Görüştüğüm kadınların büyük kısmı,kadınların ezildiği toplumlardan geliyorlardı: Kadınların anne ve Allah'ın verdiği yaşamı büyüten insanlar olmasının beklendiği Katolik ülkeler- İspanya,İtalya,İrlanda- ve kadınların hala ikinci sınıf vatandaş, erkeklerin hizmetçisi olarak görüldüğü Arap kültürleri.
1983'te çok sayıda evlilik bürosuna da bomba attılar. Bürolar Alman erkeklerine Tayland'a bir tatil balayı paketi reklamı yapıyorlardı.: " Yüzlerce genç, güzel kizın doğru kocayı beklediği Tayland'a gelin."
Reklam
Biz,genç kuşak ana babalarımızın yaptığı gibi toplumdaki kötülükler konusunda suskun kalmamaya ve bu kötülüklere asla katilmamaya karar verdik. Ana babalarımizdan nefret ediyorduk, çünkü onlar geçmişlerini asla temizleyemeyen eski Nazilerdi.
Bütün kadınları " amcık "olarak gören aşırı şovenist Andreas Baader özellikle Ulrike 'den nefret ediyor gibiydi. Ona bağırıyor ve küfrediyor, teknik beceriksizliği nedeniyle küçümsüyor ve " fazla entelektüel "olduğu için aşağılıyordu. Ulrike,bırakın lider olmayı, şamar oğlanıydı
Belki dışarı çıktığımda bir tecavüz merkezinde danışmanlık yaparim.Yalnizca " Ben bir kadınım "demenin ve sonra ezilen kadınlar için hiçbir şey yapmamanin yeterli olduğuna inanmıyorum.
Onlar bizim savaşmamiza neden olan aynı ezilme nedeniyle buradalar. Genç tutuklular- onalti, onyedi yaşında kızlar- kimse onlarla ilgilenmiyor, uyuşturucu bağımlıları olmuşlar. Çoğuna tecavüz edilmiş ya da cinsel olarak tacize uğramışlar; çoğunlukla babaları ya da amcaları nedeniyle. Yaşlılarda var: Elli beş yaşlarında ufak tefek bir kadın vardi. Bir röntgenciye bağırma nedeniyle verilen yirmibeş pound para cezasını ödemediği için bir hafta hapiste tutuldu. Korkunç bir şey. Nerede olduğunu ve başına neler geldiğini bile bilmiyordu.
Reklam
Cumhuriyetçi harekete nasıl girdiğini açıkladı; genç yaşta adaletsizliğin farkına varmak ; evin çevresindeki yollarda askerleri görmek; tacizden iğrenmek- bütün bunlar onun savaşmak istemesini sağladı.
Bizde çok çekiyoruz bu bağnazlardan.
" Onların neler yapabileceğini gördüğüm bir bölgede büyüdüm. Onlar gerçekten bağnazdır."
Genel olarak kadınların erkeklerden muhtemelen " daha insancıl " olduğunu, çünkü kadınların daha sevecen olduğunu düşünüyordu. Birinci olarak evde şiddet vardı." Bundan nefret ediyorum. Her tür kişisel şiddetin kullanımından iğreniyorum. Çocuklarıma asla vurmadım. İster evde ister kurumsal olarak fiziksel cezalandıranın şiddetle karşısındayım ve elbette kadınlara yönelik şiddetin de karşısındayım. Çocuklara vurma dövmenin özellikle Batı toplumlarında benimsenmesinden nefret ediyorum.
" Herşey harikaydı. Çok gülerdik..Fakat elbette yaratılan tarihin ortasında olmak çok güçlü bir duyguydu."
Reklam
" Herkesten kuşkulanıyorum; elbette sizden de kuşkulanıyorum. Kimseye güvenmiyorum ve bu çok üzücü."
Şuan Türk milletine de yapılan bu.
Herşeyi bizden tamamen farklı bir şekilde görüyorlar ve kimliğimizi elimizden almaya çalışıyorlar.
Hatırladığına göre,Frew derin bir iç çekip " Gene siyasal bir şekilde konuşuyorsunuz ve biz siyasal konuşmalar istemiyoruz " dedi. Leyla karşılık verdi." Evet politika yapıyordum. Benim modadan mi söz etmemi bekliyordunuz ?"
Bu anıya gülerek bir an sustu: " Seni orospu,diye bağırıyorlar, küfürler ediyorlardı. Ben de bağırıp küfrediyordum."
Eczacı olmak istiyordufakat bir yıl sonra para verilmedi ve üniversiteden ayrılmak zorunda kaldı. Bu, yaşamındaki en büyük hayal kırıklıklarından biriydi. Üniversiteye gitmiş olsaydı dünya Leyla Halid'in adini duyar mıydı diye merak ediyor insan.
186 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.