Satılık:
"Cabinda ırkından melez bir kadın, 430 pesoya. Basit dikiş, ütü bilir."
"Avrupa'dan yeni gelmiş sülük, üstün kalite. Tanesi dört, beş, altı vinten'e."
"Araba. Beş yüz patacone'a satılır ya da bir zenci kadınla takas edilir."
"On üç-on dört yaşında dişi zenci, kötü huyları yoktur; Bangala ırkından."
"Küçük kırma, ona bir yaşında, basit dikiş bilir."
"Saparna esansı, şişesi iki pesoya."
"Yeni doğum yapmış bir dişi. Çocuksuz satılacaktır. Sütü çok iyi ve boldur."
"Bir aslan, köpek kadar evcil, her şeyi yer. Yazı masasıyla çekmeceli dolap, iki de maun."
"Hizmetçi, kötü huyu ve hastalığı yoktur, Conga ırkından, yaklaşık on sekiz yaşında. Bir piyano ve başkaca mobilyalar, hepsi makul fiyata."
(1840 yılının -yani köleliğin yasaklanmasından 27 yıl sonra -Uruguay gazetelerinden.)
Reklamlar.
"Adaların büyülü bir yanı vardı. Ada sözcüğü bir bakıma insanın dünyayla bağlantısının kesildiği anlamına gelirdi. Ada başlı başına bir dünya demekti. Belki de insanın bir daha hiç geri dönemeyeceği ayrı bir dünya."
"Çocukluğumda yatak odamda, çerçeve içinde asılı bir sözü hatırladım. (Günahın seni daima izler bunu unutma.) Çok doğru sözmüş. Günahları insanı nereye gitse izliyor."