Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aşk?
Aşk, ne çöl gibi devinimsiz durmaktan, ne rüzgâr gibi dünyayı dolaşmaktan, ne de senin gibi her şeyi uzaktan görmekten ibarettir. Aşk, Evrenin Ruhu'nu değiştiren ve geliştiren güçtür. İlk kez onun içine girdiğim zaman, onun kusursuz olduğunu sandım. Ama daha sonra onun, yaratılmış olan her şeyin yansıması olduğunu, onun da savaşları ve tutkuları olduğunu gördüm. Evrenin Ruhu'nu bizler besliyoruz ve üzerinde yaşadığımız dünya, bizim daha iyi ya da daha kötü olmamıza göre, daha iyi ya da daha kötü olacaktır. Aşk'ın gücü işte burada işe karışır, çünkü sevdiğimiz zaman, olduğumuzdan daha iyi olmak isteriz her zaman.
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
“Hayatımız bazen kirli bir su birikintisi gibi bir yer olabilir. Ancak bu hikaye o kirli su birikintisinin içinde bile parıldayan yıldızlar olduğunu unutmamanın hikayesidir.Bu kitabın bugün yıldızların parılladığı kirli su biri birikintisinde yürüyecek çocuklara bir tür kılavuz olabileceğine inanıyorum zor ve korkutucu olabilir ancak kaçmadan,
En Uzun Gece
En Uzun GeceLuly · Athica Books · 202413 okunma
Reklam
Bir şeyleri ertelemeyi bırak. Marcus Aurelius, "Bugün iyi olmak varken, onun yerine yarını seçersin." der. Yarını seçenlerden olma. -inspringmasculine
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
İnsanların her zaman mitoslara ihtiyacı olmuştur. Yıllarca, içinde yaşadığı sistemin çıplak gerçeklerine ilişkin bilgi bom­bardımanına sürekli açık olmak, terapistin mitos yaratma ihti­yacını ketleyebilir. Mitoslarını tümden yitirmek ise bir terapis­tin trajedisi olabilir. Onun için terapist, yaşadığı evrene yaban­cılaşmasıyla sonlanabilecek tehlikeli bir gidişe kapılmama konusunda dikkatli olmak zorundadır.
710 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
DERVİŞLİK DEDİKLERİ
Derviş ne demektir, nasıl olmalıdır? CEVAP Derviş, tasavvuf talebesi demektir. Allahü teâlâdan başka her şeyi gönlünden çıkarıp, İslamiyet’e tam uyarak, gönlünü yalnız Allahü teâlâya bağlayan; güzel huylarla süslenmiş kimse demektir. Fakirlikte rahat, zenginlikte sıkıntılı olur. Olayların değişmesi, onu değiştirmez. Başkalarının kusurlarına
Gerçek Tasavvuf
Gerçek TasavvufŞihabüddin Ömer Sühreverdi · Semerkand Yayınları · 201879 okunma
Reklam
Birine aşık olmak, kendi gözlerini kör edip, hayata onun gözleriyle bakmak demek...
Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.
Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O’nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim.
Sayfa 55 - İletişimKitabı okuyor
120 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
ZİRVEDEKİ KIZLAR
Farklı etnik ve kültürlerden gelen kadınların başarıya ulaşırken ödemiş oldukları bedeller ve 1980 İngilteresinin politik durumunu anlatır. Bu kadınlar ayrı ayrı kendi hikayelerini anlatıyor. Her birinin bu düzenle farklı şekilde ve farklı zamanlarda mücadele etmiş olmasına rağmen, aslında hepsinin konusu aynı, ataerkil toplum ve kadınlara
Top Girls
Top GirlsCaryl Churchill · Mitos Boyut Yayınları · 202098 okunma
Nizâmiye medreselerinin kurulması için emir veren Sultan Alparslan ve bu görevi başarıyla yerine getiren Nizâmülmülk ilim ehlini seven kişiler idiler. Nizâmülmülk'ün meclisi gece gündüz âlimlerle dolar taşardı. O, ulemanın gayrisiyle uzlaşamazdı. Onun için insanların en saygı değer ve sevimli olanı âlimlerdi. İlimle uğraşanlar da dahil olmak üzere 12.000 kişi Nizâmülmülk'ten rızıklanırlardı. Bu derece ilmi seven ve âlimin hâmisi olan vezir, açılan medreselere de yüksek meziyet sahibi ve önde gelen ilim adamlarını müderris olarak atamıştır.
Reklam
Ben nasıl yakışıklı değilsem, siz de güzel değilsiniz, ama bu şaşkın hal yaraşıyor size. Ayrıca işe de yarıyor; çünkü o keskin gözlerinizi yüzümde dolaştırmanıza engel olup bakışlarınızı halının üzerindeki çiçeklere saplıyor. Onun için, siz şaşırmaya devam edin! Bu gece içimden açıksözlü olmak, birileriyle konuşmak geliyor...
