Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
605 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kıtap hakkında ılk bakısta ne dusunursunuz bılmıyorum ama mutlaka merak uyanmalı bu kıtaba karsı cunkı kesfedımeyı beklıyo. kıtabı bıtırmedım kı bu yorum ıcın cok beklemeye gerek olmadıgını dusundum .kıtap turkıyede ılgı gormemesının yanı sıra dunyada onemlı okuma sayıarına ulastı dıye bılıryorum. kıtabı okurken lutfen acele etmeyın oldukca dolu bır kıtap. oldukca arastırmanız gereken konuların var oldugunu gormenız mumkun. bır uc noktalarda bır kıtap dıye dusunuyorum .kaldı kı 1. derece akraba evlılıklerını ıslemesı (kıtapta farklı sekılde ıfade edılıyo ) acısında toplumsal bır ılgı oldugunu dusunuyorum diğer taraftan tarıhsel surecler ıcınde kendımızı bulmamızda kacınılmaz. yıne dunyayı etkıleyen olumlu-olumsuz olayları da gormek mumkun kıtapta. bır baska konu da bılımsel olarak konuların ıslenmesı ve mıtolojı bakalım ılerleyen sayfalarda karsıma- karsınıza neler cıkacak :)) keyıflı okumalar
Middlesex
MiddlesexJeffrey Eugenides · Domingo Yayınevi · 20151,040 okunma
Hata da yaparım doğru da…Severim de sevilirim de, üzerim de üzülürüm de…! İşte ben buyum…! Bu yüzden mutluyum… Kendimi, hatalarımı, duygularımı, gelmişimi, geçmişimi seviyorum…! Hatalarımdan gocunmuyorum, doğruları öğreniyorum, geçmişi siliyorum sadece ama sadece bu güne bakıyorum ve de geleceğe… Tecrübe ediniyorum, hatalarımdan ders alıyorum, hayatı tanıyorum, güvenmemeyi öğreniyorum…Hatalar insanlar içindir, insan hata yapmadan doğruyu bulamaz… Geçmiş(!) : adı üstünde geçmiş…! Beni bugünümle, kalbimle vede kalbiyle değerlendirecek insanlara şans veriyorum… Arkamdan konuşanlar(…): sizin için ancak konuşulacak konu olurum…! Beni yargılayanlar(…) : devam edin… Edin ki; kendi hatalarınızı örtün, bakalım ne yanlışımı bulabileceksiniz…? Silinmeyi hak edenler(!) : Merak etmeyin silinmediniz…! Yeriniz kalbimde hep hazır, bana birer ders birer tecrübe olarak en güzel yerde silinmemek üzere kazındınız… Benle uğraşanlar ( uğraşabildiğini Sananlar ) (…) : siz de aynen devam…! Ne kadar önemli, ne kadar değerli oldumu bir kere daha hissettiriyosunuz bana ve de nekadar doğru… Sonuç mu ? Sonuç( ! ) : Bu hayat benim ! Gelene de, gidene de eyvallahım var, gelmişe de geçmişe de saygım... Kimsenin hayatı beni ilgilendirmez, benimki de kimseyi…Bunun için Yaşanılan herşeye...Yaşatan herkese Tesekkür Ederim..
Reklam
Hata da yaparım doğru da…Severim de sevilirim de, üzerim de üzülürüm de…! İşte ben buyum…! Bu yüzden mutluyum… Kendimi, hatalarımı, duygularımı, gelmişimi, geçmişimi seviyorum…! Hatalarımdan gocunmuyorum, doğruları öğreniyorum, geçmişi siliyorum sadece ama sadece bu güne bakıyorum ve de geleceğe… Tecrübe ediniyorum, hatalarımdan ders alıyorum, hayatı tanıyorum, güvenmemeyi öğreniyorum…Hatalar insanlar içindir, insan hata yapmadan doğruyu bulamaz… Geçmiş(!) : adı üstünde geçmiş…! Beni bugünümle, kalbimle vede kalbiyle değerlendirecek insanlara şans veriyorum… Arkamdan konuşanlar(…): sizin için ancak konuşulacak konu olurum…! Beni yargılayanlar(…) : devam edin… Edin ki; kendi hatalarınızı örtün, bakalım ne yanlışımı bulabileceksiniz…? Silinmeyi hak edenler(!) : Merak etmeyin silinmediniz…! Yeriniz kalbimde hep hazır, bana birer ders birer tecrübe olarak en güzel yerde silinmemek üzere kazındınız… Benle uğraşanlar ( uğraşabildiğini Sananlar ) (…) : siz de aynen devam…! Ne kadar önemli, ne kadar değerli oldumu bir kere daha hissettiriyosunuz bana ve de nekadar doğru… Sonuç mu ? Sonuç( ! ) : Bu hayat benim ! Gelene de, gidene de eyvallahım var, gelmişe de geçmişe de saygım... Kimsenin hayatı beni ilgilendirmez, benimki de kimseyi…Bunun için Yaşanılan herşeye...Yaşatan herkese Tesekkür Ederim..
