Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
9/10 puan verdi
Kısa bir yorum
Açıkçası kitabın lansmanı sayesinde elime geçtiği gün okumaya başladım, kesinlikle sanat tarihinin derin izlerini taşıyor. Hatta bu kitap derin bir iz. Zaten yazarımız da bir sanat tarihçisi. Eserlerin bu kadar birbirine bağlı şekilde yorumlanması ve her birinden değerli anlamlar çıkartılması beni fazlasıyla etkiledi. Ressamların hayatlarını ve eserlerini gelişi güzel şekilde incelerim ama tüm hepsine tabii ki hakim değilim. Ama bu kitapla birlikte içimde güzel bir sıcaklık oldu. Bundan sonra bir sergi gezerken veya bir eserle karşılaştığımda daha dikkatli inceleyeceğim. Ayrıca dede - torun ilişkisi çok güzel işlenmiş. benim de aile büyüklerim hayatımda büyük önem taşırlar keza bazı insanlar için de öyledir tabi, ama ben kendimi biraz daha fazla Mona’nın yerine koydum sanırım. Başından sonuna doğru kitapta bir sürü yeri işaretledim, üzerlerine bir sürü not aldım. Hepsini paylaşmak istiyorum, bunları paylaşmayı düşünürken bile heyecanlanıyorum. 9 puan vermemin sebebi de anlam karışıklığı meydana gelebilecek bazı yerlerde noktalama işaretleri kullanılmamış olması ve yazım hataları bunun dışında kitapta beğenmedim dediğim tek bir şey yok. Ama puanlama yaparken tüm kitabı değerlendirdiğimiz için önemli bir kısım olduğunu düşünüyorum. Kitabı okuyun, okutturun son olarak ekleyeceğim tek şey budur :)
Mona'nın Gözleri (Şömizli)
Mona'nın Gözleri (Şömizli)Thomas Schlesser · Timaş Yayınları · 20242 okunma
496 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
8.15 VAPURU "Bazen hayat insana farklı kapılar açar. O anda verdiğin kararlar seni bambaşka yollara çıkarır." Nazlı, Canan ve Yeşim üçlüsüne ilginç bir şekilde katılan Ali ile başlayan gerçek yaşanmışlık olan bu eseri çok sevdim. Yer yer gülmeler eşliğine romantik komedi derken sonlara doğru alınan haberler beni üzdü ve ağlattı. Nazlı ve Yeşim’in Canan’ın isteği üzerine yardım etmeye karar vermeleri ve yaşanan ilginç olaylar sonrası sonunun aşka yelken açacağını hiçbiri tahmin edemezdi. Sıra dışı bir aşk hikayesini keyifle okudum. Ve Nazlı’nın ben gibi okumayı sevmesi, kitap aşığı olması, tv yerine kitap okumayı tercih etmesi, kitaplara verdiği değer, kimselere verememesi, sayfa kıvrılmasının bile acı çekmeye sebep olmasını okuyunca ben tek değilmişim dedim. Ve çeyiz olarak sadece kitapların olması da güzeldi. Bu arada kadınların çalışma konusu da işlenmiş. Bir kadın için maddi özgürlüğün önemli olduğunu vurgulaması güzel olmuş. Karakterlerde Feride’yi hiç sevmedim ve notlarıma pis görümce diye not almışım.  Zıt kutuplar olan iki insanın sıra dışı hikayesini okumanızı tavsiye ederim. Karadeniz erkeği ve Ege kızının aşkı... #ayşegülçiçekoğlu #8.15vapuru #okudumbitti #yorum
8:15 Vapuru
8:15 VapuruAyşegül Çiçekoğlu · Müptela Yayınları · 2019188 okunma
Reklam
56 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Öncelikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun! Uzun yıllar sonra oldukça doyurucu olacağını düşündüğüm Anton Çehov serisine başladık. Yaklaşık 10 kitabını bu süreçte okuyoruz ve okuyacağız. Bunun dışında onun öykülerinin seri olarak basımları var. Bunların Cem - İletişim ve Yordam Yayınları
Çukurda
ÇukurdaAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,019 okunma
Peki, nerede bu günlükler?
Latife, görevini yapmış olmanın verdiği gönül huzuruyla evden ayrıldı. Dikkat çekmeden tekrar konağa girdi ve odasına çekildi. Yaşadığı çok önemli ve tarihî şeylerdi, günlüklerine bunları not almalıydı. Satır satır yaşadıklarını yazmaya başladı. Yazdıkça satırlar arasında kayboluyor, her satıra yüklenen tarih onu sormalıyordu.
Paradoks Yayınları, pdfKitabı yarım bıraktı
Önemli yerleri kırmızı kalemle, ikincil önemli yerleri mavi veya kurşunkalemle çizerdi. Kitapta kaldığı sayfayı katlamazdı. Kaldığı sayfayı hatırlatmak Nuri Ulusu’nun göreviydi. Nuri Ulusu, Gazi’nin kaldığı yerleri not eder, ona hatırlatırdı.
408 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Soyadınız neydi bayım…
Alman edebiyatı yolculuğum hız kesmeden sürüyor. Bu sefer ki durağım
Effi Briest
Effi Briest
. Ne zaman Türk edebiyatından nadide bir eser okusam edebiyatın bile vatanında yeşereni güzel diye bir yorum yaparım. Aynı şeyi Alman edebiyatı için de düşündüğümü fark ettim. Çünkü mekanlar çok tanıdık, adı geçen şehirler, parklar caddeler hep gördüğüm yerler ve bu
Effi Briest
Effi BriestTheodor Fontane · Alfa Yayıncılık · 2018106 okunma
Reklam
Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman genç bir adamken, hayal gücünün ve görselleştirmenin Yaratıcı Düşünme Süreci’nin en önemli parçası olduğunu fark etti. Bunun üzerine hayal etme oyunları oynadı ve kendi kendine çizim yapmayı öğrrendi. Galileo gibi Feynman da çağdaşlarının geleneksel not alma tekniklerinden uzak durdu ve bütün kuantum ayrodinamiği teorisini görsel ve şematik hale getirmeye karar verdi. Bu, günümüzde çok ünlü olan Feynman diyagramlarını -partikül etkileşiminin resimli sunumunu ortaya çıkardı. Bugün dünyada birçok öğrenci tarafından kullanılan bu diyagramlar, fizik ve genel bilim alanlarında fikirler yaratmayı, fikirleri anlamayı ve hatırlamayı kolaylaştırmaktadır.
242 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bizi Bize Zindan Ettiler
Bir kent düşünün herkes saygı içinde birbirlerini tanıyıp, kollayan ,komşuluk haklarını gözeten , esnafın birbirine güveni olup , çocukların , gençlerin rahatça büyüyüp birlik olduğu bir yer ... Bu eser de Behredar işte böyle bir yer . Galip Dayı ve ailesi ilk satırlarda bizi karşılıyor. Yıllarca görev yapmış , şimdi ise kızı Hatice'nin
Bizi Bize Zindan Ettiler
Bizi Bize Zindan Ettilerİlyas Kösem · İkinci Adam Yayınları · 20242 okunma
Deli Kurt'ta Şahıs Kadrosu: Tarihî ve Kurmaca Kişilikler Deli Kurt'un asıl şahıs kadrosu kurmaca kişiliklerden oluşur. Baş kahraman, asıl adı Murad olan fakat Deli Kurt olarak tanınan meçhul şehzadedir. Deli Kurt'u yetiştiren Çakır, Deli Kurt'un âşık olduğu Gökçen Kız da romanın önemli kurmaca kişiliklerindendir. Eserdeki
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.