Öğrenci, öğretmeni severse anlatılan konuyu da sever. Yani önce gönül, sonra kafa…
Sayfa 153Kitabı okudu
Bu sebepledir ki kendisinden anbean uzaklaşan hayat nurunun, uzaktan uzağa yüzüne yansıyan ve hüzün veren ışığı, ara sıra şairane hayaller arasında şahit olunan hayalî varlıklara yönelmiş düşünceli gözleri, hayatın acılığını vaktinden önce tattığı için uçları aşağıya doğru sarkmış, tiksinmiş bir ağzı garip bir şekilde aydınlatırdı. Hayat mücadelesine zırhsız, silahsız, yani zayıf bir bünye, hassas bir gönül, sevdalı bir ruhla girmişti. Bir gün, dahil olduğu bu menfaat savaşında yaralanıp düşeceğinden endişeliydim.
Sayfa 16Kitabı okudu
Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor. Bütün sevgi sözleri kalbinde cezaya dönüyor. Kirpiklerin hiçbir güzellikle halkalanmıyor. Baktığın bütün sular yeraltına çekiliyor. Sevmek korkusu ayrılıktan çok önce acı veriyor. Dünyanın bütün cenazeleri evinin önünden kalkıyor. Her gün bir arkadaşın büyüdüğünüz zamanlarda kayboluyor. Girdiğinde çıktığın bütün kapıların önünde yabancı, ardında yalnızlık olup kalıyorsun. Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun. İçine bile bakmıyorsun artık. Dünya, inandığın o yitik cennet değil.
Sayfa 9Kitabı okudu
Yok ağlamıyorum
Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde boğuluyor. Penceren sokağa bakmıyor. Bütün sevgi sözleri kalbinde cezaya dönüyor. Kirpiklerin hiçbir güzellikle halkalanmıyor. Baktığın bütün sular yer altına çekiliyor. Sevmek korkusu ayrılıktan çok önce acı veriyor. Dünyanın bütün cenazeleri evinin önünden kalkıyor. Her gün bir arkadaşın büyüdüğünüz zamanlarda kayboluyor. Girdiğin çıktığın bütün kapıların önünde yabancı, ardında yalnızlık olup kalıyorsun. Ne, biliyor musun gönül yorgunluğu? Kendinden soğuyorsun. Sözünden soğuyorsun. Geçmişinden soğuyorsun. İnandıklarından soğuyorsun. Baktığın yüzlerden soğuyorsun.
Sayfa 9Kitabı okudu
Yillar önce Sabahattin Ali'nin sorduğu bu soru maalesef bugün de soruluyor: "Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin niteliği hakkında söz söylemekten kaçındığımız halde, ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