Heykeli dikilen bir köpeğin hikâyesi... 1924 yılında Tokyo Üniversitesi'nde görev yapan Japon profesör Hidesaburo Ueno, küçük bir köpek yavrusu edindi kendine. Profesör Ueno, Japonca'da ‘sekiz tane' anlamına gelen Hachiko adını koydu köpeğine... Beraberliklerinin sadece bir yıl süreceğini bilmiyordu. Ama o bir yılda dünya tarihine geçecek,
Henry Miller "Benim için kitap insandır ve benim kitabım benim olduğum insandır: aklı karışık, savsak, huzursuz, kösnül, edepsiz, kavgacı, düşünceli, kılı kırk yaran, yalancı, şeytancasına içten ve gerçekçi insan." Alman göçmeni bir ailenin çocuğu olarak 26 Aralık 1891'de New York'ta doğan Henry Miller, Brooklyn sokaklarında büyüdü.
200 syf.
9/10 puan verdi
platon (eflatun) tarafından kaleme alınmış, sokratesin mahkemedeki savunmasıdır. sokrates gençlerin beyinlerine nifak tohumları serpmek ve bölücülük suçlamalarından dolayı ölüm cezasına çarptırılmıştır. fakat asıl konu ileri gelenlerin kendi egemenliklerini tehlikeye atacak bir beyinsel gelişmeye karşı aldıkları önlemdir. sokrates savunmasında bedensel her türlü ihtiyacın yanlış olduğunu, asıl hedefin saf ve doğru bilgiye ulaşmak olduğunu, yaşama ait her türlü somut olgunun bedenin arzularının bir sonucu olarak kişiyi yanlışa sürüklediğini ve gerçekten önemli olanın yaşamak değil iyi yaşamak olduğunu, bunun da bilgi ile sağlanacağını anlatmıştır.
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,5bin okunma
Reklam
540 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitapta verilen bilgilere göre steve Jobs, kesinlikle sıra dışı düşünce yapısına sahip biri. Zira, yaptıklarıyla bu tespiti defalarca ispatladığını gördük. Burada analiz etmek istediğim konu, steve Jobs'un bilinmeyen yönlerini sizlerle paylaşmaktır. Karakter olarak, Türk düşünce yapısına göre arızalı bir kişiliğe sahip. Etrafında kazık atmadığı insan neredeyse kalmamış. Ancak, bu olumsuzluk içeren yönlerinin yanı sıra, belki de onu sıra dışı bir kişilik olarak tanımlamamız neden olan yönleri şunlar olmuş: 1-Tam bir kalite tutkunu. Yaptığı her işte, babasının küçüklükte ona aşıladığı şekilde mutlaka kaliteyi ön plana almış. 2-Yılmak nedir bilmeyen bir yapıya sahip. 3-Her kayıptan işine yarayacak olumlu sonuçlar çıkarmış. 4-Hiperaktif bir davranış biçimi. 5-Denemekten korkmayan 6-Her yeni projeye başlarken, o konunun en iyisi olan kişilerle işbirliği yapmış. 7-Önemli bir konuyu biriyle konuşacağı zaman, muhatabını mutlaka bir yürüyüşe davet ederek, konuşmayı tercih etmiş ve çoğunlukla istediği sonucu elde ederek bu görüşmeleri sonlandırmış. 8-Çoğunluğun kabul ettiği gerçeklik içeren olguları, istediği şekilde manipüle etmiş ve muhataplarına yeni gerçek olarak kabul ettirmiş. (Bu yönünü ülkemizden birileri iyi taklit ediyor gibi:)) VE kitapta anlatılan daha bir çok şey. Yukarıdaki özelliklerini iyi bilen yazar Walter Isaacson, biyografiyi yazmayı kabul ederken steve Jobsa tek bir şart koşmuş: "Yazdıklarıma Karışmayacaksın".
