Bir roman değil bir destan gibi. Arayışın destanı...Ya da bulmayı amaçlamayan bir arayışın romanı... Bir şiir okur gibi hissediyorsunuz, zira anlatmak değil de hissettirmek üzerine kurulu. Hasanım Ali'nin sözcükleriyle anlatırsak: "Bütün bunların hiçbiri olmaz da siz neden anlatıldığını bile unutup belki yalnızca hikayeyi izler ve kendinizi tıpkı benim gibi, onsuz süren onun akışına bırakırsınız."(s.106)
Büyük şehirlere, ormanlara, dağ eteklerine, tanıklık ettiğimiz acılara, çaresizliklere, savaşlara, ölümlere, yaşamalara bakmaya çağırıyor bizi: "… anlatmakla ben onu bir yandan yaşatıp bir yandan öldürüyorsam bu güzel günahın birazı da sizin olabilsin istiyorum" (s.126)
Bin Hüzünlü HazHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20194,478 okunma
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
I realized that I was afraid of living without him. I wanted to say, "What right do you have to destroy my life?" What right do you have to do this when I have no right to say anything about your life?
güze en yakın zamanda gördüm en sıcak yazı ben
ölürüm bana en güzel güldüğünde gidersen
gecenin en karanlık vakti güneşe yakın
beni onsuz doğacak ilk gün güneşinde yakın.
S.E.S
"Ve içkinin kötülükleri üstüne dilediğinizi söyleyebilirsiniz ama onsuz hayatta katlanamazdım. Sıçan gözlü ustabaşlarına, tatil ve sigorta ile yetinen işçilere, köleliklerinin farkında olmadan kendilerini şanslı sayan adamların esaretine."