De ki: "Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Ya da işitme ve görme yetisi üzerinde kim mutlak hakimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim çıkarıyor? İşleri kim yürütüyor?" "Allah" diyecekler. De ki: "O halde Allah'a karşı gelmekten sakınmayacak mısınız?" ﴾31﴿ İşte O, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Hak'tan
#HIDRELLEZ Yaşar Kemal'in kaleminden günün ehemmiyeti. "bu gece beş mayısı altı mayısa bağlayan gecedir. bu gece hızır'la ilyas'ın buluştukları an gökyüzünde bir çift yıldız tokuşur. yıldızın birisi yalp yalp ederek mağrıptan, öteki pervazlanıp dönerek maşrıktan gelir, tokuşurlar. tokuşur tokuşmaz da büyürler, çoğalırlar, yeryüzüne top top ışık olur sağılırlar. tam bu sırada da yeryüzünde ne varsa, o an için durur, ölür. damarlardaki kan durur. yeller esmez, sular akmaz, yaprak kıpırdamaz kuşların, böceklerin, kanatları kalkmaz. her şey, kirp diye kesilir. ses durur, uyku durur. çiçeklerin açması, otların büyümesi durur. tekmil canlılardaki, cansızlardaki devinme, yaşam durur, ölür. bir an için her şey ölür. işte bu anda bir insan gökteki yıldızların tokuştuğunu, tokuşup yeryüzüne sağıldığını görürse, işte bu an bir insan akan suyun kirp diye kesildiğini görürse, tam o an, ne isterse olur. isterse, isteği hiçbir vakit olamaz bir istek olsun, olur... eğer beş mayısı altı mayısa bağlayan gece hızır'la ilyas buluşmazlarsa, buluştukları an dünya ölmezse, bir daha çiçekler açmaz, bir daha doğanlar doğmaz, doğuranlar doğurmazlar. onlar buluştuklarında topraktaki her şey birden ölür, sonra, bir an sonra yeniden daha gür, daha canlı, yaşam yenilenir, fışkırır. BİNBOĞALAR EFSANESİ /YAŞAR KEMAL Güzelliklerin dünyaya egemen olduğu bir gelecek için tüm dilekleriniz kabul ola. Hızır ve Ali yoldaşınız olsun!..
Reklam
Milli Semboller (Hüseyin Nihal ATSIZ) Millet halinde yaşamanın şartlarından biri de milli sembollere saygı göstermektir. İnsan, medenileştiği oranda hürriyetlerinden bir bölümünü fedaya ve bazı kaidelere saygı göstermeye mecburdur. Medenî insan, hayvan gibi rasgele yerde uzanıp uyuyamaz. Her istediği zaman bağıramaz veya türkü söyleyemez. Her istediği şeyi her zaman ve her yerde yapamaz. Medenî insan milletçe kutlu sayılan canlı veya cansız varlıklara da saygılı davranır. Kutlu sayılan nesneler bayrak gibi, arma gibi, millî marş; gibi, şeref ve namus gibi şeylerdir. Hayvan için bütün bunlar, bu arada bayrak da değersiz bir şeydir. Çünkü yetmez. Şeref ve namus diye bir duygu veya içgüdünün hayvanda bulunmasına imkan yoktur. Hayvan milli sembolü de bilmez. Çünkü hem millet değildir, hem de millî sembol onun için taş ve ağaç gibisinden herhangi bir nesnedir. Milleti millet yapan kaidelerin içinde millî semboller de bulunduğu için bir milleti yıkmak isteyenler onun millî sembollerine de hücum ederler. Bir toplumun millî sembolleri olmadı mı artık sürüleşmiş demektir. Bilginlerine, profesörlerine ve her şeyine rağmen onun koyun sürüsünden veya karınca yuvasından farkı yoktur. Millî sembollere saldıranlara dikkat edilmelidir: bunu cehalet veya hamakatlarından mi, yoksa gizli maksatlarından mı yapıyorlar? Millî sembol olan Oğuz Han’a dil uzatıldı mı, biliniz ki, o, bilerek veya bilmeyerek düşman için çalışıyor demektir. Millî sembol olan Bozkurt’a köpek diyenler için de durum aynıdır. Üstelik onlar aynada kendilerini görmektedir. Ötüken, 13 Nisan 1974, Sayı: 5
asaf halet çelebi hk.
budizmle pek ilgili. yan gelip yatmayı da çok seviyor. "saatleri ayarlama enstitüsü"nün "yangeldi asaf bey"inin asaf halet olduğu söylenir. tekkelerde, tarikatlarda büyümesine rağmen şiirlerini sosyalistler basıyor ama onlar da sırf kendisiyle alay etmek için yapıyorlar bunu. yaşadığı dönemde kimseye yaranamamış, böyle bir derdi de hiç olmamış zaten. fahrünnisa zeyd, onu köşkünde sık sık misafir edermiş. nedeni, asaf bey'in resim merakı. otoportresi bile var. resme olduğu kadar müziğe de meraklı. besteleri varmış mesela. akşamları yalılarda, köşklerde misafir, gündüzleri kütüphane memuru. sokakta dolaşırken gömleğinin göğüs cebinde küçük bir vazo ve içinde birkaç canlı çiçek taşıyan kütüphane memuru.
ARI ve SİNEK Arıları ve sinekleri ağzı açık bir şişeye koymuşlar. Şişenin taban tarafını ışığa doğru, Açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru yerleştirmişler. Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru ilerlemiş . Ama şişenin tabanı kapalı olduğundan dışarı çıkmayı başaramamışlar. Bu arada sinekler, şişenin ağzına doğru doluşmuşlar ve dışarı
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.