Hegel “Tomurcuk birden açılıveren çiçekte kaybolur, tomurcuğun çiçek tarafından yalanlandığı söylenebilir; benzer şekilde, meyve ortaya çıktığında, çiçek bitkinin sahte bir tezahürü olarak görünür ve meyve onun aslı olarak belirir. Bu biçimler yalnızca birbirlerinden farklı olmakla kalmaz, birbirleriyle bağdaşmayacak şekilde birbirlerinin yerini alır. Ancak aynı zamanda akışkan doğaları onları, birbirleriyle çatışmadıkları, her birinin diğeri kadar gerekli olduğu organik bir birliğin safhaları haline getirir ve bu karşılıklı gereklilik tek başına bütünün yaşamını oluşturur”. Bu olağanüstü pasajı ele aldım, çünkü Hegel bunları yalnızca mecazi anlamda söylemez. Hegel'in biyolojiden verdiği örnek ve işlediği toplumsal konu, daha geniş bir sürecin benzer yönleri olarak söz konusu örnek ve konunun her ikisini de aşacak şekilde birleşir. Canlı olmayandan ayırt edilen yaşam, kendisinin, en olgunlaşmamış öz-örgütlenme biçimlerinin mantığından içkin olarak ürettiği tüm özellikleri içinde gizli olarak barındıran inorganikten türer. Aynı şekilde biyolojiden ayırt edilen toplum biyolojiden, hayvanlıktan ayırt edilen insanlık hayvanlıktan ve insanlıktan ayırt edilen bireysellik de insanlıktan türer.
12 Eylül'den sonra gerek hukuk düzeninin şekli yapılanması gerekse devlet aygıtının örgütlenme tarzı ve faaliyetleri açılarından, darbe günü ilân edilen düstur hep belirleyici oldu. Bu durum, en geç "Kürt sorunu"bu "halletme"ye yönelik siyaset ve icraatlarda, iyiden iyiye belirgin hale gelmişti; "devlet aklı" çırılçıplaktı. Bunu söyleyenler, mahallenin delisi sayılıp susturulmak istendi. Susurlukta meydana gelen kazada, artık kimsenin duymazdan gelemeyeceği şiddete bir "kral(devlet aklı) çıplak" sesi yükseldi ve herkes elini ağzına götürüp" aaa, kral sahiden çıplak" demeye başladı.
Sayfa 67
Reklam
132 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı bana okumaya sevdalı, kitap kardeşim gönderdi. Roman dışı türleri de okumayı, öğrenmek adına severim. Bu kitapta her ne kadar bir konferans konuşma metni olsa da içinde verilen bilgiler, bildiklerimizi hatırlatması açısından benim için faydalı oldu. Kitap içeriğin anlatıldığı önsöz ile başlıyor, konferans metini olduğu için konferansta
Kadın
KadınNurullah Ankut · Derleniş Yayınları · 201616 okunma
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
288 günde okudu
Tanrıların Gazabı: Kaybolan Hegemonya
ABD'nin hem Türkiye'de hem de dünyanın farklı köşelerinde Amerikan çıkarlarına 'hizmet' amacına yönelik her türlü fikri, eylemi desteklediğini; silahlı-silahsız örgütleri nasıl oluşturduğunu ve bunları gün gelip 'eğitim' adı altında nasıl koruyup kolladığını artık görmeyen kalmamıştır diye düşünüyorum. Ama sadece düşünüyorum. Hala bu oyunu
Tanrıların Gazabı Kaybolan Hegomonya
Tanrıların Gazabı Kaybolan HegomonyaF. William Engdahl · Kaynak Yayınları · 201727 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
Vladimir İlyiç Lenin • Ne yapmalı?
Önemli bir klasiktir bu kitap solun tarihinde! Bilinmelidir ki Ne Yapmalı? kitabında ileri sürülen tezler ve eleştiriler, yalnızca Rusya’nın ve Lenin’in tecrübelerinden kaynaklanmıyor. Aynı zamanda bütün zamanlar ve bütün ülkeler için devrimci sosyalist çalışma, örgütlenme, ajitasyon ve propaganda konularında temel ilkeleri, yol ve yöntemleri özetleyen evrensel bir Marksist klasiği olmuştur. Bu bakımdan okunması ve tartışılması da, tıpkı Lenin’in diğer faaliyet alanlarında önerdiği tarzda, planlı, diyalektik bir etkileşme ve karşılıklı tartışma içinde yürütülmelidir.
Ne Yapmalı?
Ne Yapmalı?Vladimir İlyiç Lenin · Sol Yayinlari · 1992563 okunma
“Arzu ede ede kendilerini yitiren insanlar, ihtiyaçlarıyla yetinseler iyi ederler. Mücadelelerden, baskılardan ve sağlığa zararlı hiyerarşilerden temizlenmiş yeni bir toplumsal örgütlenme ancak arzu hubris’inin, kibrin gemlendiği bir dünyada doğabilir.”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.