Hiçbir Şey Birdenbire Olmadı
• Önce ezanı arapçaya çevirdiler. Dinlediniz. • Sonra "siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz" dendi. Demokrasi sandınız. •Sonra bir çığ gibi kur'an kursları, imamhatip okulları açıldı. Din dersleri anayasal zorunluluk oldu. Kabullendiniz. • Tesettür arttı, cami sayısı okulları geçti, inanç özgürlüğü saydınız. Giyim kuşama müdahale ettiler, oruç tutmayanı öldürdüler. Şaşırdınız. • Daha sonra bilim adamı ve yazarları vurdular. Milletvekili ve gazetecileri parçaladılar. Şairleri ve dansçıları yaktılar. Kimin yaptığını düşünüp durdunuz. • En sonunda kapınızı ÇALACAKLAR, size kendinizden başka yardım edecek kimse KALMAYACAK!
Edebiyatçılar Derneği
Genel Kültür, İdealizm, Materyalizm…
_Evrimsel Psikoloji_ _Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor. _Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
Reklam
İnsan , kendi dört duvarı içerisinde birlikte kahvaltı edebileceği birine rastlayamaz …
Sağlam tarih
Birkaç katlı bir yapının ilk katlarına bakılmaksızın son kartları hakkında ahkâm yürütmek kadar anlamsızdır.ilk katlarının sağlam olup olmadığına aldırmayan çok katlı yapılar, sonunda çökebilir. Tıpkı geçmişleri doğru bir tarih kurgusuna yerleştirilmemiş olan toplumların ancak çöküp gitmeye mahkûm "bugün"leri yaşamaya çabalamaları gibi...
Sayfa 51 - CanKitabı okudu
Bizler, özgürlüğü hiçbir zaman bu kadar çok yönlü okumadık. Onu hemen her zaman "bir çırpıda" yitirmemiz de bundandır!
Sevgi Soyundan Gelen O Güzel İnsan Ahmet Cemal...
"5 Mart 1942 gecesi saat 23.15'te, Izmir'in Alsancak semtindeki Memleket Hastanesi'nde, çok "soylu" bir ailenin soysuz oğlu olarak doğdum. Sonradan hep sevgi soyundan gelmem, belki de bundandır. Küçük yaştan itibaren sağıma soluma bakınıp bana sevgi verecek bir soy bulamayınca, ben de kendime doğrudan sevgiyi soy edindim."
Reklam
1938'de Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından devlet ve onu yönetenlerin çoğu, "fikri hür, vicdanı hür" kuşaklar yetiştirmek yerine, kazara böyle yetişebilmiş kuşaklara karşı kendilerini koruma kaygısına düştüler. O zaman, Köy Enstitüleri kapandı Tercüme bürosu kapandı Tercüme mecmuası kapandı. Halkevleri kapandı. "Anadolu Aydınlanması" son buldu Kırklı yıllar, "Anadolu Aydınlanması"nın filizlendiği yıllardı. Ellili yılların başında ise kapısında devletin resmi ya da sivil polisin beklemediği aydın neredeyse kalmamıştı. Geleceğin aydınlarına yönelik kitlesel kıyımların temeli o yıllarda atıldı. Kısaca belirtmeye çalıştığım bu yol, "fikri hür, vicdanı hür kuşaklar yetiştirme" idealinden "dindar gençlik yetiştirme" idealine uzanan yoldur.
Yetmişli yıllarda, üniversitelerin son sınıflarına gelenler umut doluydular. Zaman o atmosferi silip süpüreli çok oldu. Şimdi üniversitelerin son sınıflarına gelenlerin çoğu, sanki önünde dibi görünmeyen bir uçurum açılmışçasına kaygılar içerisinde.
Sayfa 237
Artık düşünme ve hayatı sorgulama eylemlerinin çok uzağında, sadece inanarak yaşamanın umarsız "rehaveti" içerisinde yaşamaktayız.
Sayfa 223
Reklam
Şükran Yiğit
Modern insanı sadece bir meta tüketicisi olmaktan çıkartıp, aynı zamanda bir konsept, bir 'life style' tüketicisi haline dönüştüren ve 'tüketiyorum o halde varım!' diyen yüzbinlerin her gün yeni bir sürümünü pazara sunan bir mekanizmanın içinde yaşıyoruz.
Sayfa 189
182 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.