Dostoyevski kalabalık bir toplantıda yaptığı konuşma ve okuduğu şiir nedeniyle Rus Çarı tarafından hapse mahkum edilir ve Sibirya’ya sürülür. Hapis yıllarını “Ölüler Evinden Anılar” isimli kitabında toplar. Yazar, buradaki hayatından önce halkı, insanları tanıdığını düşündüğünü, ama yanıldığını hapis yıllarında anladığını belirtir.
İspanya'nın sevilla şehrinde , alkazar sarayı bulunmaktadır. İspanyolların alkazar şeklinde söyledikleri kelime arapça'da el kasırdan gelir. Yani saray anlamına gelir. Mimarisi, bahçesi, peyzajı, ışığı ,kliması , ışık gölge oyunları endülüsün ve mağripin zillij sanatı insanı çok farklı bir duygu yaşatır. İspanyol sana tarihçisi der ki ;
Reklam
HAYIRLI CUMALAR...
"...İbadet insan vücudu gibidir:ruhu olan hareket eden çalışan insan vücudu gibi; fakat eğer ruhu yoksa bir cesetten farksızdır. Bir cesetin de elleri ayakları, gözleri ve burnu vardır fakat biz onu toprağa gömeriz çünkü ruhtan yoksundur. İşte ibadetler de böyledir, eğer ruhtan yoksunsalar, eğer Allah'a karşı sevgi, korku, bağlılık ve itaat yaratmıyorlarsa ölü bedenlere benzerler..."
Ebu'l A'lâ el-Mevdudi
Ebu'l A'lâ el-Mevdudi
mucizevi göstergeler
british museum'da bulunan bir antik grek lahiti üzerindeki yarım kabartma. burada küçük bir insan bedenini almış götüren bir harpya-üstü kadın, altı yırtıcı kuş-gösterilmekte. uzmanlar, bu bedenin merhumun ruhunu temsil ettiğini söylüyorlar. alt tarafta harpya ruhu pençeleriyle sıkı sıkı kavramış, ama üste bakınca harpya'nın grek kollarının ruhu özenli ve şefkatli bir biçimde kucakladığı görülüyor. ruh harpya'nın pençelerinden kurtulmak için hiçbir çaba sarfetmiyor. sakin, hatta rahatlamış görünüyor. büyük olasılıkla ölmüş olmaktan hoşnut değil: öyle olsa harpya'lara gerek kalmazdı. ama ruh aynı zamanda bu pençelerden kaçış olmadığını da biliyor olsa gerek. bu yüzden gözlerini indirmeyip başını harpyanın kollarına güvenle yaslıyor. tam da kaçma imkanı olmadığı için,onu uzaklara uçuranın şefkatli, hani neredeyse anaç bir yaratık olduğunu düşünerek kendisini kandırmayı yeğliyor. 
İnsan yalnız kalmak istemiyor. Bu yüzden başkalarının inancını, doğrularını kabul ediyor. İnsanın kendine tahammülü yok, kimsenin ona tahammülü yok. İnsan kendini sevmiyor, kimse onu sevmiyor. Kendiyle başbaşa kalmak istemiyor, kimse onunla kalmak istemiyor. İnsan gitmek istiyor, gideceği yer yok sanıyor. İnsan kendini unutuyor. Sonra hatırlamaya çalışıyor. Yalnız kalmak diye bir şey olmadığını, kendiyle olduğunu hatırlıyor. İnsan kendini yalnız hissetmeyecek sevince; egosu ya da karanlığı önemsizleşiyor ve ruhu parıldıyor. Bu sevgi sadece kendinden kendine giden bir duygu değil..
Dışlananlar ( roman - sayfa 33)
Zeka özürlü Julia'dan dünyaya gelen Nikita bebek 5 aylık olmuş ve etrafındakileri anlamlandırmaya, onlar hakkında kararlar vermeye başlamıştı....Fakat biraz hüzünlü ve düşünceli bir bebekti, çoğu zaman kirpiklerini ttreştirir, alnını çatarak kaşlarının orta yerini sanki birleşirirdi...Alnı oldukça geniş kısa ve yüzü çenesine doğru üçgen şeklini alıyordu...Güneşin sarısı gibi rengi sürekli değişen ve bir bebek için oldukça uzun ,gür dalgalı saçları vardı...Nikita bebek kar beyazıydı, çelimsiz zapzayıftı ve okyanus gözlüydü...Ve onun ruhu yüzyıllardır yaşayan bir filozofun ruhuydu...Oldukça da kırılgan ve bir inci kadar naif bir kızdı...Pek ağlamaz bırakıldığı yerde sessiz sedasız öylece otururdu...Yetişkin bir insan gibi saatlerce düşünür olanlarla ve insanlarla ilgili kararlar verir ruh tahlilleri yapardı...Evlerine girip çıkanlardan bazılarını hiç sevmezdi bazılarına da hemen kanı kaynardı...Özellikle de durmadan yanağından makas alıp orasını burasını elbisesini çekiştiren yapay gülümsemeli kadınlar hiç hoşuna gitmiyordu ve hatta birgün birinin saçlarını bile çekmiş ağlatmıştı....Bazı yönleriyle annesinin hırçınlığını üzerine almıştı....Ve bütün aile, annesi gibi onun da zekasının geri olup olmadığını merak ediyor, bir deney faresi gibi onu takip ediyorlardı....Hatta çoğu zaman çeşitli testlere de tabi tutuyorlardı....Acaba nikita' nın zekası normal miydi? Neye kime göre normal buna kimsenin bir cevabı yoktu.... haziran
Hanife Çıta
Hanife Çıta
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.