Steve Jobs
Steve JobsWalter Isaacson · Domingo Yayınevi · 20111,094 okunma
Eskilerden bir yaprak :) konu güncelliğini koruyor. "Asıl en önemli konu ise İstanbul'da 'toplu taşıma sporculuğu' diye bir meşakkatli bir spor eylemi, artık vardır. Tramvaya bin sonra in sonra merdivenlere koş koş daracık üst geçitlerde yürüyüş maratonunda gibi sağlı sollu boşluklara hızlı kayma marifetiyle ilerle, bankolardan geç, yoksa akbil doldur, tekrar bankodan geç, asıl önemli kısım otobüse binerken başlar, İstanbul insanı gerçekten başarılı bir tırmanış ustası. Kapılar açılır açılmaz aynı anda hem inilebilen hem binilebilen ve on kişinin önüne geçilebilen nadide bir spor ortamı. Evet, yurdumun toplu taşıma hayatında sürekli bir sıradışı hareketlilik var ve bu daha ilk durakta başlıyor. İnsanlar metrobüse daha binmeden tepişmeye başlıyorlar, öne atılan ayaklar, dirsek tepmeleri ve kapıya denk gelen duruş noktasından bir milim bile kımıldamamak için verilen azimli sabit duruş mücadelelerinin sonunda metrobüsün kapısı ile aynı anda hareket eden bedenler, daha metrobüs gelmeden göze kestirilen yerlere, popolar bir metre ilerden konduruluyor ki, daha önce kimse oturamasın oraya, çok oryantalist." kalbimdentemizbiryaprak.blogspot.com.tr/2012/03/niye-ba...
133 syf.
9/10 puan verdi
Genel olarak yazarın edebi dilinden etkilendim. Arada felsefi düşünceleri serpiştirmesi çok hoşuma gitti. Konu kısmı bana yabancı (Bırakın başka bir ülkede yaşamayı , başka bir şehirde bile yaşamadım. :D) olduğu için karakterlerin duyguları güzel yansıtması bu konuda empati yapmamı sağladı. Kurgu konusunda geçişlerde biraz sıkıntı yaşam da sonradan hepsini toparlayabiliyorsunuz. Özel olarak gurbet konusunu iki cinsiyet üzerinden işlemiş yazar. Kendine özüne yabancılaşmanın ne demek olduğunu çok güzel yansıtmış. Beni etkileyen olay ana dilin ne demek olduğunu ve ne kadar önemli olduğunu hissediyorsunuz. Milan Kundera ile en az bir kitap ile tanışması gerektiğini düşünüyorum.
Bilmemek
BilmemekMilan Kundera · Can Yayınları · 20141,576 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
Kitap, zamanin doğru kullanılmasının önemini anlatıyor. Sıradışı bir konu. Bu kitabı okurken Tim Burton'un yönetmenliğini yaptığı Alice harikalar diyarında filminde kullanılan rengarenk kostümler, ilginç karakterler ve tarifi zor ama okuyunca her insanın farklı nitelendirebileceği bir algılamayla distopik bir eser çıkıyor karşımıza. Özellikle de hayalgücünüzü önemli ölçüde genişletiyor. Her şeyi çabucak tükettiğimiz bir toplumda hızla tükettiğimiz ömrümüzün zamanın değerini bu kadar güzel anlatan bir kitabi bir solukta okuyabilirsiniz. İnsan yaşattığı zaman kadardır. Kendinize ayıracak vaktiniz varsa ve yaşadığınız âna değer veriyorsanız mutlaka okumalısıniz.
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,6bin okunma
Reklam
800 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhteşem bir hazine diyebilirim. Müslüman olan her bireyin nasıl yaşaması gerektiğini konu konu ele alan, bunun yanı sıra ayet ve hadislerle de destekleyen değerli bir eser. Mutlaka alın, okuyun. Yalnız önemli olan okumak değil, içerisindekileri hayatımıza uygulayabilmektir.
