200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Filistinli Kassam Komutanı Abdullah Galip Bergusi'nin otobiyografisi olsa da aynı zamanda Filistin'in de otobiyografisi denilebilir. Bergusi 67 kez müebbet, 5200 yıl ile tarihin en ağır cezasına çarptırılmış müthiş bir mücadele ruhu ile donanmış kahraman bir komutan, kahraman bir baba, eş, oğul... Kendisini "Yoldaki Mühendis"
Yoldaki Mühendis
Yoldaki MühendisAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 20244,418 okunma
211 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Rus ordusunda ülkesi uğruna savaşırken Almanlar’a esir düşen, onca işkenceye göğüs gererek sağ kalabilen, zekası sayesinde esir kampından kaçmayı başaran; ama Stalin yönetimi tarafından “Sen olsan olsan Almanlar tarafından ayarlanan, düzmece bir kaçış ile geri gönderilen bir casussundur.” suçlaması ile 10 yıl hüküm giyen ve bu hükmü dönemin
İvan Denisovic’in Bir Günü
İvan Denisovic’in Bir GünüAleksandr Soljenitsin · Cem Yayınevi · 19651,115 okunma
Reklam
690 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Geçen ayın tam da bugünü Harry Potter kitaplarını okumaya başladım. Kitapları okurken çocukluk ve ilk gençliğimde yaşadığım heyecanları tekrar yaşadım. Yeri gelip hüzünlendiğim yeri gelip güldüğüm seriyi okurken kitaplarla filmler arasındaki yer yer ufak, yer yer de büyük detayların her birini not aldım. Toplamda neredeyse iki yüz sayfalık bir not
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Harry Potter ve Ölüm YadigarlarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201622,9bin okunma
344 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bedeni mahkum, ruhu özgür
Jack London'ın usta kalemiyle akıp giden satırlarda insan kendisinden de bir şeyler buluyor yine. Gerçek dışı öğeler barındıran (belki de barındırmayan) realist ve eleştirilen bir roman. ABD hapishane sistemine ağır bir eleştiride bulunuyor. Yazarın arkadaşı Ed Morrell, San Quentin hapishanesinde beş yıl hapis yatmış ve Jack London bundan
Yıldız Gezgini
Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,7bin okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
(Okumayanlar için spoiler vermeden anlatıyorum) Merhaba Ben Kayıp Tanrıça Karanlık 2 Kitabın Yorumla Geldim : 1. Kitap çok heyecanlı yerinde bitmişti. Kitap akıcı ve sürükleyiciydi. Kitabı okuyan anladı .Kitabı 4 günde okudum. 2. Kitap baya harika kitap . 2 . Kitap 1. Kitaba göre daha heyecanlıydı . Bu kitap Sahra'ya çok üzüldüm yaa . Sahra
Kayıp Tanrıça 2
Kayıp Tanrıça 2Cansu Muyan · Epsilon Yayınevi · 2018101 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Gerçek bir direnişin öyküsü
2 Mart 1998'de 10 yaşındayken tanımadığı bir adam tarafından kaçırılan ve 8 yıl boyunca bu adamın psikolojik ve fiziksel tacizine, dayaklarına maruz kalan Natascha Kampusch'un hikayesini onun ağzından okumak beni çok etkiledi. Bu davayı daha önce true crime olayları anlatan bir youtube kanalından biliyordum ama kabul etmeliyim ki bu kadar etkilenmemiştim. Her şeye rağmen Natascha'nın vazgeçmemesi, onu kaçıran adama boyun eğmemesi ve en sonunda kaçmak için cesareti bulup özgürlüğüne kavuşması beni çok etkiledi. Tam da ergenlik dönemine girecekken, kendini keşfedecekken o yıllarını tanımadığı bir adamın bodrum katında geçirmek ne demek tam olarak bilemiyorum, empati kuramıyorum. Her şeye rağmen hayata tutunmasını bildiği hatta ona yaptığı onca işkenceye rağmen adamı affedebildiği için Natascha'ya hayranlık duymamak elde değil. Kendisi kitapta bu olayı şöyle açıklıyor: ''Eğer yaşananları affetmeseydim yok olur giderdim...'' Ayrıca bu davayla olan belgesellerin ve videoların meraklıları için ekliyorum: youtube.com/watch?v=964sweh... youtube.com/watch?v=_W7UQoD...
