Yıl 62 Mart 28..
Prag-Berlin treninde pencerenin
Yanındayım,
Akşam oluyor.
Dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş
Gibi inişini severmişim meğer.
Akşamın inişini yorgun kuşun inişine
Benzetmeyi sevmedim.
Mustafa Kemal, kitap incelemesi...
En sevdiğim tanrı(ça) Umay Ana
Birçok şamanist, (özellikle Kuzey Altaylılar ve Sagaylar) bebeğin ilk dönemlerinde yani konuşmaya başlamadan önceki dönemlerinde, insanlardan ziyade geldiği gök dünyasıyla bağlı olduğuna inanmaktadır. Onlara göre bu dönemde bebek, eski Türk yazıtlarında adı geçen ve doğum yapan kadınlarla, yeni doğan bebeklerin koruyucu ruhu Umay Ana'nın koruması altında bulunuyordu. Konuşamayan bebek, Umay'la rahat iletişim kurabiliyor (genellikle uykusunda), tanrıça onu eğlendirdiğinde gülümsüyor ve gülüyor, gittiğindeyse ağlıyordu. Ancak bebek, ailesiyle ve akrabalarıyla serbestçe konuşmaya başladığında yeryüzünün sosyal dünyasına girmiş sayılmakta ve ondan sonra onun Umay'la bağlantısı kopmaktaydı.
Türk adları arasında bu denli bayağı adlar bulunmaz. Araplar ad için "El esmâü tenzilü mine's-semâi" derler ki "adlar gökten iner" demek olur. Eski Türkler; adı, gökten inmiş saymazlardı. Çocuk, hak kazandığı adı alırdı. Onun için Türk adlarının bu yüzden de büyük bir değeri vardır.
Sayfa 52 - Ötüken Neşriyat
