İlginç
"alkol icat edildiğinde, İtalyanların onun yüzyıllardır ara­dıkları en büyük şey olduğunu düşündüklerini okudum. Ya­şam İksiri! Bunu biliyor muydun?" "Hayır." Barmenin arkası dönüktü. "Tabii," diye devam etti adam. "Damıtılmış şarap. Doku­zuncu, onuncu yüzyıl. Suya benziyordu. Ama yanıyordu. Sa­dece ağzı ve mideyi yakmasından söz etmiyorum, onu yaka­ biliyordun da. Bu yüzden su ve ateşi birleştirdiklerini sandılar. Ateş suyu, Yaşam İksiri, Tanrı adına. Belki de onun her derde deva, mucizeler yaratan nesne olduğunu düşünmekte haksız değillerdi. içki ister misin!?"
Sayfa 29
ONUNCU DEVA:. İnsanın hastalığı, merak ettikçe gayet ağırlaşacağı, hususen evhamlı bir hastanın bir dirhem zahir hastalığı, merak vasıtasıyla on dirhem olacağını, hem merak da ayrıca bir hastalık olduğunu haber veren mühim bir devadır
Reklam
İhyâü Ulumi’d-Din İncelemesi
Herkesin Suallerine Cevap Bulabildiği Kitap Şimdi dönelim İhyâü Ulûmi'd-Din'e. İmâm-ı Gazâlî Hazretleri'nin her saniyesi ilimle ve tefekkürle geçen mutena hayatının aziz bir meyvesi İhyâ. 4 ciltlik bir âbide o. Bugün olsa her bir bölümü müstakil bir kitap olur İhyâ’nın. Zira ele aldıgı konuları etraflıca, hâkim ve güçlü bir şekilde irdeler
ONUNCU DEVA
Ey lüzumsuz merak eden hasta! Sen, hastalığın ağırlığından merak ediyorsun. O merakın, senin hastalığını ağırlaştırır. Hastalığın hafifleşmesini istersen, merak etmemeye çalış. Yani hastalığın faidelerini, sevabını ve çabuk geçeceğini düşün, merakı kaldır, hastalığın kökünü kes. Evet merak, hastalığı ikileştirir; maddî hastalığın altında merak ile manevî bir hastalığı kalbine verir; maddî hastalık ona dayanır, devam eder. Eğer teslimiyetle, rıza ile, hastalığın hikmetini düşünmekle o merak gitse, o maddî hastalığın mühim bir kökü kesilir, hafifleşir, kısmen gider. Hususan evhamla bir dirhem maddî hastalık, bazan merak vasıtasıyla on dirhem kadar büyür. Merak kesilmesiyle, o hastalığın onda dokuzu gider. Merak, hastalığı ziyade ettiği gibi, hikmet-i İlahiyeyi ittiham ve rahmet-i İlahiyeyi tenkid ve Hâlık-ı Rahîm'inden şekva hükmünde olduğu için, aks-i maksadıyla tokat yer, hastalığını ziyadeleştirir. Evet nasılki şükür nimeti ziyadeleştirir.. öyle de şekva; hastalığı, musibeti tezyid eder. Hem merakın kendisi de bir hastalıktır. Onun ilâcı, hastalığın hikmetini bilmektir. Madem hikmetini, faidesini bildin; o merhemi meraka sür, kurtul. "Âh!" yerine "Oh!" de, "Vâ-esefâ!" yerine "Elhamdülillahi alâküllihal" söyle.
ONUNCU DEVA: Ey lüzumsuz merak eden hasta! Sen, hastalığın ağırlığından merak ediyorsun. O merakın senin hastalığını ağırlaştırır. Hastalığın hafifleşmesini istersen merak etmemeye çalış. Yâni hastalığın faidelerini, sevabını ve çabuk geçeceğini düşün, merakı kaldır, hastalığın kökünü kes. Evet merak, hastalığı ikileştirir; maddî hastalığın altında merak ile ma’nevî bir hastalığı kalbine verir; maddî hastalık ona dayanır, devam eder. Eğer teslimiyetle, rıza ile, hastalığın hikmetini düşünmekle o merak gitse, o maddî hastalığın mühim bir kökü kesilir, hafifleşir, kısmen gider. Husûsan evhamla bir dirhem maddî hastalık, ba’zan merak vâsıtasiyle on dirhem kadar büyür. Merak kesilmesiyle, o hastalığın onda dokuzu gider. Merak, hastalığı ziyade ettiği gibi, hikmet-i İlâhîyyeyi ittiham ve rahmet-i İlâhîyyeyi tenkid ve Hâlik-ı Rahîminden şekva hükmünde olduğu için, aks-i maksadiyle tokat yer, hastalığını ziyadeleştirir. Evet, nasılki şükür ni’meti ziyadeleştirir.. öyle de şekva; hastalığı, musîbeti tezyid eder. Hem merakın kendisi de bir hastalıktır. Onun ilacı, hastalığın hikmetini bilmektir. Mâdem hikmetini, faidesini bildin; o merhemi meraka sür kurtul. Ah yerine oh de, vâesefâ yerine “Elhamdülillâhi Alâ Külli Hal” söyle.
