147 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
“Acaba biz, dünyamızdaki özgürlüğün bitişini izleyen martılar mıydık ? “ Kısacık bir öykü ama kısalığının zıddı kadar uzun anlamlar , mesajlar içeriyor.. Martılar burada sadece bir imge asıl anlatılan insanlar. Öğrenmek bizi özgürleştirir , sadece ye-iç-uyu şeklindeki hayatımızın ne kadar anlamsız olduğunu , sınırlarımızı aşmak için çalışmamız çabalamamız öğrenmemiz gerektiği mesajını veren çok güzel minicik bir öykü.. Buna önderlik eden Martı Jonathın’ın da bir gün kutsallaştırılması o kadar tanıdık geldi ki.. Maalesef bir şeylere önderlik eden kişileri kutsallaştırma konusunda ne kadar da zayıf olduğumuzu gösteriyor aslında bir yandan da(!) iyiki okumuşum dediğim ve okunmasını tavsiye ettiğim bir kitap oldu benim için..
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201967,5bin okunma
164 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Gerçek Özgürlük
Edebiyattan, edebildikten daha çok kişisel gelişim adına çok daha fazla mesajı olan bir kitap. Zaten bir solukta bitireceğiniz bir eser. Beyaz adamın siyah adama üstünlüğünü kabul etmeyen be bunu sadece çevresine değil neredeyse tüm dünyaya ispat eden bir yaşan öyküsü. Kitapta en çok beğendiğim bölüm aşağıya yazacağım kısım: …Efendisi Bay Hugh
Özgürlük Yolu
Özgürlük YoluFrederick Douglass · Arion Basım Yayın · 201744 okunma
Reklam
396 syf.
·
Puan vermedi
İmamhatip yıllarımın nazik, zarafet sahibi hocası Zehra hocamın (Allah kendisinden razı olsun) bize her hafta bir kitap okuması yaptırması ile tanıştığım kitaptır. İmamhatip neslinin nerden, nasıl ve hangi şartlar ile var olduğunu anlatan güzel bir kitaptır. Hatta okurken bir yandan nereye doğru gittiğini de maalesef insanın yüzüne çarpan bir kitaptır. Bir imamhatiplinin muhakkak okuması gereken, taşıması gereken o ruhu anlatan bir eserdir. Celal Hoca ise imkan verilseydi bir neslin değil bütün bir halka önderlik edecek bir hocaydı. Kendisinin emek ve gayreti öğrenilmeli ve öğretilmelidir.
Celal Hoca
Celal HocaHüseyin Yorulmaz · Hat Yayıncılık · 201163 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Devrimden Önceki Gün, Ursula Le Guin 'ın Mülksüzler adlı romanından bir kesit. Mülksüzler, kendilerine Odocular adını veren küçük bir dünya dolusu insan hakkında yazılmış. Adlarını toplumlarının kurucusu olan, nesiller öncesi yaşamış, her şeyi başlatan kişi olması sebebiyle Odo'dan almışlar. ☆ Bu kitapta ise, anarşist bir toplumun temellerinin atıldığı devrime önderlik eden Odo'nun hikayesine yer verilmiş. Buradaki anarşizm terör anlamında kullanılmamıştır ayrıca belirtmek istedim... ☆ Yazarın kalemini sevenler bir göz atabilirler. Keyifli okumalarınız daim olsun...
Devrimden Önceki Gün
Devrimden Önceki GünUrsula K. Le Guin · İnka Yayınları · 2019322 okunma
%72 (250/344)
3/10 puan verdi
"Bence zordur KADİN olmak". Nazım hikmet dizelerinde ne güzel anlatmış; "Kimi der ki kadın Uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın Yeşil bir harman yerinde Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir, Boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran. Kimi der ki çocuk doğuran. Ne o, ne bu,
Nasıl Kadın Olunur?
