Sonra tarla al. Bakla dik. Tepede olsun. Deniz görsün. Deniz de onu görsün hem. Sonra oraya sakalar gelir. Başında boynunda sarı, kırmızı tüyler olur. Daha güzel ötmesi için gözlerini kör eder insanlar; görmezse sesine ekler bakmak istediklerini. Eminönü'nde, caminin orada kaçak satarlar, merak eder cami minarelerine yan bakan rüzgârın rengini. Yoldur saka. Yoldaki türkü. Sesini biriktirir geçtiği yerlerdeki başka kuşların. Sakayı dinlersen küçük ömrünce duyduğun tüm sesleri dinlersin. Sonra tarla al. Domates ek. Defne. Sarı badanalı evler. Adaçayı. Geceler. Klarnet. Gidersin.
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Korona günlerinde önceden aldığım, okumadığım kitapları okuyorum. Onur Caymaz’ın Sanki Yarın Nisan kitabı bunlardan biri. Kitabı bitirdiğinizde sarsıcı bir hüzün sarıyor yüreğinizi. Nisan Birol’un yayımlanmamış öykülerini okudukça içinize karşılıksız aşkın acıtılığı, ayrılık akşamlarının griliği, kavuşamamanın sarsıcı üzüntüsü gelip oturuyor. Her öyküsünde kendinizden bir şeyler buluyorsunuz. İstanbul’un gelip giden vapurlarında, Sirkeci’nin kalabalığında, Beyoğlu’nun tarih kokan sokaklarında ya da Kadıköy iskelesinde bekleyen öykünün kahramanı değil de siz oluyorsunuz. Kimi kez bir minibüs şoförünün kimi kez bir fahişenin kimi kez ise küçük bir burjuvanın hayatına konuk oluyorsunuz. Caymaz, bu toplumda ötekileştirilenlerin yaşamına da ışıldağını tutuyor. Bu bazen “çirkin” bazense “tek gözü kör” biri olabiliyor. Kitap hüznün ya da umutsuzluğun seremonisi gibi. Yazar acının, eksikliğin, yarım kalanın, tamamlanmamış olanın ya da kitabın sonunda dediği gibi sonbaharın öyküsünü yazıyor. Bu yüzden içiniz eziliyor kitabı okudukça. Keşke hiç büyümeseydik diyorsunuz kendi kendinize. Yazarın şiir gibi bir dili var. Öykülerinde geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek iç içe geçiyor. Yalnızlığın, yitirmişliğin, kaybolmuşluğun kitabı Sanki Yarın Nisan. Her birimizin içinde böyle bir duygu yok mu? Öyleyse aynaya bakmaya ne dersiniz?
Sanki Yarın Nisan
Sanki Yarın NisanOnur Caymaz · Doğan Kitap · 20056 okunma
Reklam
352 syf.
7/10 puan verdi
Söyle Juliet Sana Ne Yaptım 2019 yılında Kırmızı Kedi Yayınlarından çıkan 352 sayfalık bir kitap.Yazarı Onur Caymaz. Seri bir kitabın ikincisi.İlki Hatırla Barbara Yağmur Yağıyordu'da 'aylak okur'olarak tanımladığı okurlarıyla keyifli bir sohbete koyulmuştu Onur Caymaz..Ben de bu sohbete keyifle dahil olmuştum.Bu kitabıyla da sohbete devam ediyor 'aylak okur'laıyla.Yazarın o çok sevdiği yazı macerasının devam niteliğinde.Merkezinde yine edebiyat ve kitaplar var.Bunun yanısıra hayata da değinmiş."Zaten hayatsız edebiyat konuşmak ne mümkün."diyor yazarımız. 1772'deki bir akıl hastanesinden Mısır’daki piramitlere, İran’ın Kum Kenti’ndeki kütüphaneden İstanbul’un sahaflarına, Edip Cansever’den büyük insan Balzac’a; Marmaris limanında pasaport bekleyen Camus’den beynimizin olayları unutmamızı sağlayan genlerine,Ataç'tan Hümeyra’nın nasıl güzel bir insan olduğuna,Karıncaezmez Şevki'den ortaçağın müzksiz ve ölümüne dans eden ilginç kişilerine kadar uzunca bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.Kitaplar,filmler,şarkılar... "Yazmak, her şeyi büyüye çevirmektir."diyor Onur Caymaz.Sen de bu büyüye ortak olmak istiyorsan bu kitabı okumalısın 'aylak okur'
Söyle Juliet Sana Ne Yaptım
Söyle Juliet Sana Ne YaptımOnur Caymaz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201927 okunma
168 syf.
·
Not rated
Onur Caymaz, Türkiye manzaralarına farklı pencerelerden bakıp, yaşanılanı ve acıları gözler önüne seriyor. Anlatılan bizim hikayemiz ve her cümlenin altı çizilesi. Yazarın şiirsel anlatımını da çok sevdiğim bir kitap. "Herkes anlatabileceği hikayeye bakar, acılara yani; Çünkü acılardan başka anlatılabilecek kalıcı hiçbir şey yoktur." Okuyunuz.
Herkes Yalnız
Herkes YalnızOnur Caymaz · Kırmızı Kedi · 201871 okunma
Bitmeyen rakı kadehi yapsalar şu akıllı telefonlar yerine.
Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Türkiye, öğrenmek yerine, anlamadığı şeye kızan, bilmediğinden korkan insanlar ülkesi...
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.