Huzur dolu ve sakin bir dimağa kavuşmanın başka bir yolu, her gün sessiz durma egzersizleri yapmaktır. Her insan günde en az onbeş dakika sessiz kalmalıdır. Sakin ve sessiz bir yere gidin, bir iskemleye oturun veya uygun bir yere uzanın, on beş dakika sessiz bir şekilde durun. Ardından sessizlikteki uyumu ve güzelliği dinleyin.
çalışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat
acıkmışım yorulmuşum uykusamışım
anama sövmüş patron
ter döktüğüm gazetede
sıkmışım dişlerimi
ıslıkla söylemişim umutlarımı
susarak söylemişim
sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
ve sıcacık bir yatakta
unutturan öpücükler
çıkmışım bir kavgadan
vurmuşum sokaklara
Onbeş kadar çoçuk kurtuldu diye yeryüzünün bütün (çoçukları) huzura mı ermişti? Politikacılar dünyayı çoçukların güvenle büyüyeceği bir gezegen haline getirmek bahanesiyle bombardıman uçaklarını kaldırıp
Yemen, Suriye, Filistin, Myanmar gibi ülkelerde çoluk çocuk katledilirken mi bitecekti kötülük!
Şirketler boyalı şekerleri satıp para kazanırken mi, eğitim adı altında (çoçuklar) yarış atına döndürülmüşken mi, düşünce ve inanç özgürlüğüne sahip olmayan ülkelerin halkı özgür ülkelere doğru kaçmaya çalışırken çöllere denizlere çoçukları kurban verirken mi?
Haliç'te bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli Cafer İsmail Tayfur ve Şaşı
Maktulün onbeş yıllık arkadaşı
Üçü kamarot öteki aşçıbaşı
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Cinayeti kör bir kayıkçı gördü
Ben gördüm kulaklarım
"Olayların ve eşyanın bir arkası var. Bütün mana hemen elimizin altında, ama az ileride. Küçük bir gayretle bakmaya ve görmeye başlamak ve devam etmekle, insanın yüksek değerlere olan tabii eğilimini harekete geçirmek mümkün.
Mü’mini anlatan ayetlerden biri şöyle:
“Onlar yerlere ve göklere bakarak nice hikmetleri düşünürler.”
Yerler ve gökler
"Beni hiç aldatacak olursan, kendimi öldürürüm."
"Eğer sen beni aldatacak olursan, kendimi öldürmeme gerek olmaz. Çünkü kederimden ölürüm." Onbeş sene oldu bunları söyleyeli.