Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Önder Şengür

Önder Şengür
@ondersengur
Lasciate ogni speranza voi ch'entrate. (it. “ey buradan içeri girenler, bütün umutlardan vazgeçin!”)
Silivri, İstanbul
3 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
76 syf.
·
Puan vermedi
Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir KuşYaşar Kemal
7.4/10 · 9bin okunma
Reklam
Ölü Bir Ev
Eski, yıkık, işe yaramadığından yıllar önce yıkılması kararlaştırılan tahta bir baraka düşün. Yazları dayanılmaz bir sıcak, kışları dondurucu bir soğuk. Bütün taban tahtaları çürük. Bir karış pislik var yerde, ayağın kayıp düşüyorsun. Küçücük pencereler öyle buz tutmuş ki gündüzleri okumak imkansız. Camlarda iki üç santim kalınlığında buz var. Tavan akıyor, her yerden rüzgar giriyor. Fıçıya tıkıştırılmış balıklar gibiyiz. Sobaya altı kütük atılmış, etraf hiç ısınmıyor (buzların pek eridiği yok) ve müthiş bir duman; işte bütün kış böyle sürüyor. Mahkümlar çamaşırlarını barakanın içinde yıkıyorlar ve bütün baraka su içinde kalıyor. Kımıldayacak yer yok. Akşamdan sabaha kadar, dışarı çıkmak yasak, kapılar kilitli, koridorda kocaman bir fıçı var, çıkan koku dayanılacak gibi değil. Mahkumların hepsi domuz gibi kokuyor; "Yaşayan yaratıklar olduğumuza göre başka ne yapabiliriz?" diyorlar.
Sayfa 60 - İletişimKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çocukluğundaki arkadaşsızlığı, hayatında ve eserlerinde belirgin izler bıraktı. Üç odalı bir evde, altı kardeşiyle yaşayan bir çocuğun yalnızlığından söz etmek tuhaf görünebilir. Ama aile yalnızdı, toplumsal yaşantıları yoktu; hayatları bütünüyle evin içinde geçiyor, ilişkiler dışarıya uzanmıyordu. Dostoyevski daha sonraki hayatında insanlarla ilişkiyi, her zaman aile duyarlılığı içinde, yoğun içten bir ilişki olarak düşünür. Bir dost, kardeş ya da daha fazla bir şey olmalıdır: Daha gevşek bir bağı kabullenmez. Yalnız geçen çocukluğu, onun normal toplumsal ilişkilere girmesini önler; pek derinlere gitmeden hayatın tadını artıran, gelip geçici, raslansal ilişkileri yadsır Dostoyevski. Böyle ilişkilere zorlandığında, kıskanç, titiz, çok duygulu olurdu; hem çok şey verir hem çok şey isterdi; bunun sonunda ortaya çıkan kavgalar gereksiz kalp kırmalarla sonuçlanırdı.
Sayfa 15 - İletişimKitabı okudu
Henry Miller bir romanında şöyle diyor: "İlk kez Dostoyevski'yi okumaya giriştiğim gece yaşamımın en önemli olayıydı. İlk aşkımdan bile daha önemli bir olay... Bu benim insan ruhuna ilk göz atışımdı. Ya da Dostoyevski bana ruhunu açan bir adamdı desem daha mı doğru olur acaba? Gereğinden uzun bir süre ateş hattında yaşamış bir adam gibiydim."
Sayfa 7 - İletişimKitabı okudu
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.