On dokuzuncu yüzyılda bile kadının sanatçı olmak için yüreklendirilmediği apaçık ortadadır. Tam tersine, kadın her vesileyle ağzının payını almış, tokatlanmış, diskurlara muhatap olmuş ve bol bol öğüt dinlemiştir. Şuna karşı çıkma, bunu yalanlama ihtiyacı kim bilir onun aklını nasıl zorlamış ve şevkini nasıl kırmıştı... İşte burada, bir kez daha kadın hareketi üzerinde bu denli etkili olmuş olan o çok ilginç ve anlaşılmaz eril aşağılık duygusunun menziline girmiş bulunuyoruz. Ta derinlerde yatan, o her yerde kendisini görme arzusu, “kadının” aşağı olmasından çok “erkeğin” üstün olmasına yönelik olduğu için, nereye bakarsanız bakın onun sadece sanat alanında değil, muhatabı ne denli alçakgönüllü ve fedakâr ve kendisi için ne kadar minimal düzeyde tehlike arz ediyor olursa olsun, siyasette bile onun önüne dikildiğini görüyoruz.
Uzaklara bakabiliyor olmanın bir nimet olduğunu geçtiğimiz haftalarda fark etmiştim. Gözünün önünde insan eliyle sonradan iliştirilmiş bir şeyler olmadan yani, bina gibi. Bunun insanın hayal gücünü ve ufkunu genişlettiğine inanıyorum, şimdilik böyle en azından. Baktığında beş metre ötesini görmekle, beş yüz metre ötesini görmenin ya da beş bin metre ötesini görmenin insan ufkunda aynı etkiyi göstermediğine eminim. Okumadım, içeriğini bilmiyorum ama bu İmam Gazalî'nin "göğe bakmanın faydaları" gibi bir metni var, onun içinde her ne yazıyorsa söylemek istediğim şey onunla ilgili olabilir. Ayrı bir nimet ki bu iletiyi Hacı Bayram'da Şeyh İzzettin Türbesinin ön taraflarındaki parkta, karşı tepenin yamaçlarını seyrederken yazıyorum. Böyle söyleyince iletim sınıf atlamış gibi hissettim. Odamda iki metre ötesini ancak görebiliyorken yazdığım iletilerden bi farkı olmalı diye geçiriyor insan içinden. Ama maalesef fiziken bir yerde olmak oradan olmak, oralı olmak ya da oranın rengine boyanmak demek olmuyor. Öyle olsaydı bir sürü Allah dostunun gelip geçtiği şu mekanda ben de ermiş oluverirdim. Ama ben hala "ben ne zaman akıllanacağım" diye geçiriyorum içimden. Neyse konuyu nerden nereye getirdim. Şimdi gidip kemankeş'te bir şerbet içip kitap okuyayım. Okuyacağım dedim, okumam gerek. Selametle 🌿
İtikadi ve Ameli Tevhid...
Tüm Rasullerin -Allah’ın salat ve selamı üzerlerine olsun- kendisine çağırdıkları Tevhid’dir. Ve bu, “La İlahe İllallah” kelimesinin anlamıdır, Allah (Subhanehu ve Tealâ)’yı ibadette birlemek ve ihlastır, Allah (Subhanehu ve Tealâ)’nın dinine ve O’nun dostlarına dostlukta bulunmaktır. Yine bu, Allah (Subhanehu ve Tealâ)’dan başka kendisine ibadet edilenlerin tümünü inkar etmek, onlardan uzak olmak ve Allah’ın düşmanlarına karşı düşmanlıkta bulunmaktır. Bu aynı anda hem itikati Tevhid’in ve hem de ameli Tevhid’in tezahürüdür. İhlas Suresi itikadi Tevhidin delili iken, Kafirun Suresi de ameli Tevhidin delilidir. Nitekim Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), öneminden dolayı bu iki sureyi çokça tekrar eder ve özellikle sabah ve diğer namazların sünnetlerinde sürekli olarak bu ikisini okurdu.
Sayfa 13 - Beyaz Minare Kitap
İbrahim-i Millet Nedir?...
İbrahim Milleti şudur: İbadeti, kapsamış olduğu tüm anlamları ile birlikte yalnızca Allah (Subhanehu ve Tealâ)’ya yapmak(3) ve şirkten ve şirk ehlinden -beraat- uzak olmak. **************************************************** (3) Kul, Allahu Teala’ya gerektiği gibi ibadet etmedikçe hiçbir şekilde şirk ve müşriklere karşı koyamaz ve onlardan uzak
Sayfa 12 - Beyaz Minare Kitap
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.