Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK
Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
Atasözü
"Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1)
"Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Bir gün Ömer B.Abdülaziz'in yanına bir adam gelir... Birisi hakkında bir şeyler söyler Ömer B.Abdülaziz'de ona şöyle der;
Ey filan eğer istersen senin dediklerini araştırırım fakat dediklerin doğru çıksa bile,
- Ey iмan edenler eğer вir ғaѕıĸ ѕιze вιr нaвer qeтirirѕe onυn doğrυlυğυnυ araşтırın... (нυcυraт, 6)
Ayetinde bahsedilen fasıklardan olursun. Yok eğer dediklerin yalan çıkarsa o zaman da;
- Asla υyмa нerĸeѕi ĸöтüleyen ѕöz qeтirip qöтürene... (Kalem, 11)
Ayetinde kınanan kimselerden olursun. Fakat istersen bütün bu söylediklerini unutup seni affedelim...
Bunun üzerine adam affet beni ey müminlerin emiri bir daha asla böyle bir şey yapmayacağım der...
Böylece, Muâviye ile beraber on dört sultan, Emevî Devleti'nin iktidarını elinde bulundurdu ki; yukanda belirttiğimiz gibi bu sultanların sonuncusu Himâr olarak lakaplandırılan Mervân olmuştur.
Emevî hânedanının saltanat dönemi, 91 sene oldu....
- Muâviye b. Ebi Süfyan: 20 yıl
- Yezid b. Muâviye: 3 yıl 8 ay, 14 gün
- Muâviye b. Yezid: 1 ay, 11 gün.
- Mervân b. Hakem: 8 ay, 5 gün.
- Abdulmelik bMervân: 21 yıl, 1 ay, 20 gün.
- Velid b. Abdulmelik: 9 yıl, 8 ay, 2 gün.
-Süleyman b. Abdulmelik: 2 yıl, 6 ay, 15 gün.
-Ömer b. Abdulaziz: 2 yıl, 5 ay, 5 gün.
- Yezid b. Abdulmelik: 4 yıl, 13 gün.
-Hişam b. Abdulmelik: 19 yıl, 9 ay, 9 gün.
-Velid b. Yezid (Fasik Velid): 1 yıl, 3 ay.
- Noksan -Yezid (Yezid b. Velid b. Abdulmelik): 2 ay, 10 gün.
-İbrahim b Velid: 2 ay, 10 gün. 395
- Mervân b. Muhammed: 5 yıl, 2 ay, 10 gün
Sayfa 151 - SırmaKitabı okudu
Muceddit -i Ahirzaman - Bediüzzaman ve Risaletennur
MÜCEDDİD: Yenileyen. Yenileyici.
Hadis-i sahihle bildirilen, her yüz yıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük âlim ve Peygamberin (A.S.M.) vârisi olan zât.
(Ashab-ı Kütüb-ü Sitte'den İmam-ı Hâkim Müstedrek'inde ve Ebu Dâvud Kitab-ı Sünen'inde, Beyhakî Şuab-ı İman'da tahriç
İslam'da Siyasi İtikadi ve Fıkhi Mezhepler TarihiMuhammed Ebu Zehra · Hisar Yayınevi · 2011247 okunma
“Bir Cuma günü Ömer b. Abdülaziz’i evinden çıkarken gördüm.
Üzerinde eskimiş bir elbise vardı. Arkasında bir Habeşli de onu gölgeliyordu, insanların yanına varınca Habeşli geri döndü. Daha sonra Ömer b. Abdülaziz, minbere çıktı, insanlara hitap ederken şu ayetleri okumaya başladı:
“Güneş katlanıp dürüldüğünde!” [Tekvîr, 81/1] Güneş nedir? diye sordu. Sonra okumaya devam ederek: “Ve yıldızlar solduğu (enerjilerini tükettiği) zaman. Ve dağlar yürütüldüğü zaman. Ve yüklü develer salındığı (başıboş bırakıldığı), kıymetli dünya malları terkedildiği zaman. Ve vahşi hayvanlar toplandığı zaman. Ve denizler ateşlendiği zaman. Ve nefisler eşleştirildiği (ruh bedenle birleştiği) zaman. Ve diri olarak toprağa gömülen kız çocuğuna. Hangi suçtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman. Hesap defterleri açıldığı zaman. Gök cisimleri yerlerinden kaydırıldığı zaman...”
[Tekvîr, 81/2-11] ayetlerini okudu.
Sıra: “Ve cehennem kızıştırıldığı (şiddetle alevlendirildiği) zaman. Ve cennet yaklaştırıldığı zaman…” [Tekvîr, 81/12, 13] ayetlerine gelince bu iki ayeti de okuyup ağlamaya başladı. Öyle ağladı, öyle ağladı ki hıçkırıkları mecsitte yankılanmaya başladı. Bunun üzerine mescitteki insanlar da onunla beraber ağlamaya başladılar. Ağlamaktan dolayı adeta mescit sarsıldı. O kadar ki sanki mescidin duvarlarını da onlarla birlikte ağlarken gördüm.”
[İbnü’l-Cevzî, Menakıbı Ömer b. Abdilaziz, s. 217]
