Önsöz'den :
"Gilman da on iki bölüm boyunca geleneksel bilgelikle alay etmekten geri kalmaz. Kadınlar Ülkesi'nde yaşayan kadınlar, bir insanın evlendikten sonra neden bir başkasının soyadını aldığını, cesetlerin çürümek için ne diye toprağa gömüldüğünü, sadece erkek aslanlarda erkek boğalarda yele olduğu halde, sadece Çin' deki erkeklerin arkasından bir saç örgüsü uzandığı halde erkeklerin uzun saçı neden kadınsı bulduklarını, sevilen evcil hayvanların neden bir tasmayla hapsedildiğini, çocukları ısırmalarına neden müsaade edildiğini, insanların yürüdüğü sokaklara pislemelerine neden izin verildiğini, dışarıdaki dünyada yaşayan kadınların çalışmıyorlarsa bütün gün ne yaptıklarını, neden en az çocuğu olan kadının en çok hizmetçiye sahip olduğunu, suçlular gibi duygusal açıdan hasta olan insanlar cezalandırılırken fiziksel olarak hasta olanların neden cezalandırılmadığını, bin yıllık fikirlerin neden diri tutulup bu fikirlere saygı gösterildiğini, sevgi ve bilgelik Tanrısının neden kurban vermeyle, şeytanla, cehennem cezasıyla hareket ettiğini, tanrının neden kişileştirildiğini anlamazlar. Kendileri bir yerlerde yaşayan bir Büyük Ana'ya değil de, Her Şeyi Kapsayan Kudrele, İçe İşleyen Ruh'a, bir Anneye özgü bir Panteizme inanırlar."
Sayfa 19 - Otonorn Yayıncılık 1. Basım: Şubat 2007, Çeviri: Seher ÖzbayKitabı okudu
Önsöz'den :
"Erkek özelliği dediğimiz cesaret, güçlülük, yaratıcılık, cömertlik ve dürüstlük gibi özellikler aslında bütün insanlara özgü özelliklerdir; ne var ki bu gerçek, kadınlardan esirgenmiş, böylece kadınlar bunların sadece erkeklere özgü özellikler olduğuna inandırılmışlardır. Bir kadının ise "namuslu" olması için gereken tek şey "namus", yani bekarettir. "Kadınlar gelişmemiş erkek değildir," demiştir Gilman, "ancak insanlığın yarısını oluşturan kadınlar gelişmesi engellenmiş insanlardır."
Sayfa 14 - Otonorn Yayıncılık 1. Basım: Şubat 2007, Çeviri: Seher ÖzbayKitabı okudu
Reklam
Önsöz'den :
"İnsanların kendi kaderlerini kendilerinin belirlediğine, toplumsal değişim hareketi için de evrim teorisinin bir silah olarak kullanıldığına inanıyordu. İnsan doğasının istendiği gibi yoğurulabileceğine inanan Gilman, insanların, özellikle de kadınların sokulmak istendiği kalıpları yok etmenin yollarını aramaya başladı. Gilman'ın Toplumsal Darwinist düşüncenin bu kanadına yaptığı en belirgin katkısı, kolektif bir varlık olarak kadınların, kendileri de istedikleri takdirde, toplumun yeniden kurulmasında itici güç olabileceklerine dair iddiası olmuştur."
Sayfa 12 - Otonorn Yayıncılık 1. Basım: Şubat 2007, Çevir: Seher ÖzbayKitabı okudu
400 syf.
10/10 puan verdi
"Para, ün ve iktidar hırsının gözleri bürüdüğü, üç kuruş gasp ederiz diye gencecik bir flütçünün acımasız ellerle boğulduğu, ortaçağ karanlığının her gün biraz daha koyulaştığı, köylerin, kasabaların, kentlerin etnik boğuşmalarla kan gölüne döndürüldüğü, gerçeğin mafya liderlerinden sorulduğu, hapishanelerde yazarların, bilim adamlarının
Lanetlenmiş Ağustosböcekleri
Lanetlenmiş AğustosböcekleriAhmet Cemal · Can Yayınları · 201763 okunma
Öncelikle şu beklenmedik manzarayla bir yüzleşelim: Hümanizmamızın striptizi. İşte çırılçıplak, güzel değil: Yalancı bir ideolojiden başka bir şey değil.. Sartre (kitap için yazdığı önsöz den)
Önsöz'den
Caudwell, 1930'lu yıllarda, Marx'çı estetik ve edebiyat eleştirisi, havacılık, kuantum fiziği gibi birbirinden çok farklı alanlarda incelemeler, kitaplar yazarken, İspanya İçsavaşı patlak verdiğinde hiç duraksamadan Uluslararası Tugay'a katılmış, Jarama Irmağı Çarpışması'nda geri çekilen birliğine zaman kazandırmak için bir tepeyi tutarken vurularak ölmüştü. Düşünce ile eylemin, kuram ile kılgının henüz otuz yaşındayken ölen bir aydının kısacık yaşamında kucaklaşması, yeterince yakıcı ve sarsıcı bir örnekti.
Sayfa 13 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
950 öğeden 741 ile 750 arasındakiler gösteriliyor.