Kalplerin Keşfi
Kalplerin Keşfiİmam Gazali · Gelenek Yayıncılık · 20156,3bin okunma
418 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Toz Duman İçinde adlı roman yakın zaman önce kaybettiğimiz yazar Talip Apaydın'ın Kurtuluş Savaşını konu edinen Toz Duman İçinde, Vatan Dediler, Köylüler adlı serisinin ilk kitabı olmasıyla dikkati çekiyor.Üçlemenin ilki olan bu romanda yazar bir taraftan düşmanın(Yunanlılar)Anadoluyu işgalinin gelişim aşamasının başlangıcını (İzmir'in işgalini)ve yapılanları zaman zaman anlatırken diğer taraftan ise Osmanlı İmparatorluğunun saltanat temsilcisi padişahtan umudunu kesmiş bir avuç vatanseverin Tacım köyünden ayrılarak önce Kuvayi Milliye çetelerine ardından da düzenli orduya katılma sürecini işliyor.Bunun yanı sıra köylülerden alınan vergilerin ağırlığı ve vergisini ödeyemeyecek durumda olan köylünün içine düştüğü sıkıntı da eserde ele alınan önemli konulardan.Oldukça sürükleyici ve okuru sıkmayan açık bir dille yazan yazar okuyucuyu romanın içine çekmeyi ve odaklanmayı başarıyor.Öyle ki 586 sayfalık romanı kendinizi kaptırdığınız takdirde bir günde bitirmeniz mümkün.
Toz Duman İçinde
Toz Duman İçindeTalip Apaydın · Literatür Yayınları · 202199 okunma
624 syf.
9/10 puan verdi
Serinin son 3 kitabına başladığımda büyük bir heyecanla seriye başlamış oluyorum nedenini çok iyi bilirsiniz ki çünkü bir önceki kitap çok çok önemli yerde çok heyecanlı bir bölümle bitmiş oluyor. Ama gelgelelim nedense önemli bölümün hemen arkasından başlamıyor günler hatta haftalar sonrasından bölümler devam ediyor hatta beklenilen bölümleri neredeyse 100 - 150 sayfa sonra okumaya başlıyoruz. Bunun için de serinin yeni bir kitabını okumaya başladığımda sinirlenmemek elimde olmuyor hatta bazen nefret etme derecesine bile gelebiliyorum ama sayfalar ilerledikçe Martin tekrardan etkisi altına alıyor, sayfalara beni gömüyor son sayfalarda da her zamanki gibi bombaları patlatıyor. Bu kitabı okuyanlar da bilir romanın son 3 - 4 bölümü bomba etkisinde bitti ama bakalım bir sonraki kitapta bu önemli olayları kaç gün sonrasını kaç sayfa okuduktan sonra yazar bize soğuk bir şekilde okutacak. Seri çok çok güzel çok sağlam bir kurgu, paragrafların içindeki bir tek cümleler bile ilerleyen sayfalarda önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor ama artık Martin' in konuyu toparlamasını Starklar' a biraz daha iyi davranmasını artık ufak da olsa mutluluklar vermesini en çok isteyen okurların başında geldiğimi düşünüyorum. Seriyi okuyun okutturun bu durumlara eminim ki çok sinir olacaksınız ama daha fazla olarak da seveceksiniz hastası olacaksınız.
Ejderhaların Dansı - Kısım 2
Ejderhaların Dansı - Kısım 2George R. R. Martin · Epsilon Yayınları · 20132,883 okunma
Cuma sabahı saat 10’da liseler arası kitap okuma yarışmasında olacak olmamın verdiği ufak çaplı heyecan kıpırtılarımı 1000kitap ailesiyle paylaşmak istiyorum… :) Ve bu kitap okuma yarışmasının bana kattığı birçok önemli güzelliğin farkında olmanın da gururunu yaşıyorum. Öncelikle Buket Uzuner, Zülfü Livaneli, Ahmet Ümit, İhsan Oktay Anar ve Yaşar Kemal’in eserlerini okumak, yazarlarımızı tanımaya çalışmak ve bilinçli bir şekilde kitap okumak gibi birçok deneyimim oldu. Henüz belki yolun başında olabilirim bilinçli olarak kitap okuma konusunda ama bu süreçte öğrendiğim şeyleri asla küçümseyemem. Yarışma bir basamak sadece kazanmak ya da kaybetmenin bir önemi yok. Sonuçta birbirinden değerli beş güzel kitap okumuş oldum. Her tür ihtimale hazırlıklıyım, sonuç ne olursa olsun kaybettiğim hiçbir şey yok konu kitap olduğu için. Aksine birçok şey kazandım. ''Kitaplar kendinize ve başkalarına saygı duymayı öğretecek, yüreği ve aklı, dünya ve insanlık sevgisiyle dolduracaktır.'' -Maksim Gorki
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.