Sayfa 210 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
ONUNCU DEVA Ey lüzumsuz merak eden hasta! Sen, hastalığın ağırlığından merak ediyorsun. O merakın, senin hastalığını ağırlaştırır. Hastalığın hafifleşmesini istersen merak etmemeye çalış. Yani hastalığın faydalarını, sevâbını ve çabuk geçeceğini düşün, merakı kaldır, hastalığın kökünü kes. Evet merak, hastalığı ikileştirir; mâddî hastalığın altında merak ile ma'nevî bir hastalığı kalbine verir; mâddî hastalık ona dayanır, devâm eder. Eğer teslîmiyetle rizâ ile hastalığın hikmetini düşünmekle o merak gitse, o mâddî hastalığın mühim bir kökü kesilir, hafifleşir, kısmen gider. Hususan evhâmla bir dirhem mâddî hastalık, bazen merak vâsıtasıyla on dirhem kadar büyür. Merak kesilmesiyle, o hastalığın onda dokuzu gider.Merak, hastalığı ziyade ettiği gibi hikmet-i İláhiyeyi ithâm ve rahmet-i İlâhiyeyi tenkîd ve Hâlık-ı Rahîm'inden şekvâ hükmünde olduğu için 'aks-i maksadıyla tokat yer, hastalığını ziyadeleştirir. Evet, nasıl ki şükür ni'meti ziyâdeleştirir öyle de şekvâ; hastalığı, musîbeti tezyîd eder. Hem merakın kendisi de bir hastalıktır. Onun 'ilâcı, hastalığın hikmetini bilmektir. Mâdem hikmetini, faydasını bildin; o merhemi meraka sür, kurtul. "Ah!" yerine "Oh!" de "Vâ-esefâ!" yerine اَلْحَمْدُ لِلَّهِ عَلَى كُلِّ حَالٍ söyle.
Reklam
266 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
başlangıç ile bitişin örtüşmesine dair, roman şu paragrafla başlar: "kronik vicdan azabı, tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi, hiç de istenmeyen bir duygudur. ... ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir." o beklenen sonda ise vahşi john, son anlarını derin bir
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202159,5bin okunma
ONUNCU DEVA
Ey lüzumsuz merak eden hasta! Sen hastalığın ağırlığından merak ediyorsun. O merakın senin hastalığını ağırlaştırır. Hastalığın hafifleşmesini istersen, merak etmemeye çalış. Yani, hastalığın faydalarını, sevabını ve çabuk geçeceğini düşün, merakı kaldır, hastalığın kökünü kes. Evet, merak hastalığı ikileştirir. Maddî hastalığın altında, merak ile mânevî bir hastalığı kalbine verir; maddî hastalık ona dayanır, devam eder. Eğer teslimiyetle, rıza ile, hastalığın hikmetini düşünmekle o merak gitse, o maddî hastalığın mühim bir kökü kesilir, hafifleşir, kısmen gider. Hususan evhamla bir dirhem maddî hastalık, bazan merak vasıtasıyla on dirhem kadar büyür. Merak kesilmesiyle, o hastalığın onda dokuzu gider. Merak, hastalığı ziyade ettiği gibi, hikmet-i İlâhiyeyi ittiham ve rahmet-i İlâhiyeyi tenkit ve Hâlık-ı Rahîminden şekvâ hükmünde olduğu için, aksi maksadıyla tokat yer, hastalığını ziyadeleştirir. Evet, nasıl ki şükür nimeti ziyadeleştirir; öyle de, şekvâ, hastalığı, musibeti tezyid eder. Hem merakın kendisi de bir hastalıktır. Onun ilâcı, hastalığın hikmetini bilmektir. Madem hikmetini, faydasını bildin; o merhemi meraka sür, kurtul. Ah yerine oh de; "Vâ esefâ" yerine "Elhamdü lillâhi alâ külli hal" söyle.
ONUNCU DEVA
Evet, nasıl ki şükür nimeti ziyadeleştirir; öyle de, şekvâ hastalığı, musibeti tezyid eder. Hem merakın kendisi de bir hastalıktır. * şekvâ: şikâyet, sızlanma *tezyid: çoğaltma, arttırma
Sayfa 30 - Şahdamar Yayınları
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.