“Bırak şu maddeyi, boğ şu ölçü dehanı, doy şu fizik ve matematik tecessüsüne, kov şu kemiyet fikrini, dal kendi içine, koş kendi kendinin peşinden, bul kendini, bul ruhunu, bul, sev, bil, an, gör, kendi içinde gör Allah’ını. Kendine dön, kendine bak, kendine gel.”
Uzun zamandır “keşke bitmeseydi” dediğim bir kitap olmamıştı. Evet, okuduğum
İlk dört kitabını elimden bırakmadan okumama rağmen, Vakıf serisinin bu beşinci kitabını çoğunlukla sıkılarak okuduğumu söylemeliyim. Yazarın ilk dört kitaptan tam 32 yıl sonra yayınevlerinin ısrarları üzerine seriyi devam ettirmeye çalışmasının büyük bir etkisi var sanırım. Hatta belki yazarın kendisi de bu beşinci kitabın, ilk dördündeki tadı okura veremeyeceğini farketmiş olacak ki "Bu kitabı istemeye istemeye, karşı çıkamadığım ısrarlar üzerine yazdım. Aynı zevke varamazsanız kusuruma bakmayın." der gibi bir önsöz yazmış. Yazarın yaratıcılığına, hayal gücüne hayranım. Fakat bu kitap serinin diğer kitaplarından neredeyse iki kat daha uzun olmasına rağmen, sürükleyici olaylar dizisi yerine, diyaloglar, psikoloji bilimi üzerine sohbetlerden, kendini tekrar ediyor hissi veren bölümlerden oluşmuş. Yazarın yaratmada çektiği sıkıntıyı okurken fazlasıyla farkettim.
Bu olumsuz sayılabilecek eleştirilerime rağmen kitabın konusunu gerçekten çok sevdim. Serinin diğer kitaplarını da tabii ki okuyacağım ama araya bambaşka türlerden, bambaşka yazarlar katmak iyi olabilir. :)
Vakıf ve DünyaIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 2008801 okunma
Ülkemizin ünlü yazarı ve yerbilimcimiz Prof. Dr. A. M. Celal Şengör’ün titizlikle hazırladığı, Hasan Ali Yücel ve Türk Aydınlanması eseri onu tanımak isteyen ve eğitim sistemine yapmış olduğu altın hizmetlerini öğrenmek için faydalı bir kaynak olmuş. Kitabı okurken Hasan Ali Yücel’in bugün bile güncel olan kültür hizmetinin yanı sıra, unutulan bir
DÖNÜŞ(T)ÜM
Bir ödev sebebiyle okuduğum kitap sayesinde milyonlarca Gregor Samsa hayranı gibi sonunda ben de dönüştüm . Aslında okuma listesinde ilgimi çeken ya da önceden okuduğum kitaplar vardı ancak bu öykü sürekli çok satanlar listesinde olunca, bu kitabı okumak için iyi bir fırsat diye düşündüm . Benim için isabetli bir karar ve iyi bir
Efendim dün gece hitama erdirdiğim Kum Kitabı'na kendimizce birkaç kelam yorum bırakalım :) Kitap 12 kısa 1 uzun öyküden oluşmakta. Ilk defa Borges okuduğum için kitabı çok iyi anladım diyemem. Hatta bazı öykülerden hiçbir şey anlamadığım dahi oldu. Anlamadıkça da üzerine gidip birkaç kez aynı sayfaları tekrar okudum. Kitabı ikinci kez okuduğum
Aziz Nesin'in okuduğum 3. kitabı oldu. Daha önce okuduğum iki kitabı da kendi tabiri ile gülmece eserlerdi. Bu kitap ise, deneme türündeki yazılarından, konferans konuşmalarından, ödül törenlerindeki konuşmalarından ve gazete-dergi yazılarından oluşan bir eser. Kitabın son kısımlarında başka ülkelerin dillerine çevrilen kitaplarının önsözlerine
İnan kari, Sana yazmak...
... Yazmak, çoğu zaman, kendine bile söylemeye cesaret edemediklerini hiç tanımadığın birinin kulaklarına fısıldamaya benziyor. Ben senin kulağına fısıldıyorum kari.
"Tao Te Ching'i yöneticiler için el kitabı olarak gören akademik çeviriler, Taocu "bilge"nin biricikliğini, erkekliğini, otoritesini vurgulayan terimler kullanır. Çoğu popüler versiyonda bu dil yaygınlaştırılır ve iyice bozulur. Bense, günümüzün bilge olmayan, güç sahibi olmayan, muhtemelen erkek de olmayan ve kapalı bir çevrenin anlayabileceği sırlar peşinde koşmak yerine doğruca ruha hitap eden sese kulak kabartacak okuruna, ulaşabileceği bir Yol Kitabı sunmak istedim. Bu okurun, iki bin beş yüz yıldır bu kitabın neden sevildiğini görmesini istedim.
Tao Te Ching, büyük dini metinler arasında en sevilesi olanıdır; eğlencelidir, keskindir, iyicildir, mütevazıdır, durdurulamaz bir taşkınlığı, tükenmez bir yenileyiciliği vardır. Tüm derin kaynaklar arasında suyu en berrak olanıdır. Aynı zamanda benim için en derin kaynaktır."
Ursula K. Le Guin