''Zor zamanlarsan geçiyoruz; kolay zamanın insanları olarak.'' ne güzel söylemiş yazar.
Kitapta bu cümleler gibi altını çizdiğim o kadar çok yer var ki bunlardan birkaçına değinmek istiyorum. Yazar olaylara hiç bakmadığım açılardan bakmış, sadece karşıdakini değil kendimizi de eleştirmemizi sağlamış. Durumları okudukça 'Gerçekten öyle ya'' deyip bir müddet durup düşünmeden edemiyorsunuz.
Bölümleri can alıcı sözlerle bitirmesi, düşünürlerin sözlerinden alıntılar yapması da kitabın (yazarın) anlatımının başka bir güzelliği..
Özümüzü görebilmemiz, olaylara karşı yıkıcı değil yapıcı bakış açısı geliştirebilmemiz için okunması gereken eserlerden..
Kitapta beni etkileyen iki sözü de paylaşmadan edemeyeceğim
''İsrafı çöpe giden bir dilim ekmekle sınırlı tutuyoruz, televizyon karşısında geçen saatleri unutarak.''
''Dinsizin hakkından doğru düşünen müslüman gelir.''
Namazın tarihine ışık tutacak bir kitapla geldim.
Cevad Ali'nin Mısır'da ''Er Risale'' dergisinde yazdığı makalelerini düzenlemesiyle oluşan bir eserdir.
Birkaç soruyla başlamak istiyorum
- Müslümana namaz nasıl farz oldu?
-'Namaz miraç gecesinde bize gelen bir ibadettir' diyoruz. Gerçekten öyle mi?
İman 2 ye ayrılır. Taklidi iman(büyüklerimizden gördüğümüz şekliyle araştırmadan inanmak) Tahkiki iman (Araştırarak sebebini ve nedeni bilerek inanmak)tır.
Bizler yaptuğımız ibadetlerin sebebini, hayatımıza ne zaman ve ne şekilde gelidğini idrak edemezsek tahkiki imana erişebilir miyiz?
Sizi birazda meraklandırmak ve eserde hangi sorularınıza yanıt bulabileeğinize birazcık değinmek isterim.
-Hrıstiyanların, yahudilerin hatta mecusilerin bile hayatlarında namaz ibadetinin yer aldığını söylersem tepkiniz nasıl olur?
-Peki bu dinlerin namazı nasıl?
-Yahudilerde de namaz 5 vakit miydi?
-Teyemmümün Yahudiler ve Hristiyanların hayatlarında da kullanıldığını biliyor musunuz?
Bunun gibi pek çok sorunun yanıtına
Namazda İslamın Tarihi kitabından ulaşabilirsiniz
Dinimizin direğini tam olarak öğrenebilmek duasıyla
İnsanın tekrarı mümkün olmayan tek deneyimi ölümdür.
Harika bir kitapla geldim. Neden harika peki? Çünkü günlük konuşma dilinden hayattan çok ilgi çekici konulara yer veriyor.
-Benim kalbim temiz..
-Hacıdan hocadan korkacaksın
-Dindarlar samimi gelmiyor bana
-Günahı benim boynuma
-Aklım mantığım yeter bana gibi 40 çarpıcı bölümden oluşuyor kitap.
Ateistlerin ''Ben objectif bir insanım aklımı kullanarak ateist oldum.'' demelerinin arkadında aslında objectiflik yatmadığını 2013te #theatlantic dergisi tarafından yapılan bir araştırmayla kanıtlıyor bize.
Daha fazla detaylı bilgi vermek istemiyorum. Kitaptan son bir sözle bitirmek istiyorum.
Dindarlar samimi gelmiyor bana diyip dinden vazgeçen kişi, Fırıncılar samimi gelmiyor diye ekmekten mi vazgeçtin?