Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artı- yor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.
Sen bütün dünyanın ahlaklı olduğuna inanmak istiyorsun ve ben birinden kötü bahsedince inciniyorsun. Ben sadece senin mükemmel olduğunu düşünmek istiyorum ve sen buna itiraz ediyorsun. Benim aşırıya kaçmamdan, senin mutlak iyi niyetliliğine kendimi fazla kaptırmamdan korkma.
“…Zira çocukluğunda hiçbir şey öğrenmediği için herhangi bir önyargı da edinmemişti. Aklı yalan yanlış şeylerle çarpıtılmadığından bütün doğruluğunu korumuştu. Bize çocukken verilen fikirlerin bütün hayatımız boyunca hiç olmadıkları şekilde görmemize yol açtığı şeyleri olduğu gibi görüyordu.”
(...)Sadece tutkuları erdemlerinden daha güçlü olduğu için bir araya gelen bir çiftin hayatında kalıcı mutluluğun ne kadar az mümkün olabileceğini ise kolaylıkla tahmin edebiliyordu.
"Bu zamana kadar uğraştığım boşuna. Fayda etmiyor, duygularımı bastıramıyorum bir türlü. İzin verirseniz eğer, size olan sevgimi göstermek istiyorum artık. Size hayranım, sizi seviyorum hem de büyük bir tutkuyla seviyorum. "