Etrafın sessizliğe gömüldüğü ve ışığın giderek solduğu geçen yılki Güneş tutulmasını düşünüyorum sık sık.Şimdi kimi zaman,Güneş tutulması olmadan da,yine öyle bir sessizlik çöküyor,renkler kendiliğinden soluyor.Ama aslında belki de Güneş tutulması hâlâ sürüyordur...
Olmuş,gerçekleşmiş,artık olmaması düşünülemeyen.Akla sığmayan ise yapılmayan,yapılamayan,kişinin belki yıllarca düşleyip de yapmadığı.Düşünüldüğü zaman bile gerçekleşmeyeceği kaydıyla düşünülen...
Yeniden karşılaştığımızda onun tek tek kişilerin değil de toplumun,içine doğduğu ekonomik ve toplumsal koşulların kurbanı olduğunu bilmiyor muydum?Biliyorum elbet...Bilmediğim şey "toplum" un biz olduğumuzdu...
Amacımızı unuttuysak,bize gereken 65 milyon yıl önceki gibi yeni bir meteor...Bizi dinozorların yanına,evrimin çöp tenekesine gönderecek bir meteor...Ne yazık! Kendi koyduğumuz ölçütlerle,ahlâki bir açıdan bakıldığında galiba ortadan kaldırılması gereken bir tür olduğumuzu kabul etmemiz gerekiyor...
'Neden içiyorsun'...Kendimi görmek için,kendimden biraz uzaklaşmak için,kendimin içinden dışarıya çıkmak için içiyorum...Evet,dışıma çıkmalıyım.İnsan,içinde olduğu bir şeyi bir bütün olarak nasıl görür,nasıl kavrar?
Yalnızdı,hem de çok.Kimsenin olmadığı kadar.Böylesine büyük bir yalnızlığın içinde kaybolan biri,hâlâ var olduğunun bilincine ancak sevdiğiyle buluşarak varabilir.