Defalarca okuduğum bir eser... Oscar Wilde, en sevdiğim yazarlardan biridir. Bu da en etkileyici, isminden anlaşılacağı gibi en "derin" yapıtlarından biri. Kitap (daha doğrusu mektup), Oscar Wilde'ın yakın arkadaşlarından biri olan André Gide'in önsözü ile başlıyor ki bu önsöz bile o denli güzel ki... Mektup, Oscar Wilde'ın sevgilisi Lord Alfred Douglas'a olan suçlamalarıyla dolu. Her şeye rağmen, affediyor onu Wilde. Mektuptaki her bir cümleyi okurken Wilde'ın kaleminin gücünü hissettim. Sanki sayfanın üzerine dökülen kelimeleri değil de, ruhunu okuyorsun Wilde'ın. Kendini o derece iyi ifade ediyor ki, söylediği her bir cümle, sanki kalbime saplanan bir iğne misali canımı yakıyor. Lord Alfred Douglas'ın ona karşı kullandığı vahşi, acımasız ve zâlim cümleler... Okuduğumda Wilde'a sarılma isteği uyandırıyor bende. Çünkü böylesine iyi niyetli ve hassas bir insan, bunları haketmiyordu. Bu mektubun sonunu her getirdiğimde, kendime söylerim bunu. Oscar Wilde bunları asla haketmemişti.
Kesinlikle önerdiğim bir eser. Okuyun, okutturun.