3096 Gün
3096 GünNatascha Kampusch · Pegasus Yayınları · 2015260 okunma
Reklam
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dün başlayıp bugün bitirdiğim benim için çok güzel bir kitaptı. Kütüphaneme eklediğim güzel kitaplar arasında yerini aldı. Kaçımız ünlülerin gerçek hayatlarını biliyor? Ünlü diye onlara hiçbir şey olmaz diyoruz ya bazen. Aslında hiç de sandığımız gibi değil. Sırf dediklerinin çarpıtılmasından dolayı hapse düşüp, işkence gören onlarca ünlü var. Ya da sırf hakkı, doğruları savundu diye işkence gören birçok insan var. Tarık Akan da o insanlardan biri. Ve onca işkenceye, hakarete rağmen hayat felsefesinden, yaşama amacından, doğrularından vazgeçmeyen böylesi güzel insanların olması hayata bakış açımı yeniden tazeliyor. Ve böylesi anılar olmasa, böylesi kitaplar olmasa gerçeği göremezdik. Bu tarz kitaplar bende daha değerli bir yerde bana göre. Çünkü ayrı bir yaşanmışlık var. Abartma yok. Kitabı herkese tavsiye ederim. Ben bir solukta okudum. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar diliyorum. Okuyun, okutturun, kütüphanenizde yer edinsin. #Amcamın tavsiyesi üzerine alıp amcamın da bu kitapta yer almış olması beni çok hüzünlendirdi. Bugünlerin bizden uzak olması dileğiyle.
Anne Kafamda Bit Var
Anne Kafamda Bit VarTarık Akan · Can Yayınları · 20175,8bin okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
“BU SORUYU BANA DEĞİL, TANRI’YA SORMANIZ GEREK”
Bu kitap maalesef yaşanmış gerçek bir olaya dayanıyor. Okunma sayısına bakacak olursak pek fazla okurun dikkatini çekmemiş ya da bu kitaptan insanların haberi olmamış. Tıpkı Aziz BineBine ve arkadaşlarından haberdar olmadıkları gibi. Burada yazdıklarım kitabın okura vermek istediği mesaj karşısında son derece değersiz ve yetersiz kalacaktır.
Işığın O Kör Edici Yokluğu
Işığın O Kör Edici YokluğuTahar Ben Jelloun · Can Yayınları · 2004389 okunma
200 syf.
7/10 puan verdi
Delirmek nasıl bir şeydir hiç düşündünüz mü? Delirmiş insanın neleri kazanmış veya kaybetmiş olabileceğini (!) Nelerden vazgeçmiş ve nelere kucak açmış olduğunu, eksilirken kim bilir nelerle dolduğunu.. Bir de her şeyin farkında olup o cinnet anlarında bile kontrolü elden bırakmayanlar var benim gibi. Her şeye rağmen farkında olan ve ipleri sıkı sıkı elinde tutan. Olsa olsa elini biraz gevşetip uçurtmanın salınmasına izin verir gibi bırakmak gökyüzüne ama yine de kaçıp gitme ihtimaline karşı hep tetikte olarak. İnsan belki de bu yüzden deliremiyordur; hep tetikte olduğundan. Bir arkadaşımın laf arasında okuduğu kitaptan yaptığı alıntı şöyle böyle beliriyor aklımda; ‘en kötüsü de insanın onca acıya ve kayıplarına rağmen hâlâ delirememesi’ demişti. Kim bilir ne kadar haklıydı? “Bizi yere çalmaya yeminli bir dünyanın üzerinde, dilenecek tek şey var belki de: Delirmeyelim.” Ödüllü bir eser olan kitapta faşizmin insan psikolojisi üzerindeki etkilerini görüyor; hayatın, hayal kırıklarının, acının, kayıpların ve ölümün arka sokaklarında geziniyoruz böylece. Geçmişin yükü, geleceğin kaygılarını perçinlerken; sevgi işkenceye, işkence bağlılığa, bağlılık ise insanı yalnızlığa sürüklüyor. Öylece sürükleniyoruz işte.
Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım
Keşke Bugün Kendimle KarşılaşmasaydımHerta Müller · Siren Yayınları · 2015460 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sibirya steplerinden, Napoli sokaklarına uzanan gerçek bir hayat hikâyesi… Çatıda birikmiş yağmur suyu, çatlayan sıvaların arasından Çin işkencesini andırır şekilde damlıyordu. Merdivenin başındaki küçük pencereden içeriye sızan gün ışığı, üzerine kan bulaşmış eski bir havlunun olduğu döküntü masayı aydınlatıyordu. Elinde kısa ama kalınca kızılcık sopasıyla, kolları dövmeli Rus çavuş en iyi bildiği işi yapıyordu. Üstünde sadece kolsuz atleti olmasına rağmen yüzünden boncuk boncuk terler akıyordu. Onca dayağa, işkenceye rağmen Bekir’in ağzından istediği bilgileri alamaması daha da hırslanmasına neden olmuştu. Her seferinde baştan başlayarak konuşturmaya çalışıyordu. Gülle gibi yumruğunu Bekir’in çenesine indirdikten sonra aynı soruyu yedinci kez sordu; “Hadi uğraştırma beni, anlat. İşbirlikçilerin kimler? Askeri bilgileri kime ve nasıl ulaştırıyorsun?”
Bekir
BekirMurat Uzun · İkinci Adam Yayınları · 20213 okunma
Reklam
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Dün başlayıp bugün bitirdiğim benim için çok güzel bir kitaptı. Kütüphaneme eklediğim güzel kitaplar arasında yerini aldı. Kaçımız ünlülerin gerçek hayatlarını biliyor? Ünlü diye onlara hiçbir şey olmaz diyoruz ya bazen. Aslında hiç de sandığımız gibi değil. Sırf dediklerinin çarpıtılmasından dolayı hapse düşüp, işkence gören onlarca ünlü var. Ya da sırf hakkı, doğruları savundu diye işkence gören birçok insan var. Tarık Akan da o insanlardan biri. Ve onca işkenceye, hakarete rağmen hayat felsefesinden, yaşama amacından, doğrularından vazgeçmeyen böylesi güzel insanların olması hayata bakış açımı yeniden tazeliyor. Ve böylesi anılar olmasa, böylesi kitaplar olmasa gerçeği göremezdik. Bu tarz kitaplar bende daha değerli bir yerde bana göre. Çünkü ayrı bir yaşanmışlık var. Abartma yok. Kitabı herkese tavsiye ederim. Ben bir solukta okudum. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar diliyorum. Okuyun, okutturun, kütüphanenizde yer edinsin.
Anne Kafamda Bit Var
Anne Kafamda Bit VarTarık Akan · Can Yayınları · 20205,8bin okunma
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ahmet Ümit'ten kültürlerarası bir başyapıt
‘’Çünkü insan denen mahlûkun en önemli özelliklerinden biri unutmaktı. İyiliği de kötülüğü de, acıyı da mutluluğu da, korkuyu da sevinci de unuturlardı. O yüzden aynı hataları tekrarlarlardı.’’ Elimde 502 sayfalık bir eser tutuyorum ancak içindeki bilgilerden bunun gibi 3 kitap daha çıkar. Ahmet Ümit’le 3 yıl önce ‘İstanbul Hatırası’ ile
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,3bin okunma
528 syf.
·
Puan vermedi
·
76 günde okudu
İkinci El Zaman ve mağduru "İnsan"
2015 Nobel Edebiyat Ödülünün sahibi Svetlana Aleksiyaviç'e ait olan İkinci El Zaman, yazarın ödülü alması için yeterli bir neden, bir başyapıt.. Kitapta yaratılmak istenen hava o kadar başarılı yaratılmış, o kadar güzel oluşturulmuş ki kurgular zinciri, daha ilk kısımda , ilk hikayede okuyucuda merak duygusunu canlı tutup 524 sayfalık kitabı
İkinci El Zaman
İkinci El ZamanSvetlana Aleksiyeviç · Kafka · 2016435 okunma
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.