Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Önder ALNARGÜL

Önder ALNARGÜL
@onder_alnargul
Müzik Öğretmeni
Pera Güzel Sanatlar
Kuşadası
244 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
“Dünya tarihi iktisadi olarak her zaman toparlandı. Bir sürü krizler görüldü. Ekonomi her zaman toparlanır, kapital kendini yok etmez ama sosyal çürümeyi de düzeltemezsiniz."
Reklam
Akrabalar arasında zorunlu bir sevgi bağı vardır. Oysa sevginin önce hak edilmesi gerekir. İşte bu yüzden akrabalar arasındaki sevgi samimiyetsiz ve iğrençtir. Dostoyevski
Temiz kalpli insanlar hiçbir zaman rahat bir hayat yaşayamazlar, çünkü kendilerini başkalarının mutluluğu için feda ederler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Güneş yüzlü insanlar gördüm. Merdiven kurup yıldızlara tırmanıyorlardı. Parmaklarında bereket yağıyordu toprağa.."
İbo kalemini defterin arasına koydu ve çakır bakışlarıyla gülümsedi. ''Sen baharda sıraladadığın bu on ilkenin yarısını uygulayabiliyor musun?'' dedi. ''Mesela Donkişot gibi hiç cüretli serüvenlere girdin mi? Hiç aşık oldun mu hayatında? Birine aşk ilan ettin mi ya da birisi sana etti mi?'' ''Bugüne kadar ciddi bir tarzda hiç kimseye aşık olmadım." ''Çok kötü." ''Ama, ilkokul dördüncü sınıftayken birisi bana aşık oldu. O çağda aşk olmaz; ama bana resmen aşık oldu." ''O çağda da aşk olur'' dedi İbo. ''Çocuk aşkı ciddi ve güçlü bir aşktır. Kız gelip duygularını açtı mı sana?'' ''Önceleri bana soyulmuş patates, tulum peyniri ve pişmiş yumurta getiriyordu.
Reklam
Her uykudan uyanış hayatın başlangıcı gibidir. Uyku, hayata tazelik, zindelik doğuran eşsiz bir anadır.
Zamanımızın bu modern Don Kişot'unu iki ateş arasında oturtan mağrur kayalar bile şaşkınlık icindeydi. Bu adam, Solohov'un Don Kazaklarından cok şeyler öğ­renmişe benziyordu. Acıları Lezgi kaması gibi parlayan engin ruhlu insanların mı soyundandı yoksa. Ona Bal­zac'ı, Tolstoy'u, Steinbeck, Rivera'yı, Nazım'ı ve Bostanlı köyünden Süleyman Nakış'ı bu denli sevdiren neydi acaba?
Dünya denilen bu kokuşmuş çöplükte her şeyden şüphe edebiliriz; bir annenin sevgisi hariç... James Joyce
Annem dünyanın en güzel kadınıydı, En güzel gülümseyen kadını. Suya şeker katsa, sütlaç olurdu. Toprağa kül dökse gül. Cemal Süreya
Bakkalcı Teyze Derlerdi Anneme. Tüm Mahalleli Çok Severdi. En Çokta Ben
“Annenin ölümünün dilbilgisi, grameri olmuyor ki Eda. İnsanın annesinin ölümü zaten hayatın anlatım bozukluğu.”
Reklam
“Yüzün eskimiş bir sevginin gölgesinde kaybolmuş… Yüzün bir limanda, bir gar’da çekilen son fotoğraftır… Şairce anlatamadığım bir imla bozukluğudur yüzün…”
Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonrasında çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar, Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.. Sıra gelmiş ikinci soruya ; "Peki sen ne öneriyorsun"? Bilge yine sıralamış; Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan; hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır”
“Istırap ve acı çekme, geniş bir akla ve derin duygulara sahip insanlar için bir mecburiyettir.”
2.548 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.