Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
HAÇLILAR ve RUM (ANADOLU) SELÇUKLU DEVLETİ:
Hristiyan alemi kutsal savaş adını verdikleri vahşice saldırılarını İslam ülkeleri üzerine yöneltip tarihin yazdığı en çılgınca ve barbarca suçları işlerken, göğüslerinde İsa'nın çektiği acının sembolü olan haçı taşıyorlardı ve bundan ötürü kendilerine Haçlılar denilen bu batılı Hıristiyanların amaçları Hıristiyanlığın kutsal yerlerini ele
Akıl Yaşta Değil, Baştadır...
Bir gün Halife Ömer bin Abdülaziz'in yanına hicazlı bir heyet gelir. Bu heyetin içinden Hâşimi bir çocuk ortaya atılır ve konuşmak için izin ister. Halife: Yaşı senden daha büyük olan biri gelsin. Çocuk: Allâh, müminlerin emirini ıslah etsin! Kişinin küçüklüğü, kalbinin ve dilinin küçüklüğü iledir. Şayet Allâh bir kula güçlü dil ve sağlam bir akıl vermişse, o kimse konuşmaya hak sahibidir. Ey müminlerin emiri! Eğer mesele yaşa bağlı olsaydı, ümmet arasında senin tahtına senden daha evla olan kimseler otururdu. Halife: Doğru söyledin, şimdi istediğini söyle.
Reklam
Yazar Söyleşileri
Yazar Söyleşileri youtube.com/channel/UCcNXiR... YouTube Edebiyat Burada kanalında İnci Aral, Çiğdem Sezer, Seray Şahiner, Doğu Yücel, Kaan Murat Yanık, İsmail Güzelsoy, Güray Süngü, Fuat Sevimay, Hilmi Yavuz, Mine Söğüt, Kadir Aydemir, Ömer Turan, Ayşe Keskin, Gonca Özmen, Gaye Boralıoğlu, Deniz Dengir Şimşek, Şengül Can, Pelin Buzluk, Gökçenur Ç., Emin Gürdamur, Haşim Hüsrevşahi, Pelin Özer, M.Özgür Mutlu, Menekşe Toprak, Cenk Kolçak, Karin Karakaşlı, Müge İplikçi, Faruk Duman, Merve Göntem, Dilek Bilge, Yiğit Yavuz, Mustafa Zeki Çıraklı, Hayrettin Orhanoğlu, Cengizhan Genç, Aynur Dilber, Mert Erez, Ercan Yılmaz, Gamze Güller, M.Fatih Kutlubay'la söyleştik.
BEN RUHİ BEY NASILIM I Gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda Gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi Büyük bahçelerin küçük içinde Saksılardan birinde
Ben Ruhi Bey Nasılım ? Edip Cansever' in insana dair destansı şiiri. Toplam 6 bölümden oluşur. 1 gördün mü hiç suyun yanmasını tuzda gördüm ben bu yaşam boyu iniltiyi büyük bahçelerin küçük içinde saksılardan birinde
ANADOLU MEKTEBİ YAZARLARI Anadolu Mektebi yazarları; yerli, milli, manevi ve evrensel insani değerlere sahip olan, bu değerler temelinde hayatlar sürüp toplumumuza bu değerleri telkin eden yazarlardan seçilmiştir. YAZAR LİSTESİ 1. Mustafa Kutlu 2. Tarık Buğra 3. Cengiz Aytmatov 4. Samiha Ayverdi 5. Ahmet Hamdi Tanpınar 6. Cengiz
Reklam
Denizler ölmez...
youtu.be/vn22hxepu3Q 22 Ekim 1971 Mamak-Ankara Baba, Bildiğin gibi burada yaşamımız yeknesak devam ediyor. Mamak cephesinde yeni bir şey yok. Ben kitap okumaya devam ediyorum. Şu anda elimde yalnız edebiyata ait kitaplar olduğundan onlarla yetiniyorum. Dostoyevski'nin kitaplarını bitirdim. Şimdi Balzac'tan okumaya başlayacağım. Çoğunu daha evvel okumuştum, ama yine rahatça, canım sıkılmadan okuyorum. Hele Dostoyevski! Yaşadığı toplumun kesitini vermiş romanlarında... Tolstoy'un mujikleri (köylüleri) varsa onun da bir türlü iki yakaları bir araya gelmeyen şehirli küçük burjuvaları var. Onları o kadar canlı anlatmış ki insan görür gibi oluyor. Sana İngiliz, Alman, İtalyan, İspanyol edebiyatı desem aklına her birinden bir isim gelecek. Örneğin Shakespeare, Goethe, Dante, Cervantes... Ama Fransız ve Rus edebiyatı olunca durum değişir. Bir sürü isim gelir aklına... Her biri birbirinden büyük... Aynı durum İran edebiyatı için de geçerli: Ömer Hayyam, Gazali yahut Şirazlı Sadi...  Hangisini ele alırsan al, her biri de büyük sanatçı... Hele Ö. Hayyam'ı yaşadığı çağda ele alırsan ve o dönemdeki Avrupa'ya kıyaslarsan ayrı bir durum ortaya çıkıyor. Hayyam'a gösterilen toleransın aksine Avrupa'daki engizisyon işkenceleri o kadar şaşırtıcı ki... Onun yazdıklarının yüzde birini söyleseydi o çağda bir Avrupalı, sonu ölüm olurdu; hem de işkenceyle... Bunları neden söylüyorum? Batı taklitçisi sözde aydınların aksine Asyalı olmaktan onur duyduğum için... Neyse şimdilik hoşça kal. Deniz Gezmiş Sevgi, saygı ve özlemle...
Deniz Gezmiş
Baba, Bildiğin gibi burada yaşamımız yeknesak devam ediyor. Mamak cephesinde yeni bir şey yok. Ben kitap okumaya devam ediyorum. Şu anda elimde yalnız edebiyata ait kitaplar olduğundan onlarla yetiniyorum. Dostoyevski'nin kitaplarını bitirdim. Şimdi Balzac'tan okumaya başlayacağım. Çoğunu daha evvel okumuştum, ama yine rahatça, canım sıkılmadan okuyorum. Hele Dostoyevski! Yaşadığı toplumun kesitini vermiş romanlarında... Tolstoy'un mujikleri (köylüleri) varsa onun da bir türlü iki yakaları bir araya gelmeyen şehirli küçük burjuvaları var. Onları o kadar canlı anlatmış ki insan görür gibi oluyor. Sana İngiliz, Alman, İtalyan, İspanyol edebiyatı desem aklına her birinden bir isim gelecek. Örneğin Shakespeare, Goethe, Dante, Cervantes... Ama Fransız ve Rus edebiyatı olunca durum değişir. Bir sürü isim gelir aklına... Her biri birbirinden büyük... Aynı durum İran edebiyatı için de geçerli: Ömer Hayyam, Gazali yahut Şirazlı Sadi... Hangisini ele alırsan al, her biri de büyük sanatçı... Hele Ö. Hayyam'ı yaşadığı çağda ele alırsan ve o dönemdeki Avrupa'ya kıyaslarsan ayrı bir durum ortaya çıkıyor. Hayyam'a gösterilen toleransın aksine Avrupa'daki engizisyon işkenceleri o kadar şaşırtıcı ki... Onun yazdıklarının yüzde birini söyleseydi o çağda bir Avrupalı, sonu ölüm olurdu; hem de işkenceyle... Bunları neden söylüyorum? Batı taklitçisi sözde aydınların aksine Asyalı olmaktan onur duyduğum için... Neyse şimdilik hoşça kal. İmza: Deniz Gezmiş