Seninle paylaştığımız her an harika, eşsiz. Gülüşlerimiz, uzun konuşmalarımız, aşkımızı dile getirişlerimiz... Hepsi çok güzel duygular. Sen zor zamanlarda benim gücüm oldun. Hava bulutlu olduğunda güneş ışığı olup aydınlattın dünyamı. Hayatıma bolca ışık ve enerji getirdin. Diğer her şey senin varlığında anlamsızlaştı çünkü benim hayatımda tek önemli olan şey sensin sevgilim. Sen benim ruh eşimsin ve seni çok seviyorum. Sen hayatımın aşkısın. Sensiz ne yapacağımı bilmiyorum. Birlikte güzel bir dünya yarattık. Umarım bu dünyada hep birlikte oluruz ve hep mutlu oluruz. Hiç bırakma ellerimi olur mu?
Akhilleus hiçbir bedel ödemez; Hektor için pahalıya mal olmayan hiçbir şey yoktur. Yine de "sürekli şikâyet eden” kişi Hektor değil, zaferlerin ardından bile hıncı daha da artan Akhilleus'tur. İlyada'da hınçlı taraf zayıf olan kişi değil, her şeyi iradesine boyun eğdiren kahramandır. Hektor'daki şan şeref arzusu, mutluluk arzusuna rakip olmaz asla. Yaşamın gerçek anlamına karşılık geldiği için her şeyden önemli olan o küçücük gerçek mutluluk parçası ölümüne savunulmaya değerdir, çünkü yaşama ölçü, biçim, kıymet veren tam da o mutluluktur. Yenilgiye uğradığında bile, Hektor'un cesareti, Akhilleus'un tatminsizlik ve asabi kaygılarla beslenen yiğitliği karşısında boyun eğmez.
Sayfa 48 - İlyada ÜzerineKitabı okuyor
Kitabın ilk sayfaları okuru çekerse o kitap okunur.
ALAMET
1-MISIR TARLALARI
Varlığıyla boşluğu dolduramıyordu.
Derin bir uğultu vardı kulaklarında. Sanki rüzgar ağaçların arasından geçerken onlarla kavga ediyor “Hızımı kesmeyin” Diyordu.
Karanlık bir boşluktaydı. Düzenli ve sürekli bir şekilde kafasını bir yere çarpıyordu.
Tak, tak, tak...
Bazen üç dört saniye arayla, bazen de saniye
Hırsın küçüklüğü ya da büyüklüğü önemli sanki, İzafi bir mesele bu. Rothschild için küçük olan miktar, bana göre muazzam bir servettir; kâr ve kazanma meselesine g lince, insanlar sadece rulette değil her şeyde sürekli kâr ediyor, birbirlerine karşı bir şeyler kazanıyor zaten. Zahmetsiz kazancın ve menfaatin iğrenç olup olmadığıysa başlı başına bir sorun. Burada bunun tahliline girişecek değilim. Bende de fena hâlde kazanma isteği olduğu için, salona girdiğimde bütün o hırs, isterseniz hırsın iğrençliğideyin, gayet makul, hatta tanıdık geldi.
Sayfa 14
