Rabbim merhametsizlerden eylemesin bizleri İnşAllah.
Merhamet, gönül serveti, insanlık sermayesidir. Ana kucağı gibidir merhamet, tüm ahlaki ve insani güzellikleri kuşatır. Merhamet sevmektir, paylaşmaktır, affetmektir, hoş görmektir. Ehl-i irfanın; “Eşyayı dahi incitme!” prensibini varlıkla ilişkimizin merkezine koyabilmektir merhamet. Merhamet dokunduğu yere; toprağa, çiçeğe, hayvana ve şüphesiz insana hayat verir. Girdiği yeri cennete çevirir. O, tüm varlığa ama en çok da insana yakışır. Önce kendimizden başlamalıyız merhamet göstermeye. Gönlümüzü nefsani duygu ve şeytani vesveselerin işgalinden kurtarmalı, hasedi, kini, nefreti hayatımızdan çıkarmalıyız. Çocuklarımıza; vurup düşürmenin değil, tutup kaldırmanın, “bana ne” duyarsızlığı yerine “bana düşen ne?” hassasiyetini göstermenin, çok güçlü, çok başarılı olmayı aşılamak yerine, çok merhametli olmayı öğretebilmenin gayretinde olmalıyız. Erdemin ve başarının rekabet ve bencillikte değil, merhamet ve iyilikte gizli olduğunu bilmeli yavrularımız. Unutmayalım ki, biz yerdekilere merhamet edersek, göktekiler de bize merhamet eyler (Ebu Davud, Edeb, 58).
Çoğu kadın ilk başta kendileriyle bir ilişki kurmadan, ilişkiye girecek bir erkek arama hatasına düşer. Hep hayatlarında bir şeylerin eksik olduğunu düşünerek bir erkekten diğerine koşarlar. Oysa aramaya önce kendimizden başlamalıyız. Biz kendimizi sevmezsek hiç kimse bizi tatmin edici şekilde sevemez çünkü içimizde bir boşluk varken aşkı aramaya kalkarsak, daha çok boşlukla karşılaşırız. Hayatımızda açığa çıkardığımız her şey aslında içimizde olanların; kendi değerimiz, mutlu olma hakkımız, hayatta nelere layık olduğumuza dair inançlarımızın bir yansımasıdır. Bu inançlarımız değiştiğinde hayatımız da değişir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
Başkalarının hayatlarıyla, yapıp ettikleriyle o kadar meşgulüz ki, neredeyse kendimizi unutmuşuz. Veya unutmak üzereyiz. Bir yeri veya topluluğu düzeltmek istiyorsak, önce kendimizden başlamalıyız.
Başkalarının hayatlarıyla, yapıp ettikleriyle o kadar meşgulüz ki, neredeyse kendimizi unutmuşuz. Veya unutmak üzereyiz. Bir yeri veya topluluğu düzeltmek istiyorsak, önce kendimizden başlamalıyız.
Çoğu kadın ilk başta kendileriyle bir ilişki kurmadan, ilişkiye girecek bir erkek arama hatasına düşer. Hep hayatlarında bir şeylerin eksik olduğunu düşünerek bir erkekten diğerine koşarlar. Oysa aramaya önce kendimizden başlamalıyız. Biz kendimizi sevmezsek hiç kimse bizi tatmin edici şekilde sevemez çünkü içimizde bir boşluk varken aşkı aramaya kalkarsak, daha çok boşlukla karşılaşırız. Hayatımızda açığa çıkardığımız her şey aslında içimizde olanların; kendi değerimiz, mutlu olma hakkımız, hayatta nelere layık olduğumuza dair inançlarımızın bir yansımasıdır. Bu inançlarımız değiştiğinde hayatımızda değişir.
92 syf.
9/10 puan verdi
Kitap, Arthur Naiman'ın Chomsky ile yaptığı röportajlardan oluşuyor. Konu başlıkları ve içerikleri bakımından ilgi çekici. Yazıldığı dönem üzerinden günümüzü, günümüzdeki sorunları da görmek mümkün. Özellikle "Irkçılığın Kökleri", "Ağza Alınamaz Beş Harfli Kelime: Sınıf", "İnsan Doğası ve Öz İmaj", "Gandi,
Chomsky ile Konuşmalar
Chomsky ile KonuşmalarArthur Naiman · Alan Yayıncılık · 19965 okunma
Reklam
Geri113
138 öğeden 131 ile 138 arasındakiler gösteriliyor.