126 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kader; daha bebekken anne va babasını kaybeden, farklı etnik kökenlere sahip oldukları için, hem annesinin hem de babasının aileleri tarafından istenmeyen, yetimhanede büyüyen çocuklardan biri... Kader'in kadersizliği bu kadarla da kalmamış on üç yaşından itibaren, yurt güvenlik görevlileri ve onların arkadaşları tarafından neredeyse hemen her gün tecavüze uğramış, yurttan ayrıldıktan sonra da hayat oradan oraya savurmuş Kader'i. Aşık olduğunu zannettiği adam ise başına gelenleri öğrendiğinde istememiş onu, tüm bunlar yetmezmiş gibi yasadışı bir örgüt üyesi olan aşık olduğu adam, ondan canlı bomba olmasını istemiş, ve işte kitap tam da buradan başlıyor, bir hafta sonra kendisini patlatacak olan Kader, kendisini, hayatı, insanları ve yaşadıklarını sorgulamaya başlıyor. Kader'in son yedi gününün ve tüm bu sorgulamalarının yer aldığı kitap oldukça düşündürücü... Psikoloji ağırlıklı, bol soru işaretli bir kitap. Bazı yerlerde Kader'e çok kızsam da bazı yerlerde gözyaşları ile okudum. Elbette bu genç kadının yaptığını onaylamıyorum.  O noktaya sürüklenişinin hikâyesi olarak okudum.
Ölüme Gebe
Ölüme GebeAylin Akça · Tilki Kitap Yayınevi · 202311 okunma
172 syf.
·
Puan vermedi
Yazar neden bu kadar argo kullanmış anlam veremedim .Kadını obje olarak görmesi peki !! Alex kahramanı çok fazla kafa karıştıran bir karakter. Kitabı belirli bir olgunluğa ulaşmayan kimsenin okumasını onaylamıyorum. Erkek kardeşim lise öğrencisi kitabı yarıda bıraktı. Hem toplumum Alex için yaptığı ve onu kobay olarak kullanması hem de Alex'in toplum düzenini bozması kabul edilebilir gibi değil. Kitabı yarıladığım zaman Alex benim için tamamen suçlu ve sosyopat biriydi. Kitabın devamında Alex için yapılan rehabilitasyon tedavisi ve kobay olarak kullanılması kısmında ise toplumu suçlu buldum. Dediğim gibi kitap çok kafa karıştıran bir kitap. Ne yazık ki hepimiz birer otomatik portakal olmuşuz onu öğrendim. İyi okumalar dilerim :)
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,8bin okunma
Reklam
702 syf.
·
Puan vermedi
Romanımızın kahramanı Raskolnikov tefeci bir kadın olan Alyona'yı ve dindar kız kardeşi Lizaveta'yı baltayla öldürüyor. Cinayetten sonra kendi iç alemine çekiliyor.Annesi ve kız kardeşiyle görüşmesi uzun zaman alıyor.Cinayeti bir türlü itiraf edemiyor.Bu süreçte ona yardımcı olan ana kahramanlar var detaylı bahsetmeyeceğim.Sonunda suçu itiraf ediyor ve sürgün ediliyor.Fakat bu romanda beni en çok etkileyen şey Raskolnikov'un suç ve ceza teorileri.Betimlemeye gelirsek:Yazarımız romanı öyle betimlemiş ki bu suçu onun işleyip romanı kaleme aldığını düşünüyorsunuz.Hatta bununla ilgili bir de doğruluğundan emin olamadığımız mevzu var. Kitap yayınladıktan sonra savcı, Dostoyevski hakkında dava açmış. Gerekçesi ise: " Bir caninin ruhsal durumunu bu kadar gerçekçi ve ayrıntılı anlatan bir kişinin geçmişinde kesinlikle bir cinayet saklıdır. " olmuştur.Ben bu kanıyı onaylamıyorum. ✏✏✏ Çok başarılı bir Rus klasiği ve kesinlikle okunmasını tavsiye ederim.Suç ve ceza kavramlarını sorgulatıyor ve her duruma gerçekçi bakmamızı sağlıyor bu kitap.Çok etkilenmiştim ve okurken hafif zorlanmıştım.Belki 5 sene sonra yeniden sayfalarını açarım neden olmasın.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · İş Bankası Kültür Yayınları · 2006160,9bin okunma
54 syf.
