Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“Ben çocukluğumdan beri gece rüyamda şiir okurum, mısra söylerim.”
Şiirde mertliği ve yürekliliği şiar edinen şair, en yürekli kahramanları kendine kardeş ve ağabey bilmekteydi. “Ben şimdi boşuna Spartaküs demiyorum. Spartaküs’ü bir ağabey gibi, benden önceki kuşaktan biri gibi, canım ciğerim gibi seviyorum. Onur duyuyorum onu tanımakla… Onu alıp bugüne getiriyorum.” Oyunculuğundan ziyade yönetmenliğine hayran
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201739,7bin okunma
Zengin dilli ve neredeyse önyargısız Müslüman Araplar inançları gereği “yaratılmış olan dünyayı” öğrenmek için büyük bir bilgi açlığı ile hızlı bir öğrenme dönemine girdiler. Bu öğrenmenin en büyük aracı tercüme eserlerdi. Yunan ve Hint klâsiklerinin pek çoğu hızla Arapçaya kazandırıldı. O kadar ki, bütün dünya bazı Hint masallarını hemen yalnızca Arapların onlara verdiği şekilleriyle tanır (ör. gemici Sinbad’ın maceraları). Ancak İslam’ın ikinci yüzyılı ile birlikte Araplar öğrendiklerine eleştirel bir gözle bakarak bazılarının yanlış olduğunu gördüler. Benim konum olan yer bilimlerinde Arapların bu safhadan sonra kendi yarattıkları bilim, Fuat Sezgin’in ortaya koyduğu gibi, eşsizdir. Hiçbir kültür çevresi, Orta Çağ teknik imkânlarıyla, matematik coğrafyaya Müslüman toplumlar kadar büyük katkılar yapmamıştır.
Sayfa 78
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
Selam️ Herbert George Wells “The Time Machine An invention / Zaman Makinesi Bir Buluş”.. Yolu bilim kurgu edebiyatından geçen her okur, hiç değilse bir tane olsun Wells kitabına denk gelmiştir. İnsanlığı nasıl bir gelecek beklediği konusunu tasa edinen yazarın, bu ilgisi; bilime dayalı kurguların atalarından biri olmasını sağlamıştır. Şimdi
Zaman Makinesi
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201928,7bin okunma
Seçilen değerlerin, temel biyolojik dürtülerle çelişmemesine dikkat edilmelidir (Ör. cinsel ilişkiden men edilen Katolik papazların içine düştükleri sapıklıklar, temek bir biyolojik dürtüyle çelişen bir değerin eseridir).
Sayfa 308 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ķör Celal
... İşçi Partilidir. Çin'den emir alır! Militandır! Sazı da yaman çalar! Bir militan saz çaldı mı, çok sakıncalıdır! Zaten tüm komünistler böyle ince beceri erbabı olduğundan çok etgindir!
Sayfa 261 - Literatür Yayınları, 2. Basım (2008)Kitabı okudu
Tarih bir göçebe veya köylü uygarlığının gelişip serpildiğini kaydetmemiştir (ör. İslam öncesi göçebe Orta Asya Türklüğünün tek ciddi abidesi olan Orhun Anıtları'nın yapılması fikri de, anıtların yapılıp dikilmesi de, yerleşik bir su boyu kültürünün insanları olan Çinlilerin işidir.)
