Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
On Dokuzuncu Deva: Cemil-i Zülcelal'in bütün isimleri "esma-i hüsna" tabir-i Samedanîsiyle güzel olduklarını ve mevcudat içinde en latîf, en câmi' âyine-i samediyet de hayat olduğunu ve güzelin âyinesi güzel olduğunu ve güzelliklerini gösteren güzelleşeceğini ve o âyineye de o güzelden ne gelse, güzel olduğunu ve hayat daima sıhhat ve âfiyet ve yeknesak gitse, nâkıs bir âyine olacağını ve hastalıklı bir uzvun etrafında, Sâni'-i Hakîm sair azaları o uzva muavenettarane teveccüh ettirip, nakışlarını ve vazifelerini göstermek için o hastalığı misafireten gönderip, vazifesi bittikten sonra yerini yine âfiyete bırakıp gittiğini ispat eder. Lemalar
ON DOKUZUNCU DEVA
Hayât, dâima sıhhat ve 'âfiyette yeknesak gitse, nâkıs bir ayine olur. Belki bir cihette 'adem ve yokluğu ve hiçliği ihsâs edip sıkıntı verir. Hayâtın kıymetini tenzil eder. Ömrün lezzetini sıkıntıya kalbeder. Çabuk vaktimi geçireceğim diye sıkıntıdan ya sefâhete ya eğlenceye atılır. Hapis müddeti gibi kıymettar ömrüne 'adâvet edip, çabuk öldürüp geçirmek istiyor.
Reklam
ON DOKUZUNCU DEVA: Cemil-i Zülcelâl’in bütün isimleri Esmâ-ül- Hüsnâ ta’bir-i Samedanisiyle gösteriyor ki, güzeldirler. Mevcûdât içinde en latif, en güzel, en câmi ayine-i Samediyet de hayattır. Güzelin ayinesi güzeldir. Güzelin mehasinlerini gösteren ayine güzelleşir. O âyinenin başına o güzelden ne gelse, güzel olduğu gibi; hayatın başına dahi
Sayfa 216 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
İhyâü Ulumi’d-Din İncelemesi
Herkesin Suallerine Cevap Bulabildiği Kitap Şimdi dönelim İhyâü Ulûmi'd-Din'e. İmâm-ı Gazâlî Hazretleri'nin her saniyesi ilimle ve tefekkürle geçen mutena hayatının aziz bir meyvesi İhyâ. 4 ciltlik bir âbide o. Bugün olsa her bir bölümü müstakil bir kitap olur İhyâ’nın. Zira ele aldıgı konuları etraflıca, hâkim ve güçlü bir şekilde irdeler
ON DOKUZUNCU DEVA
Cemîl-i Zülcelâlin bütün isimleri, "Esmâü'l-Hüsnâ" tabir-i Samedânîsiyle gösteriyor ki, güzeldirler. Mevcudat içinde en lâtif, en güzel, en câmi âyine-i Samediyet de hayattır. Güzelin âyinesi güzeldir. Güzelin mehâsinlerini gösteren âyine güzelleşir. O âyinenin başına o güzelden ne gelse güzel olduğu gibi, hayatın başına dahi ne gelse,
Notlar.
Âlem, “evren” anlamına gelen bir Müslüman adıdır. Belial, Baalial ve Beliar da denilen Belhor, Hıristiyan ve Yahudi apokrifalarında görülen bir Şeytan figürüdür. Bafomet, on dokuzuncu yüzyılda Şeytansı bir figür olarak ortaya çıkmış, esasen on ikinci yüzyıl Hıristiyan folkloruna ait bir pagan ilahıdır. Deva, Sanskritçede “tanrısal varlık” anlamına gelir. Nihâya, Arap hikâyeleri ve Sufî şiirinde kullanılan ve Arapça “bitiş” anlamına gelen bir sözcüktür. Ma’or, İbranice “yıldız” demektir. Al-Maisan, “parlayan” anlamına gelen Arapça bir sözcüktür.