2/10 puan verdi
KIZIL STEFAN ZWEİG 67 SAYFA Zweıg okumayı, sanırım okurların hepsi sever. Minicik kitaplara, psikolojik vurumlarımız yansır da herkes kendinden bir şeyler bulur. Hani şu aşk şarkılarına benzer. Tıpkı bizi anlatıyor dediğimiz. Şimdi gelelim Kızıl'a kahramanımız Berger ruhsal ve fiziksel olarak hasta on sekiz yaşında hayallerinin şehri Viyana'ya gelmiştir tıp okumak için. Asosyal bir kişiliktir. Fiziksel yetersizlikleri, ruhunada yansımış, on sekiz yaşında olmasına rağmen hastalıklı bir çocuk gibidir. Şimdi dikkat! Zweig usta bu senin kalemine hiç yakışmadı. Şaşkınım. Sanırım yazarlarla nasıl bir bağ kuruyorsam edebi yanları haricinde, neyi nasıl yazdıkları beni etkiliyor. Onaylar gibi, normal gibi, acınası yazmış ziraaa. Berger sayfa 25 kız kardeşine hislerinden bahsederken pedofili direk göze çarpıyor. On üç yaşında hasta bir kızın dudaklarına kondurduğu buse, cinsel his le geliyor. Pedofili yi hiç bir şekilde onaylamıyorum, Zweıg Berger i zavallı acınası olarak anlatırken, iğrenç hasta ruhlu demeliydi. Suçluya hoşgörü olmaz. Zweig ustanın beni üzen bir kitabıdır bu. Sevgiyle kalın. " Kimse beni benden daha fazla hor göremez. Kendimi perişan hissediyorum, hasta gibiyim, sakat gibiyim, çünkü herkesten çok farklıyım, gitgide daha kötü, daha değersiz, daha gereksiz olduğumu gözyaşları içinde hissediyorum."
Kızıl
KızılStefan Zweig · Maviçatı Yayınları · 201929,4bin okunma
124 syf.
7/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
İlk defa Ayer aracılığı ile karşılaştığım meta-etikçilerin ilgimi çekmesi sonucu, bu kitabı da okuma listeme eklemiştim. Meta-etik geçmişteki etik tartışmalarını anlamsız bulan, öncelikle etiğin temel kavramları ve ifade biçimleri üzerine odaklanmamız gerektiğini düşünen, dil felsefesinden etkilenmiş çoğunlukla mantıkçı pozitivizmden beslenen bir görüştür. Meta-etiğin dallarından birisi olan emotivizm (duyguculuk) ise, ahlaki önermeleri sınanabilir olmayan, sadece bizdeki bazı duygulanımları karşıdaki kişi üzerinde de oluşturma çabamızın tezahürü olarak ele alır. Dolayısıyla bir insanın "hırsızlık kötüdür" türünden bir önermesi, "ben hırsızlığı onaylamıyorum, sen de yapmamalısın" türünden bir önermeye çevrilebilir. Tabi, ben biraz daha indirgeyerek anlatıyorum. Kitabın temel konusunu ise Ayer ile beraber bu akımı geliştiren filozoflardan Stevenson'ın görüşleri oluşturuyor. Bu filozofun hiçbir eserinin Türkçe'ye çevrilmemiş olması, ister istemez insanı bu tarz kitaplara bakmaya itiyor. Kitap kısa bir etik tarihi, Stevenson'ın görüşleri ve eleştirilerden oluşuyor. Ben yazarın derdini anlatmak konusunda oldukça başarısız olduğunu düşünüyorum, gerek anlatım şekli gerekse getirdiği eleştiriler karmakarışık, yine de özellikle bu konuya meraklıysanız, o kaosun içerisinde çakan birkaç düşünce kıvılcımı için okumaya değer.
Duygu Ve Etik
Duygu Ve EtikNurten Gökalp · Ebabil Yayıncılık · 20106 okunma
57 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Cemal Süreya'yı anlamak ya da anlamamak Cemal Süreya'yı sevmek ya da sevmemek... Üvercinka'yı okuduktan sonra öfkeye kapıldım ve nasıl olur da aşk şairi denilir bu zata diye diye sabahı etmiştim. Hâlâ onaylamıyorum bazı şiirlerini ama bazı şiirleri sahiden çok güzel. Her şiiri için olmasa da , çoğu şiirleri için ne diyelim? Adam yazmış... Bize de saygı duymak düşer.
Üstü Kalsın
Üstü KalsınCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 202112,4bin okunma
Reklam
64 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.