor ve bütün insanlık ölüyor, fakat bir şekilde baba ve oğul hayatta kalıyor.
Dünyanın durumu ise resmen enkaz..
Baba oğul binlerce kilometrelik yaya olarak yola çıkıyor.
Yolda
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Yol isimli bir kitap buldum. Öncelikle akıl almaz derecede inanılmaz bir kitap olduğunu söyleyeyim..
Konusu şöyle: Dünyada kıyamet kopuyor ve bütün insanlık ölüyor, fakat bir şekilde baba ve oğul hayatta kalıyor.
Dünyanın durumu ise resmen enkaz..
Baba oğul binlerce kilometrelik yaya olarak yola çıkıyor.
Yolda
Merhabalar sevgili 1000k okurları,
UYARI: Spoiler içerir.
Bu sefer incelememe yazar ile başlamak istiyorum.
İtalyan yazar Dino Buzzati (1906-1972), Milano Üniversitesi Hukuk bölümünü bitiriyor. Üniversite yıllarında da gazetecilikle ilgilenen yazar 1939'da askere çağrıldı ve 2. Dünya Savaşı süresince İtalyan Kraliyet Deniz Kuvvetlerinin
Severek okunacak kitaplar listesine giriş yaptı. Keyifle ilerliyor, sıkılmadan bitiriyorsunuz. Çok da tadında. İki arkadaş ve onların aile hayatları diyebiliriz konusuna da. Bir de nihilizm gibi bir şeyler var ama o derin yorumcuların işi , ben iki goygoy yapıp gideceğim. Kitabın özgürlüğü hoşuma gitti. Karar verip istediğimiz yere gidip hadi
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
Hayat hikayelerine bayılırım. Ben toprağa 36 numara ayaklarıyla basan, biraz şaşkın bir kadınım. Tuhaf bir masal. Yerde ne var yer boncuk, gökte ne var gök boncuk, işte ortasında ben varım. Hayatım uzun süren bir şaşkınlıktan ibaret olacak sanırım.
Uslu, içine kapanık bir çocuktum ben. Ancak nedense birdenbire olmadık şeyler yapardım. İlkokul
(Yaşayan şirket kitabı akademik bir değere sahip olup bu yazı akademik bir değere sahip değildir.)
20 Şubat 2018
Üniversite’de Organizasyon dersini veren hocamızın tavsiye ettiği bir kitap, Yaşayan Şirket. Ne yazık ki Kitabı basan Demirbank pek fazla yayınladıkları bu kitaptan dersler çıkartmadıklarından dolayı mecbur kitabı tek alternatif nokta
“içimde söylemek istediğim çok şey var sanki. Çok büyük şeyler. Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum. Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum… ama anlatamıyorum…. Bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu biliyorum ama konuştuğumda bir bebeğin ıngaları gibi
"30 yaşıma girmeden önce bugün bu yazıyı günlüğüme yazıcam dedim!!
"Hayat, yaş aldıkça tecrübe alır"
Şu an #Eminem den when ı'm gone tekrar tekrar dinleyerek yazıyorum günlüğüme yazdıklarımı..
✍️
--Alarm çaldı! kalkıp yatağımı topladım, yüzümü yıkadım, elbiselerimi giyip erkenden evden çıktım ardından otobüse binip hastaneye
-Neredeydin bu saate kadar?
-Arkadaşlarımlaydım.
-Arkadaşlarınla nerede?
-Her zaman gittiğimiz kafede.
-Sen beni delirtmek mi istiyorsun? Evli olduğunu sen unutmuş olabilirsin ama ben unutmadım, geçen ay evlendiğimizi sana hatırlatırım, artık bekar değilsin.
-Hayır evli olduğumu bende unutmadım. Evlendiğimizden beri ilk defa dışarı çıktım, biraz
O kadarda çekingen olma çekingen insanların zaman zaman duymak zorunda kaldığı bir cümledir bunu söyleyenlerin çekingen olması mümkün değil aksi oldaydı bunun pek mümkün olmadığını bilirlerdi birisine spontene ol yada gül demek gibi birşeydir spontene olmak yada gülmek tek tuşla olmuyorsa çekingenlikte tek komutla kurtulunabilen bir davranış
Hadi gel
Biliyorsun zaten öyle de böyle de batıyor dünya
Şu kıyıda aman Allah ne hasretler gitti
Hiç bir şeyi dert etme saygı değer hanım
Hadi gel bu kadar hasretliğe dayanmaz gönül
Hadi gel
Gözlerin kalmak isterken nedir bu gitmeler?
Benim de bir şanım yok bütünce sıfırım
E bir eksiğim var tamamla lütfen
Hadi gel hepten murdar oldu şu