Sayfa 14 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
292 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Yürekleri Ufalanmış İnsanların Öyküsü
2021 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Abdulrazak Gurnah’tan okuduğum ilk roman Kumdan Yürek oldu. Siyasal ve toplumsal olayların bir aile üzerinde yarattığı etkiyi anlatan, hüzünlü bir hikâyeye sahip romanda, Salim adlı bir gencin yaşadıkları, Salim’in Zanzibar’dan Londra’ya gidişi ve orada hayata tutunmaya çalışması anlatılıyor. Salim’in aile
Kumdan Yürek
Kumdan YürekAbdulrazak Gurnah · İletişim Yayınları · 20211,373 okunma
MÖ 7. ve 6. yüzyıllarda Batı Anadolu'nun Milet şehrinde yaşayan ve Yunanca konuşan insanlar, dinlerin kendilerine sözüm ona sağladığı bilgilerin bilgi olmadığını, insan aklının uydurduğu masallar olduğunu ve bu yüzden çevremiz ve kendimiz hakkında bunların söylediklerine güvenilemeyeceğini keşfettiler. Tarih, bu önemli keşfin şerefini iki Miletli asilzadeye vermektedir. Thales ve kendisinden yaklaşık 15 yaş küçük olan “öğrencisi” ve arkadaşi Anaksimandros. Gelenek hem Thales'in hem de Anaksimandros’un Mısır'a gittiğini bildirir. Thales’in burada Mısırlı kadastroculardan bazı geometrik kuralları öğrendiği sanılmaktadır. Bu geometrik kurallar babadan oğula, ustadan çırağa geçen türden pratik bilgilerdi. Thales ilk defa bunların genel bazı doğrular ifade ettiklerini keşfederek ilk geometrik teoremleri vaz etti (ör. benzer üçgenler teoremi). Thales’in yaptığının Mısırlı kadastrocuların yaptığından farkı, teoremlerin yalnız belli hallere uygulanan pratik kurallar değil, doğrulukları kendilerinden kaynaklanan genel haller olduğunu fark etmiş olmasıydı. İlk defa bir insanoğlu, Tanrılar kendisine fısıldamadan tüm evrende geçerli bir kuralı keşfediyordu. Bunun farkına varması Thales'i çok heyecanlandırdı. O kadar ki tüm yaşamını bilgi üretmeye, yani bilime adamaya karar verdi.
"Sırf insanlığa hizmet edeceğim" diye bilim yapılmaz. Sözümona sırf insanlığa hizmet aşkıyla yola çıkanlar( ör. Komünist rejimler) 20.yüzyıl'da yaklaşık 100 milyon insanın ölümüne neden olmuşlardır.
Sayfa 309Kitabı okudu
"Milletime hizmet edeceğim" diye bilim yapılamaz. Sırf milletine hizmet için yola çıkanlar (ör. Nazi Almanyası) "bilimsel bir görüş" adına (Nazizm) 6 milyon masum insanı fırınlamışlardır.
Sayfa 309 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Pek çok ilkel dinde ve daha sonra ortaya çıkan tek Tanrılı dinlerde dağlar genellikle kutsal yerler, Tanrının yeryüzündeki mekânı, hatta tecellisi olarak saygı görmüş, kendilerine tapınılmıştır (ör. Güney Türkiye'de Fırtına Tanrısı'nın mekânı kabul edilen Cebeliakra, Eski Yunanlıların Olimpus'u, Musevîlerin Tûr-u Sinâ'sı, Hiristiyanların Lübnan Dağı, Müslümanların Hira Dağı, Orta Asya Türklerinin Han Tenri’si ve Çinlilerin Ti-yen Şan’ı olan dağ ve/veya dağlar).
288 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
bu kitapta okuduklarımı ülkemizde olan olaylara çok benzetir oldum ; sadece bana mı öyle geldi bilemem . insanları geçmişte olanlarla korkutup; halkı açken kendileri saraylarda lüks içinde yaşayan yöneticiler . muhalefetin ortaya koyduğu iyi şeyleri kötüleyip daha sonra bunları kendilerinin yapıyor olması (ör: başkanlık seçimleri öncesi muhalefetin emeklilere bayram harçlığı söylemini her türlü karalayıp daha sonra bunu kendileri yapmışlardır ). koruma ordusu ile gezen halktan uzaklaşan yönetici , kafasına göre kanunları değiştiren yönetici , en ufak karşı çıkmada susturulan halk ,koşulşuz şartsız baştakileri destekleyen şakşakçı bir kesim (kitapta koyunların ve en çalışkan olan atın tavrı ) ,çok çalıştırılmasına rağmen hakkını alamayan halk ... Bu kitabı çocuklarınıza mutlaka okutun , okutun ki kendilerini hayvan çiftliğindeki hayvanların yerine koysunlar .Geçmişle korkutulmak yerine gerçeklerle yaşasınlar .
