Bir insan ömrünü neye vermeli Harcanıp gidiyor ömür dediğin Yolda kalan da bir yürüyen de bir Harcanıp gidiyor ömür dediğin. Dışı eli yakar içi de seni Sona eklenmeli sözün öncesi Ayrılık gününün kör dereleri Bölünüp gidiyor nehir dediğin. Yüreğin ürperir kapı çalınsa Esmeyen yelinden hile sezerler Künyeler kazınır demir sandıkta Tükenip gidiyor ömür dediğin. Bir insan ömrünü neye vermeli Para mı, onur mu, taş, diken bir yol Ağacın köküne inmek mi yoksa Savrulup gidiyor yaprak dediğin… Bu güzel türküyü (şiiri) Zülfü Livaneli yazmış, Emel Taşçıoğlu yanık okumuş: youtu.be/S0lVl7G4t3c
Bir zamanlar imkansız olan şeyler nasıl da mümkün...
"Havadan daha ağır bir makinenin uçması imkansızdır." Lord Kelvin, İngiltere Kraliyet Ordusu, 1895
Reklam
kahvedeki yanık masa örtüsünde kupa kızı nasıl da yalnızdı az önce umut her zaman bir yol bulur denir maça valesi vardı birisinin elinde
Bilirsiniz, Japonlar gayet beyaz bir ırk ve her daim güneşten kaçınmak için Kapalı giysiler, güneş şemsiyesi vs. İle gezerler. Köylüler ise tarla, bahçe işleriyle uğraştıklarından bir miktar yanık tenlidir. Dolayısıyla bir Japon yeni tanıştığı birisine usturuplu bir şekilde teninin beyazlığını göstererek üst sınıftan olduğunu vurgularmış.
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
" İçimde bir yara taşıdığımı inkar edemem. İstersen bunun adına öfke de istersen hayal kırıklığı... Ama bir kalp taşıdığını söyleyen insan, aynı zamanda bin yarayı da beraberinde taşımaz mı? " Mart 1492 - Mayıs 1494 zamanında İsa Kaptan'ın oğlu Yusuf Kalender'in hayatının belkide en vurucu, en gerçekçi, en akılda kalan
Sular Üstünde Gökler Altında
Sular Üstünde Gökler AltındaKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20231,506 okunma
Kucağında alev almış bebeğiyle nehre atlayan anneler, belki bombalanmaz umuduyla okul ve hastanelere sığınıp kavrulan yaşlılar, günlerce Tokyo sokaklarından silinmeyen yanık et kokusu ve nehirlerden akıp giden yanmış cesetler...
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.