Din dindir; yazgıya boyun eğin, kendinizi olacağa bırakın; bu önce sizi rahatlatacak, ilaçlarım kadar tedavi edecektir. Özellikle de burada kalın, efendinize özen gösterin. Kısacası, unutun, bağışlayın...
Sayfa 322 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
ŞİMDİ’nin GÜCÜ
Siz huzuru hâlâ dışarıda arıyor ve bu arayış halinden kurtulamıyorsunuz. Belki bir sonraki seminer, belki şu yeni yöntem işe yarayacaktır diye düşünüyorsunuz. Size şunu söyleyebilirim: Huzuru aramayın. Şu anda içinde bulunduğunuzdan başka bir hal aramayın; aksi takdirde, içsel çatışma ve bilinçsiz direnç yaratırsınız. Kendinizi huzur içinde olmadığınız için bağışlayın. Siz huzursuzluğunuzu tamamen kabullendiğiniz anda, huzursuzluğunuz huzura dönüşür. Tamamen kabul ettiğiniz herhangi bir şey sizi ona, huzura kavuşturacaktır. Bu teslimiyet mucizesidir. Siz iki bin yıl önce büyük bir Aydınlanma öğretmeninin söylediği, "Birisi yanağınıza vurursa, ona öbür yanağınızı da çevirin," sözünü işitmiş olabilirsiniz. O, simgesel olarak, dirençsizlik ve tepkisizlik sırrını aktarmaya çalışıyordu. Siz Banzan'ın öyküsünü biliyor musunuz? Banzan, büyük bir Zen üstadı olmadan önce yıllar boyunca Aydınlanmanın peşinden koşmuş, ama ona bir türlü erişememişti. Sonra bir gün, çarşıda yürürken, bir kasapla müşterisi arasında geçen bir konuşmaya kulak misafiri oldu. "Bana en iyi etini ver," diyordu müşteri. Ve kasap onu şöyle yanıtlamıştı. "Benim tüm etlerim iyidir. Burada en iyi olmayan hiçbir et parçası yoktur." Bunu işiten Banzan o anda aydınlandı. Benden bir açıklama beklediğinizi biliyorum. Siz olanı kabullendiğinizde, her et parçası -yani, her an- en iyisidir. İşte bu Aydınlanmadır.
Sayfa 96 - Akaşa yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Maintenant III: Oscar Wilde Yaşıyor (Kendi çevirilerimden)
1913 yılı, 23 Mart gecesiydi. Eğer o kış akşamı hâlet-i ruhiyemi anlatmak isteseydim derdim ki hayatımın en kayda değer anlarıydı. Hayatımın acayipliklerini sunmak istiyorum size, doğasını garipliklerimin; tiksinç doğamı, beni daima doğru bir yola sevk olmaktan alıkoysa da asla hiçbir şeye değişmeyeceğim doğamı: bazen dürüst kıldı beni, bazen
Size şunu söyleyebilirim: Huzuru aramayın. Şu anda içinde bulunduğunuzdan başka bir hal aramayın; aksi takdirde, içsel çatışma ve bilinçsiz direnç yaratırsınız. Kendinizi huzur içinde olmadığınız için bağışlayın. Siz huzursuzluğunuzu tamamen kabullendiğiniz anda, huzursuzluğunuz huzura dönüşür. Tamamen kabul ettiğiniz herhangi bir şey sizi ona, huzura kavuşturacaktır. Bu teslimiyet mucizesidir. Siz iki bin yıl önce büyük bir Aydınlanma öğretmeninin söylediği, "Birisi yanağınıza vurursa, ona öbür yanağınızı da çevirin," sözünü işitmiş olabilirsiniz. O, simgesel olarak, dirençsizlik ve tepkisizlik sırrını aktarmaya çalışıyordu. O, tüm diğer bildirimlerinde olduğu gibi, bu bildirimde de yaşamınızın dışsal gidişatıyla değil, sadece içsel realitenizle ilgileniyordu.
Sayfa 271Kitabı okudu
– Gülümsemeniz beni çıldırtıyor, dayanamıyorum, diye bağırdım. Sizi Moskova’da iken niçin görkemli, sert sosyete kadınları gibi düşledim. Ta Moskova’da Mariya İvanovna ile sizi konuşmuştuk. Nasıl biri olabileceğiniz konusunda tartışmıştık. Mariya İvanovna’yı hatırlamanız gerekiyor, onunla daha önce bir iki kez görüşmüşsünüz. Moskova-Petersburg
Evim şehrin en tenha köşesindedir. Hem yürüyor, hem şarkı söylüyordum. Neşeli olduğum zamanlar, sevincini paylaşacak dostu, ahbabı olmayan kimsesiz her mutlu insan gibi ben de mutlaka bir şeyler mırıldanırdım. Tam o sırada başıma hiç ummadığım bir serüven geldi. Kanalın parmaklığına dayanarak duran bir kadın gördüm. Parmaklığın demirine abanmış,
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.