Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Kişilik
Kitapta en hoşuma giden alıntılarımdan birini paylaşıyorum.
" Şu an ne onaylıyorum, ne de onaylamıyorum. Bu hayata karşı takınılacak absürd bir tavır olurdu. Bu dünyaya ahlaki değer yargılarımızla caka satalım diye gönderilmedik. Ne vasat insanların sözlerini dinlerim, ne de güzellerin işine karışırım. Bir insanın kişiliğini sevmişsem, kendini ifade etmek için hangi yöntemi kullanırsa kullansın hoşuma gider. " Sf. 86
Onun dışında kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Betimlemeleri dili ve olay örgüsüyle beni tam anlamıyla içine aldı. Baştan yavaş gibi geliyor ama yarısına geldikten sonra asla bırakmadan sonuna kadar okudum.
İyi okumalar.
·
Puan vermedi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektunu Kitap Yorumu
Kitap Yorumu :)
Stefan Zweig - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
5/10
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu hem deli gibi popüler olması hem de aldığı tonla övgü nedeniyle beklentimin yüksek olduğu bir kitaptı lakin tüm heves ve merakıma rağmen hayal kırıklığına uğradığımı hissettim.
Bu durumun en büyük sebebiyse kitabı abartıldığı kadar iyi bulmamamdı.
Kabul ediyorum ki kitap güzeldi ama bayağı fazla sıkıntısı vardı.
En basitinden mektubu yazan kadın karakterimizin aşk diye tanımladığı şeyin aşk olamayacak kadar sorunlu olmasını -Ki bana kalırsa sadece saplantılıydı- ve erkek karakterin kadınları bir eşya gibi kullanıp atması gibi bir durumun işlenmesini -Kadınların rızası olsa da bu yaptığını asla onaylamıyorum- örnek olarak verebilirim.
Ayrıca yine kadın karakterin kendisini bir erkek ya da ayrımcılık yapmadan söylemem gerekirse bir insan için bu kadar harcaması da hiç ama hiç hoşuma gitmedi.
Bunların haricinde yazarın akıcı bir kalemi olduğunu ve yazdığı diğer kitaplarına da göz atacağımı söyleyebilirim:)
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226,6bin okunma
aslına bakarsanız ben bu kitabı dram olduğunu farketmeden aldım. ki ben dram okumayı sevmem ama bu kitap gerçekten bazı şeyleri farketmemi sağlayıp beni kendine aşık etmeyi başardı. şükretmeyi bilmemiz lazımmış meğer, kenimi Will'in yerine koyduğum zaman benim ne hale geleceğimi düşündüm. neyse kitaba gelecek olsursak will ve lou'nun arasındaki çekim beni çok etkiledi lou hayat doluyken will bir o kadar depresifti tabii bazen ona da hak verdim kim o halde mutlu olabilirki ? ama kitabın sonunda lou ile geçirdiği onca zaman sonra dignitasa gitmekmekten vazgeçiceğini düşünmüştüm. son ana kadar da umudumu kaybetmedim. lou sırf will'e aşık olduğu için sevgilisi patrick ten ayrıldı ama ben zaten hiç sevmemiştim o karakteri. maalesefki hiç beklemdiğim bir şekilde son buldu kitap. ama herkese okumasını tavsiye edeceğim bir kitap. illaki herkes kendine göre çıkarımlar yapacaktır çünkü yapılmayacak gibi değil. ve şimdi bu incelemeye bakan sayın okur bu kitabı okumalısın.
NOT: Kitabu bitirdikten hemen sonra gerçekten dignitas var mı diye bir araştırma yaptım nedense olduğuna inanmak istememiştim ama yinede ben onaylamıyorum bu kurumu....
Kendime Düşünceler
Marcus Aurelius ile “yıldızların örtüsü yoktur” kitabı ile tanışıp hayran kalmıştım kendisine. Şimdi de kendime düşünceler kitabını okudum ve hayranlığım daha çok arttı..
Bu kitabı ile yazar tamamen stoacı düşüncenin en önemli eserlerinden birini yazmıştır. Bence insanlığı unuttuğumuz bu zamanlarda hatırlamak adına okunması ve hayatlara katılması gereken bir başucu kitabı. Kitabı okudukça içindeki tüm iyi duygular gün yüzüne çıkarken öfke, asabiyet gibi olumsuz duygular siliniyor. Sadece yazarın tek bir öğüdünü onaylamıyorum. O da hayallerinin peşinden koşmayı bırak demesi. Bunu ne amaçla söyledi acaba onu çok merak ettim ama bir açıklama göremedim.
Bence okunması gereken bir kitap…
Karanlık Romeo'm • Yorumum
Kadın karakterimiz Dallas bir davet gecesine katılır ve Erkek karakterimiz Romeo ile dans ederler. Romeo onu arka bahçeye çağırır ama Dallas Nişanlı olduğu için gidip gitmeme konusunda kararsızdır. Nişanlısına bir his beslemediğinden ve Kurabiyenin, azıcık eğlencenin zararsız olacağını düşündüğünden gider... Bir Kurabiye uğruna başına beklenmedik şeyler gelir ve kendini bir anda Romeo ile Nişanlı bulur...
•
Kitabı okurken aşırı keyif aldım çünkü kitap cidden Nefretten Aşkaydı. Birbirlerinden ciddi manada nefret eden iki karakterin zamanla birbirlerine tutulmalarını, aşık olmalarını okumak keyifliydi. Hoşuma gitmeyen bir kaç olay dışında güzeldi kitap. Köyde büyüyüp, köy kafa yapısında yetiştirilmiş ve o kafa yapısına evlenene kadar mecbur olmak zorunda olan bir karakterdi Dallas. Köyün belli başlı kuralları ve zorunlulukları var. Bu sebeple kafa yapıları ve konuşma tarzları da birazcık bu yöndeydi. Dallası çok sevdim, kitaplara, yemeklere aşık ve etrafına neşe saçan eğlenceli bir karakterdi. Romeo ile atışmalarını "nefretlerini" okumak çok keyifliydi. Romeo'ya gelirsek ciddi manada şerefsizliğin vücut bulmuş hali olabilir. Aşık olana ve olduğunu kabullenene kadar tam bir pislikti. Sözlerini ve davranışlarını onaylamıyorum. Ama tabiki herkesin bildiği gibi aşık olduktan ve kabullendikten sonra 365 derece değişti erkek karakterimiz. O değişimi okumak mükemmeldi, özellikle kitap kuyruğunda beklediği an vuruldum Romeo'ya...Serinin devam kitaplarını okumayı sabırsızlıkla bekliyorum. Devam kitaplarında Romeo'nun arkadaşlarını okuyacağız ve onları okumak aşırı keyifli olacak.
Uzun süredir rafımda duran sevimli bir kitaptı. Yazarın bir kitabını daha okumuştum ve açıkcası hoşuma gitmişti.Maalesef bu kitap için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
Öncelikle yazar çektiği aşk acısını anlatmış kitabında.Doğal bir şekilde karşıladım herkesin kendine göre derdi,acısı olabilir evet ama bu şekilde anlatılmamalıydı.
Öncelikle kitap
