"Elbette arar insan kendini!" demişti. "İnsan ömrü zaten kendini aramakla geçmiyor mu? Atina Akropolü'nün alnına boşuna mı yazmışlar Sokrates'in 'Kendini ara' özdeyişini? Fransız hocalarınız size 'Connais-toi, toi-meme' sözünü öğretmediler mi? 'Kendini tanımak' kendini 'bulmakla' mümkündür. Bulmak için de durup dinlenmeden aramalıyız!...
Anadolu'da Fransızca hocalığı yaparken öğrencilere futbol oynatıyordu. Bir yobaz hocanın "Bu oyun dine aykırıdır... Kerbela'da şehit edilen İmam Hüseyin'in başını düşmanları böyle tekmelemişlerdi" dediğini duyunca yobazı dövdü. Azlettiler....
Reklam
Çünkü bizler, tıpkı demokrasi gibi, sosyal adalet gibi komünizmi de komünisti de bir türlü bilemiyor, anlayamıyor, öğrenemiyoruz. Bundan dolayı "komünist" lafını bir meyhane küfrüne, "komünizm"i de çocuk masallarının umacısına benzettik...
Zaten bu toplum, aydınları, ileriyi görenleri, erken doğmuşları yiyerek geliştiği içindir ki ilerleme kaplumbağa hızına eşit olmaktadır. Bu düzensiz toplumda mert insanın, iyi insanın, aydın insanın manevra alanı çok dardır.
Sakallı Celal her gittiği yerde softalarla çatışır, bu yüzden olüm tehlikeleri de atlatmıştır. ama onu sakıncalı bulanlar, sadece bilgisizler değil, sözümona aydınlardır da. Öğretmenlik ettiği geri bir taşra kasabasında, Sakallı Celal öğretmenler odasına Avrupalı bir böcek bilginini toprakta incelemeler yaparken gösteren bir fotoğraf asmıştır. Bir gün sonra gelir bakar ki, duvarda fotoğraf yok. Sorar soruşturur; meğer öğretmenler bilginin şapkasından tedirgin oldukları için kaldırmışlar fotoğrafı. Bunu öğrenince Sakallı Celal bağırır onlara, "Ulan" der, "adam sizin hatırınız için güneşin altında başı açık mı çalışsın?"
360 syf.
9/10 puan verdi
Türk düşünür Celal Yalnız'ın biyografisinin yanında Osmanlının son yılları ve genç Cumhuriyetten portlerin verildiği gayet güzel bir araştırma inceleme kitabı olmuş. 1886 doğumlu Sakallı Celal, Galatasaray mezunu, Tevfik Fikret'in öğrencisi ve dostu, kimler yokki arkadaşları arasında, Hamdullah Suphi, Ali Yar, Ali Sami Yen, Haldun Taner ve Orhan Veli. Bu kitap, tüm hayatı boyunca bağnazlığa ve yobazlığa karşı durmuş bir garip insan hikayesi.
Sakallı Celal
Sakallı CelalOrhan Karaveli · Doğan Kitap · 2007280 okunma
Reklam
"...Cennet, cehennem hikayeleriyle yıkanmış beyin doğru düşünme yetisini kaybeder. Boş inançlara saplanıp kalır, gerçeklere ulaşamaz. Bir kez sakatlandıktan sonra beynimizi sağlığına kavuşturmak çok zordur. Ancak, çok okumakla, kültürümüzü genişletmek ve derinleştirmekle belki sağlanabilir."
Sayfa 180Kitabı okudu
"İşte o günden beri bir takım insanlar büyük kitlelerin beynini mistik ve metafizik düşüncelerle bağlayarak yoksul insanları emirlerinde kullanıyorlar ve kocaman tapınakları da bunun için yapıyorlar!"
Sayfa 181Kitabı okudu
Bağbân bir gül için bin hâre hizmetkâr olur. ( Bahçıvan bir gül için bin dikene katlanır)
Sayfa 195 - FuzûlîKitabı okudu
Bu arada ben gizli bir "kurtuluş planı" yapıyorum kafamda, bir yandan da sünnetimizin "Berber" Hamza Efendi tarafından "icra edileceğini" öğreniyorum. Bu "berber"ler hiç de yabancısı değildi ülkenin o zamanlar. Çok güzel saç ve sakal kesip düzeltmenin yanı sıra diş çekerler; alından, dilden veya tepeden sarılık "keserler", sülük tutarlar, kan alırlar, şişe çekerler, at kılıyla ben çıkarırlar, saçkıran tedevisi yaparlardı.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.