Nasıl Kadın Olunur?Caitlin Moran · Yabancı Yayınları · 201383 okunma
331 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Usta yazarın belki de en etkileyici yapıtı olan, sinemayla da uyarlanmış Körlük , toplumsal yaşamın nasıl bir vahşete dönüşebileceğini müthiş bir incelikle gözler önüne sererken, insana dair son umut kırıntısını da bir kadının tek başına örgütlediği dayanışma ve direniş örneğiyle sergileyen unutulmazlar eserler arasında yerini almıştır." |Arka Kapak Bilgisi Sinemaya da Blindness olarak uyarlanmış olan Körlük, şu ana kadar okuduğum en unutulmaz eserler arasına girdi. Kitapta yaşanılanların zihninizde betimlenmesi o kadar muazzam ki. Bir anda kör olan insanların yerindeyiz gibi hissetmeniz pek mümkün. Görme yetisini kaybeden insanlara rehberlik, önderlik ederek onları yaşama bağlayan doktorun karısı, insanlara yaşamanın ne olduğunu öyle güzel bir şekilde gösteriyor ki. Çok fazla yazmak istemiyorum çünkü kitabı kesinlikle ama kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,5bin okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Merak uyandırıcı ve eğlenceli bir çalışma
Yazar, Türk edebiyatında ender rastlanan bir meseleye el atmış. Ülkemizde zamanda yolculuğu konu alan pek fazla roman göremiyoruz. Bu yüzden, Sercan Leylek'i bilhassa takdir ettim. Kendisi bu çalışmasıyla gelecek eserlere önderlik etmiş. Dün Görüşürüz, bana her sayfasında bambaşka duygular hissettirdi. Örneğin, Altay'ın babasının ölümüne engel olmaya çalıştığı bölümün sonunda göz yaşlarıma hakim olamadım. Hikaye sayesinde ben de kaybettiğim babamı yad ettim. Falcı bölümü ise oldukça mistik ve sanırım aslında falcı karakteri Altay'ın içini okuyor. Söylediklerinin de hepsi bir bir çıktı. Hele falcının son sözü kitabın nasıl sonlanacağına ışık tutuyor. (O kadar da anlatmayayım artık :) ) Kitap genel anlamda eğlenceli ve alt hikayelerle dolu bir eserç 15 Temmuz darbe girişimine de değinmiş olması bir o kadar orijinal.
Dün Görüşürüz
Dün GörüşürüzSercan Leylek · Klaros Yayınları · 202045 okunma
545 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ah Maria Ahhh...
Yüzbaşının Kızı hikayesi başta olmak üzere Aleksandr Sergeyeviç Puşkin'in hikayelerini tarihsel bir sıra ile anlatan bu eser, tarihsel dönemde Puşkin'in öykü konusunda kendisini nasıl ilerlettiğine tanık olmamızı sağlamak yanında hikayelerde konu edinilen savaş esnasındaki insan manzaraları ile savaşın acı gerçeğini gözlerimiz önüne sermekten geri durmuyor. Birçok yazara önderlik etmiş olan Puşkin'in şiirleri yanında hikayeleri ile de ne kadar usta bir yazar olduğunu bu eser ile bir kez daha kavramış oldum. İnceleme sonuna Ataol Behramoğlu'nun yapmış olduğu önsözü koymaktan şeref duyarım; 'Yüzbaşının Kızı'' yazılmasaydı, Tolstoy'un ''Savaş ve Barış''ının da yazılmamış olacağı görüşü ileri sürülmektedir. Gerçekten de, savaşın abartılmadan, bütün yalınlığı ve karmaşıklığı içinde anlatılması, roman kahramanlarının gerçek yaşamdan kopuk, savaştan başka bir şey düşünmeyen yapay kişiler olarak değil de, kendilerine özgü yaşamları ve aile yaşantılarıyla birlikte verilmiş olmaları bakımından, bu iki roman arasında bir yakınlık vardır. Bağımsız, özgürlükçü kişiliği ve dönemin ilerici okur yığınları arasında geniş yaygınlık kazanan yapıtları nedeniyle monarşi yönetiminin sürekli baskıları altında yaşayan Aleksandr Puşkin 1837 yılında komploya çok benzeyen bir düello sonucunda yaşamını yitirdiğinde henüz 38 yaşındaydı. Fakat yapıtlarıyla çoktan ölümsüzlüğe ulaşmıştı. Ataol Behramoğlu
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202129,4bin okunma
437 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.