Karşılıksız sevgiyi yaşamak gerekiyormuş. Birini sevmenin, delice bir aşkla bağlanmanın, güzelliğini yaşamanın hazan mevsimine gelmek olduğunu bilmiyordum.
Meğer hayatta ne çok şey kaçırmışım...
Ya ben erken geldim, ya sen çok geç kaldın vuslata.
Kitabın tamamını okuyup anlayanları tüm kalbimle tebrik ediyorum. Maalesef ben o mertebeye ulaşamadım. 60. sayfada pes ettim, kitabın önsöz bölümünde, kitapta olay ve zaman örüntüsünün örtüşmediği, farklı mektuplarin bir araya getirilmesiyle oluştuğundan, bir takım tutarsızlıklarin olduğu yönünde okuyucu uyarılmış zaten. E o zaman da okuyucu sormaz mı bu kitap niye yazıldı, bir şey anlatmak istemiyorsa niye yazıldı diye.. Amaç ne merak ettim doğrusu. Kitap ismi ile müsemma, kitabın içine bir yerden sızıp tutunmaya çalıştım ama kesinlikle içine almıyor, neden bahsettiği, ne anlattığı anlaşılmıyor. Anlayan varsa paylaşırsa çok sevinirim. 60. sayfadan sonra pes ettim gözlerime yazık. Devam etmenin bir anlamı yok. Okunacak daha çook kitap var. Herkese iyi okumalar!
"insan dediğimiz şey orta zekalı ve iki ayaklı bir yaşam formu; evrenin çok ıssız bir köşesinde yer alan küçük ve sulu bir gezegende, büyük ölçüde yanılsamalarla doku bir varoluş sürdürüyor."
Uzun asırlar "Cenâb-ı Allah'ın kendi adını yüceltsinler diye yarattığı bir nesil olduklarına inananların" evlâtlarının kendilerini tanımalarına ve geleceklerine ışık tutmalarına bu eserin mükemmel katkılar sağlayacağını düşünüyoruz... Ve bu mükemmel eseri Türk milletine armağan eden Ziya Nur Aksun'a şükranlarımızı sunuyoruz.
Mustafa Kemal, devrimini ciddiye alıyordu. İlginçtir, baskı altında tuttuğu gruplar, Fransız Devrimi'nin baskı görmüş gruplarının aynıdır: Dinci gericilik, saraya bağlı işbirlikçi ihanet!
1926 davaları, Mustafa Kemal'in otoritesine şu ya da bu zamanda meydan okumuş, Milliyetçi hareket içindeki bütün rakip grupların tasfiyesini amaçlıyordu.