Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
En büyük hayallerimle "başa çıkamayacağımdan" ve kendimin, hayatımın en çok değer verdiğim çeşitli yönlerini ortaya çıkaramayacağımdan korkuyordum. Çocukluk hayallerime bilinçli olarak tekrar baktığımda aslında istemeden de olsa doğrudan onların içine yürüdüğümü fark ettim. Hayallerime ulaşma yeteneğimden şüphe duymuş olabilirim ama onlar hep oradaydı.
Yaşasın İnsan Hakları Beyannamesi Sonsuz hürriyet içindeler(!) Karası Kızılderilisi Melezi...
Sayfa 166
Reklam
Kimseden kimseye hayır yok bu uygarlık dünyasında, uygarlığın öbür adı yalnızlık; her insanın kendi bacağından asıldığı bir dünya!
Sayfa 164
Bilimdışı insanlar için her yer yerleşim alanı ve sanayi bölgesi olabilir. Önemli olan çıkar çevrelerinin kazancını kollamaktır onlar için. Suqwamish-Duwamish kabilesinin reisi Sealth'in sözleri, fay hattını görmezlikten gelenleri ne de güzel tarif ediyor: "Beyaz Adam'ın bizi anlamayacağını biliyorum. Onun için toprağın her parçası ötekiyle aynıdır. Gece vakti gelip neye ihtiyacı varsa alıp götüren bir yabancıdır o. Yeryüzü onun dostu değil, düşmanıdır. Bir yeri fethettiğinde başka yere gözünü dikiyor. Babalarının mezarını terk edip gidiyor, çocuklarının toprakta olan hakkını unutuyor.
Sayfa 147
Onlar ki, her seferinde "atalarımız" diye geçmişleriyle övünürler ama Kanuni Sultan Süleyman'ın 29 Haziran 1572'de Mimar Sinan'a gönderdiği şu fetvadaki çevre bilinci ve kent sevgisinden yoksundurlar: "Hassa mimarların başı Sinan'a hükmüm ki; Rumeli'den ve başka yerlerden gelip doğramacılık ve yapıcılık ilminden haberi olmadığı halde, ellerine arşın alıp mimarlık ederek işin yabancısı olduklarından, yaptıkları evlerin çoklukla ocakları tutuşarak yandıklarını bildirdiği için buyurdum ki; emrim ulaştıkça bu konuya kendini vererek, yapıcılık ve dülgerlik ilminden haberi olmayıp ellerine arşın olarak mimarlık eyleyenleri yasaklayıp, senin bilgin olmadan öyle yeteneksiz kimselere mimarlık ettirmeyesin."
Sayfa 146
Dile geldi..
Kızılderililerin topraklarını satın almak isteyen Beyaz Adam'a karşı çıkanlarından biri de, Cayuse kabilesinin reisidir: "Toprağın bir şey söyleyip söylemediğini, bu işe şaşıp şaşmadığını merak ediyorum. Toprağın şu konuştuklarımızı dinleyip dinlemediğini merak ediyorum. Toprağın üzerinde olup bitenleri görmek için dile gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
Sayfa 145
Reklam
Kim tarafından ve ne zaman söylendiği bilinmeyen bir bildiri de, Kızılderili reis şöyle seslenir Beyaz Adam'a: "Toprağımızı alma isteği üzerine düşüneceğiz. Halkım "Beyaz Adam'ın almak istediği nedir?" diye soracak. Bunu bizim anlamamız zor. Eğer o güzelim havanın, köpüren suyun sahibi biz değilsek, onu bizden nasıl alabilirsiniz ki? Güneşte parıldayan her bir çam ağacının, kara ormanların üzerinde asılan sisin, vızıldayan arının, halkımızın belleğinde ve düşüncelerinde kutsal bir anlamı var. Ağaçta yükselen özsuyu Kızıl Adam'ın anısını taşıyor. Bir toprağın parçasıyız, toprak da bizim parçamız. Hoş kokulu çiçekler kızkardeşlerimiz bizim, rengeyiği, at, yüce kartal ise erkek kardeşlerimiz. Irmağın köpüren dalgaları, çayırdaki çiçeklerin öz suyu, tayın yeri, her biri bir ve tek soya, bizim soyumuza ait. Bu yüzdendir ki, Washington'daki Büyük Reis bizden toprağımızı isterken, çok şey istiyor.
Sayfa 132
Beyaz Adam, Kızılderili katliamına aynı gerekçeyi göstermiştir tarih boyu: "Medeniyet getiriyoruz!.."
Sayfa 91
Kızılderililer, diğerlerinde olduğu gibi geyik avında da, ihtiyaçlarını karşılayacak sayıda geyik vururlar. Hayvanın eti yiyecek, derisi giysi, kemikleri de süs eşyası ve oyuncak yapımında kullanılır. Onların bu duyarlılığını "doğaya saygı" olarak tanımlamak yanlıştır. Çünkü, Kızılderili dilinde, yaşadığı ortamı insandan ayıran "doğa" diye bir sözcük yoktur.
Sayfa 65
Yaşlı Kızılderili çadırının önüne oturmuş birbiriyle dalaşan iki köpeğini izlemektedir. Yanına gelen torununa "Bak oğlum" der, "Şu köpeklerin beyaz olanının adı iyilik, siyah olanı ise kötülüktür." Çocuk köpeklerden hangisinin kazanacağını sorunca da, şu karşılığı alır: "Ben hangisini beslersem o kazanır!.."
Sayfa 48
Reklam
İnsan bir okyanus koymalı bazen Arasına ayak izlerinin. Adnan Özer
Sayfa 31
Bir yalnız bir kovboyum ama bu beni endişelendirmiyor. Çünkü bu fakir yalnız kovboy arkadaş olarak bir atı tercih ediyor. Kadınlara karşı bir düşmanlığım yok. Ama onlara hep hoşça kal diyorum Ben ve atım gitmeyi sürdürüyoruz ve bir yere bağlı olmaktan hoşlanmıyoruz.
Fakiri doyurmak için vurdum zengini, Günah mı? Bu suç değil Saçları saman renkli insanlar Lanetlemeyin beni Küfredeceksiniz bana soyguncu diye değil, Kötü şairdi diye edin!
1.146 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.