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2016245,6bin okunma
Birey olarak insan, duyuları ve yetenekleri sınırlı bir yaratıktır. Bu yaratığın her bireyinin evrenin tüm nesnelerini görüp bunları doğru olarak betimlemesi beklenemez. Kaldı ki duyularımızdaki sınırlılık, doğrudan gördüğümüz nesneleri dahi her zaman doğru olarak algılamamıza engeldir. Üstelik nesneler arasındaki ilişkiler (ör. yerçekimi, manyetik alan, tarihsel ilişkiler) hep doğrudan gözlenebilir nitelikte değildir. Böyle ilişkiler yaratıcı düşünce tarafından doğadan bağımsız olarak "icat edilmek" ve doğa üzerinde sınanmak zorundadırlar. Bu nedenle hem çok sayıda gözlemciye, hem de çok sayıda yaratıcı düşünebilen bireye gereksinim vardır. Bunlar birbirlerinin gözlemlerini tamamlayarak, eleştirip düzelterek, yaratıcı düşüncenin ürünleri olan varsayımları sınayarak ortak bir bilgi abidesi oluştururlar. Her bir gözlemci, her bir kuramcı, doğanın gereği mutlaka subjektif olmak zorundadır. Ancak bunların ortak yarattıkları ve her an yeni müdahalelerle değişen, gelişen, bazen bir kesimi yıkılıp baştan inşa edilen abide, ortak eser olması ve ana hatları herkesçe aynı şekilde algılanması nedeniyle objektif bir varlık olabilir. Bu eserin içinde yaratıldığı ortam, bir diğer deyişle eser üzerinde çalışan herkesin gözlem ve fikirlerini serbestçe değiş tokuşu edebildiği hür haberleşme ortamı da objektif ortamdır.
Sayfa 589Kitabı okudu
352 syf.
10/10 puan verdi
George Orwell anticipated that the world will be governed by super powers. These super powers are reflected in the novel as Oceania, Eurasia, and Eastasia. In 1984 we have futuristic totalitarian society and this society is controlled by the party. This party is a sort of police state. It is governed by Big Brother. It is controlled and restricted. There is no individuality and privacy because the party tries to create machines. Although they seem to be human beings, there is no mercy, and law. The only thing that they have is to achieve the slogans of the party. Additionally, thought police always controls what people think and how they think. So their individuality always is taken from them. Moreover, knowing foreign countries is also prohibited because communicating lets people know everything. Therefore, they are not allowed to communicate with other nations. If they communicate other countries or cultures, it is like a threat. They are made to believe that western people are violent or barbaric individuals. Furthermore, language is like a codified version of identity so newspeak is sort of dictionary. Winston accepts that “War is peace, freedom is slavery and ignorance is strength” (Sparknotes, 2021). When you make people believe that they are at war with other nations, all the time it consolidates society’s members. If they are free, they become a slave because freedom is something that needs to deprive from. If they want to be freedom, like Winston, they should be put into the minister of love. Ignorance is something that they need to do because in this way they can be happy in this world.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,2bin okunma
Pek çok ilkel dinde ve daha sonra ortaya çıkan tek Tanrılı din­lerde dağlar genellikle kutsal yerler, Tanrının yeryüzündeki meka­nı, hatta tecellisi olarak saygı görmüş, kendilerine tapınılmıştır (ör. Güney Türkiye'de Fırtına Tanrısı'nın mekanı kabul edilen Cebeli­akra, Eski Yunanlıların Olimpus'u, Musevllerin Tur-u Sina'sı, Hı­ristiyanların Lübnan Dağı, Müslümanların Hira Dağı, Orta Asya Türklerinin Han Tengri'si ve Çinlilerin Ti-yen Şan'ı olan dağ ve/ veya dağlar). Bu nedenden ötürü yukarıdaki lengüistik inceleme­de çeşitli diller içinde dağ, kule, yüksek, ulu yer veya nesne, hatta yüksek yerlerde olan şato ve kale gibi sözcükler kökteş kabul edil­mişlerdir.
Kutsal nesne olarak dağ ve yüksek yapılar
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.